İşsizlik kuyruklarının ucu "Ne iş olsa yaparım"a çıkıyor
İşsizlik işçiyi de işsizi de olumsuz etkiliyor. Yüksek işsizlik nedeniyle işçilerin hakları tırpanlanırken, aylardır iş arayan işsizler "Ne iş olsa yaparım" diyor.
Arşiv | Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi
Tarhan ÇELİK
Çerkezköy
İşsizlik, işçileri güvencesiz ve esnek çalışmaya zorlarken, Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde iş arayan bir işsiz, “İşsizlik maaşı alacağımız gün geldiğinde sabah erkenden bile gelsek PTT önünde kuyruk var ve asla o kuyruk bitmiyor” diyor, “Hatta genelde PTT bayiinde para bitiyor anca kuyruk o zaman dağılıyor.” Anlattıklarıyla işsizliğin ‘fotoğrafını’ çeken işçi, Altın Yıldız isimli fabrikadan geçtiğimiz yaz aylarında atılmış: “Genelde insanlar Çerkezköy ve Kapaklı’daki şubelerde para bittiği söylendiği için başka ilçelere gidip işsizlik maaşını alıyor. Bu aslında ne kadar fazla kişinin işten çıkarıldığını anlatıyor.” Metal sözleşmesi, asgari ücret zammı gibi işçileri çok yakından ilgilendiren sıcak gelişmelerin yaşandığı bir süreçte mevcut yüksek işsizlik esnek ve güvencesiz çalışma koşullarının yaygınlaşmasını da hızlandırıyor. Özetle; işsizlik kuyruklarının ucu ‘Ne iş olursa yaparım’a çıkıyor.
"5 AYDIR İŞ ARIYORUM GEZMEDİĞİM FABRİKA KALMADI"
Okulları bittikten sonra iş aramaya koyulan 2 genç ile sohbet ediyorum. Biri tam 5 aydır iş aradığını ama hiçbir yerden dönüş yapmadıklarını dile getirirken, “Yazın başında iş aramaya başladım. Şimdi sonbahar bitiyor, aramadığım, form doldurmadığım fabrika kalmadı. Artık öyle bir noktaya geldim ki ne maaşı, ne çalışma saatleri, ne koşulları hiçbir şey umurumda değil yeter ki bana dönüş yapsınlar” diyor. Diğer genç ise “İşsizlik yok. Gençler iş beğenmiyor’ diyorlar. Tam bir buçuk ay OSB’nin içinde gezmedik fabrika bırakmadım. En sonunda bir ilaç fabrikasında işe başladım 5 aydır günde 14 saat ilaç tozunun içinde çalışıyorum. ‘İşsizlik yok, iş beğenmeyen var’ diyenler gelsinler kendileri görsünler durumu. Ayrıca burası fabrika iş sahası olarak Türkiye’nin en iyi yerlerinden biri. Diğer yerlerdeki işsizliği düşünemiyorum bile” diye dile getiriyor tepkisini. Ve ekliyor “Fabrikada bantların durmaması için gecede bile yemeğe vardiya ile çıkılıyor. Acil durum sensörlerinin önleri kapatılıyor elimize kolumuza bir şey olur mu düşünen yok. Yeter ki üretim durmasın.”
İŞSİZLİK KORKUSU YAYILDI
Başta B/S/H ve Arçelik olmak üzere çoğu fabrikanın İŞKUR aracılığıyla aldığı ve üretim hedefleri gerçekleşince kapının önüne koyduğu sözleşmeli işçiler diken üstünde. Arçelik’te taşeron olarak çalışan bir işçi işten çıkarma olacağı söylentilerinin tamamen fabrika içine yayıldığını ve sözleşmenin hiç konuşulmadığını anlatıyor. İşsizlik korkusunun bu kadar yayıldığı bir ortamda asgari ücrete ve metal sözleşmelerinde yapılacak zamlarda bir beklentisinin neredeyse olmadığını belirten işçi, “Özellikle şu son 1 yıl çok bozdular, kriz bahanesi ile her fabrikadan çok fazla işçi atıldı. Kriz Koçlara var da bize yok mu? Asıl biz etkileniyoruz krizden. İşsizlik korkusu çok yayıldı. Kimseden çıt yok. Bu durumda ücretimize yapılacak zam şu an içtiğim sigaraya yapılan zammı bile karşılamaz” diyor.
