Olağanüstü kongre kararı belediye yönetiminin isteğiyle mi alındı?

Kartal Belediyesi işçisi

Merhaba Evrensel okurları, DİSK/Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şubenin* olağanüstü kongreye gitmesiyle ilgili düşüncelerimi sizinle paylaşmak istiyorum.

Sendika genel merkezleri, işçi sınıfının çıkarları için mücadele etmiş görünseler de aslının öyle olmadığı çok açık ve net bir biçimde meydandadır. DİSK/Genel İş Anadolu Yakası 1 No’lu Şube üzerinden belediye ve sendika genel merkezi arasında yapılan anlaşmalar, işçinin iradesinin yok sayılarak uydurma sebeplerle toplanan imzalar sebebiyle olağanüstü genel kurul kararı alınması bunu yeniden gündeme getirilmiştir.

Gerçekten, bu kararı alırken genel merkez acaba uydurma nedenlerle toplanan ve “Gündeme almayacağız” dediği imzaları mı baz aldı? Yoksa Ataşehir’de işten çıkarılan temsilci arkadaşlar için 1 aydan fazladır eylem yapan sendika şubesinden rahatsız olan belediye yönetiminin kararıyla mı?

Bunun cevabı basit, en son Ataşehir Belediyesinde 1 günlük iş bırakma sebebiyle genel merkez şube yönetiminin arkasında durmayarak kendi işçilerine ihanet etmiştir. Hiç kimsenin haberi olmadan belediye başkan yardımcılarının, şube yönetimi için “Bunların sayılı günleri kaldı” demeleri, işçilere baskı uygulayarak sendikadan istifa ettirilip ama delegeleri “Onlar bize lazım” diyerek istifa ettirmemeleri, açık bir şekilde sendika genel merkezi ve belediye arasında bir anlaşma olduğunu ortaya çıkmıştır.

Amaçları, işçi sınıfının çıkarlarını değil de kendi çıkarlarını korumak olan bu sendika genel merkez yönetimini kınıyorum ve diyorum ki, DİSK adını kullanmasınlar. 5 yıldızlı otellerde keyif yapıp işçinin parasıyla, işçinin ekmeğine ve kazanımlarına mani olmasınlar.  

* Kartal, Ataşehir, Kadıköy Belediyelerini kapsayan şube

NE OLMUŞTU?

DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube Yönetim Kurulu, genel merkezin şubeye olağanüstü genel kurul dayatmasında bulunduğunu açıklamıştı.

Şube yönetimi tarafından yapılan açıklamada, “Ataşehir Belediye yönetiminin TİS’i imzalamış olmasına rağmen TİS’İ tanımaz tutumuyla karşı karşıya kaldık. Disiplin maddesi ve ceza cetveline rağmen temsilci arkadaşımız işten çıkarıldı. İşçi ücretlerinin eksiksiz ve zamanında ödeme yükümlülüğü yerine getirilmedi. İşçi arkadaşlarımızın çalışma şartları yaşam alanları düzeltilmedi. Yaptığımız basın açıklamaları ve iş bırakma eylemine katılan işçi arkadaşlarımıza mobbing ve baskı uygulayarak işten atma tehditleriyle tutanaklar tutmuşlardır. Üyelerimiz istifaya zorlanmıştır. Bu saldırılarda örgütlenme uzmanımızın işyerine girilmesine izin verilmedi ve onlarca görevli tarafından bir odaya kapatılarak hakaret ve şiddet uygulanarak işkence edildi” demişti.

Belediye yönetiminin delege işçilere ise ‘Siz istifa etmeyin yakında şube olağanüstü seçime götürülecek’ dediğini belirten şube yönetimi açıklamasında şu ifadelere yer vermişti: “Belediye yöneticilerinden öğrendiğimiz bu karar 2-3 gün sonra ne yazık ki, genel merkez tarafından tarafımıza da iletilmiştir. 2020 toplu iş sözleşmeleri açlık sınırında çıkmamızı ve sendikal haklarımızı geliştirmemizi sağlayacak bir süreçtir. Böylesi bir süreçte böylesi dayatma özellikle manidardır.”