18 Kasım 2019 17:44
/
Güncelleme: 17:50

Yunus DENİZ 

Bayram GELEŞ 

Fırat Üniversitesi 

KYK’nın burs ve kredilere yaptığı 50 TL'lik zam öğrencilerin beklentilerini karşılamadı. Yurt ücretlerine %20 zam gelmesine rağmen, burslara gelen 50 TL’lik zammı yetersiz bulan öğrenciler sorunlarını Genç Hayat’a anlattı. 

İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümünden Hüseyin Altıncık, yapılan zamları yetersiz bulduğunu söyleyerek “Günümüz şartlarına, enflasyona göre yapılan zam yeterli değil. Hayat pahalılığı ortada, yapılan zammı yeterli bulmuyorum. Yurtlara %20 zam yapıldı, âmâ burslara 50 TL.  Sadece kendi kişisel bakımına ayırman gereken ücreti, yemek, temizlik ve yol ücretlerini hesaplasak yurt ücretini de ekleyince zaten 550TL’yi geçiyor. Sosyal aktivitelere katılma imkânımız bile olmuyor ”dedi. 

“BURS GELMEDEN ERİYOR” 

Bir diğer Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü öğrencisi Battal Cem de “280 TL yurt ücreti ödeyen bir öğrenci, kalan para ile yol ücretini mi karşılasın diğer masraflarını mı? Zaten fakültemiz uzak olduğu için aylık 60 TL yol ücretine gidiyor. Geriye ne kalıyor?​” dedi. 

Fırat Erkek Öğrenci Yurdu’ndan bir öğrenci ise “Yurt yemekleri iyi olmadığı için dışarıdan yemek yiyorum. Yazın çalışıyorum, aynı zamanda burs alıyorum ek olarak. Zaten yurt masraflarımız ücreti ile 550 TL’yi geçiyor. Memlekete gitmeyi düşünüyordum sınavlardan sonra gidemeyeceğim, nasıl gidelim gelen para olduğu gibi gidiyor.” 

Özel Ece Gül Kız Kız Öğrenci Yurdunda kalan Firdevs Bayar ise “ Bir kadın olarak zaten ihtiyaçlarımız çok fazla; kişisel bakım, mecburi ihtiyaçlar, yeme içme derken bunlar zaten 750-800 TL’yi buluyor. Ben özel yurtta kalıyorum, aylık 400 TL ödüyorum, buna yemek de dâhil değil. Ailemden bir gelirim olmasa geçinmem olanaksız. Bursların en az 800 TL olması lazım” dedi. 

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et