Akademisyen Vahap Coşkun: İktidar, HDP'nin kitlesiyle ilişkisini kesmeyi amaçlıyor
Kayyum politikalarını değerlendiren Vahap Coşkun, iktidarın amacının "HDP’nin siyasi faaliyetlerini mümkün olan en alt seviyeye indirmek, kitlesiyle ilişkisini kesmek ve azaltmak" olduğunu söyledi.
Vahap Coşkun | Fotoğraf: Evrensel
Fırat TOPAL
Diyarbakır
HDP’li belediyelere yönelik kayyum atamaları devam ederken diğer yandan belediye başkanları da bir bir gözaltına alınıyor. Kayyum politikasını Evrensel’e değerlendiren Akademisyen Vahap Coşkun, iktidarın büyükşehirleri kaybetmesinden sorumlu tuttuğu HDP’yi cezalandırmak istediğini söyledi. Coşkun, AKP seçmenlerinin de bir kısmının karşı çıktığı kayyum siyasetinin iktidarın kendisine de bir faydası olmadığını dile getirdi.
"HDP CEZALANDIRILMAK İSTENİYOR"
İktidarın 31 Mart yerel seçimlerinde büyükşehirleri kaybetmesinden sorumlu tuttuğu HDP’yi cezalandırmayı amaçladığını ifade eden Coşkun, iktidarın sözlerini şöyle sürdürdü:
“Baştan itibaren iktidarın iki amacının olduğunu düşünüyorum. Bunlardan biri son yerel seçimlerde HDP’nin aldığı tavrı cezalandırmak. Özellikle Türkiye’nin batısında büyükşehirlerin kaybedilmesiyle HDP’nin aldığı tavır önemlidir. HDP’nin bu kararının bedelini ödetmeye çalışıyor. İkincisi Kürt meselesi çerçevesinde tabii ki bir mücadele konsepti var. Sadece askeri anlamda değil siyasi anlamda da bütün araçların seferber edildiği bir dönemden geçiyoruz. Bu bağlamda HDP’nin siyasi faaliyetlerini mümkün olan en alt seviyeye indirmek, kitlesiyle ilişkisini kesmek ve azaltmak. Milletvekilleri tutuklanıyor, belediye başkanları gözaltına alınıyor, teşkilatlarına yönelik operasyonlar yapılıyor. HDP’nin elinde belediyeler var. Bunları da HDP’nin elinden alıp toplumla bağını koparmak ve siyasal etkisini indirmek üzerinden bir siyaset var. Bu kayyum atamaları da tamamıyla buna yönelik bir uygulama” dedi.
İKTİDAR LEHİNE BİR SONUÇ DOĞURMAYACAK
Kayyum uygulamasının iktidar lehine bir sonuç doğurmayacağının altını çizen Coşkun, “Daha önce de kayyum atanmıştı. Bu kayyum atamaları kitlenin, toplumun onayladığı bir şey değil. Daha önceki dönemde yapılan araştırmalar, toplumun 4’te 3’ünün kayyum atamalarının yanlış olduğunu söylediğini gösteriyordu. Dolayısıyla sadece HDP seçmenleri değil, AKP seçmenlerinin bir kısmı da kayyum atamalarının yanlış olduğu kanaatinde. Kayyum atanan yerlerin önemli kısmını HDP geri aldı. Bu kayyum siyasetinin iktidarın kendisine herhangi bir faydası yoktur. Kayyum atayarak insanların görüşünü değiştirmesi de söz konusu değil. Bu süreç bir bütün olarak Türkiye’de hem demokrasi standartlarını aşağıya çeken hem de temsili ortadan kaldıran son derece sancılı bir süreç. Bu sadece HDP seçmeninin iradesine karşı yürütülen bir şey değil. Bütün Türkiye’de demokrasi standartlarını düşüren kayyumu demokrasi kılıfı gibi gören bir uygulama bu” dedi.