26 Ekim 2012 09:01

Kılıçdaroğlu: Ziyaretimizin bir anlamı var

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bayramın ikinci günü Diyarbakır Büyükşehir Başkanı Osman Baydemir’i makamında ziyaret etti. Kılıçdaroğlu ve Baydemir yaptıkları açıklamalarda, bu ziyarete büyük anlam yüklediklerini söyledi.Sabah saatlerinde Diyarbakır’a gelen Kılıçdaroğlu ve beraberindeki CHP h

Kılıçdaroğlu: Ziyaretimizin bir anlamı var
Paylaş
Cumhur Daş

Sabah saatlerinde Diyarbakır’a gelen Kılıçdaroğlu ve beraberindeki CHP heyetini Büyükşehir Belediyesi önünde BDP’li belediye başkanları karşıladı.

BAYDEMİR: TARİHİ BİR ZİYARET

“Bu tarihi bir ziyarettir. Barış adına, ortak paydada buluşmak adına büyük değer atfediyoruz. Umarım çözüme katkısı olur” sözleriyle ziyareti değerlendiren Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, siyasetin barışçı politikalar üretmesi gerektiğini söyledi. 58 cezaevinde devam eden açlık grevlerine değinen Baydemir, “Bedenlerini ölüme yatıranlar artık kardeş kanı dökülmesin, barış olsun diye bu eylemi yapmaktadırlar. Bu çağrı hepimizedir. Sorunların müzakereyle çözüme kavuşmasını istemektedirler. Bu hepimizin talebidir. Bu talepler karşılanırsa 74 milyon daha mutlu olur” dedi. 30 yıldır tüm insanların acı çektiğini ifade eden Baydemir şunları kaydetti: “Bu noktada hepimiz kayıtsız koşulsuz barışçı politikalar üretmeliyiz. Toprağa düşen her askerin, polisin, sivilin ve gerillanın vebalini beraber taşıyoruz. Eğer çözümü sağlarsak bunun onuru da hepimizin olacaktır.”

Siyasette yeni bir sayfanın açılması gerektiğini ifade eden Baydemir, “Siyasette kan davası olmamalıdır. Bayramda annelere bir müjde vermeliyiz. Barışı bu ülke insanlarına armağan etmeliyiz. Müzakerelerin başlaması şarttır. Çözüme katkı sunacak herkese kapı açılmalıdır” dedi.

KILIÇDAROĞLU: HER KİMLİĞE SAYGILIYIZ

Sorunun çözümünde muhalefet olarak sorumlulukları olduğunu belirten CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin en önemli sorununun konuşmayarak, tartışmayarak bir çözüme kavuşturulmayacağını söyledi. Barışın bir anlamı olduğunu belirten CHP lideri, “Barışın özünde bir uzlaşma kültürü vardır. Barış karşındakini dinlemek, eleştiriyi dikkate almak, talepleri görmektir. Biz bu ülkede barış içinde yaşayabiliriz. Bunun koşullarını yaratmalıyız. Ana dil yasağı vardı. Bu yasağın kaldırılması için de ilk teklifi veren CHP’dir. Biz her dile, inanca, kimliğe saygılıyız. Bizim Diyarbakır’a bir bayram günü gelişimizin bir anlamı var. Biz bu ülkede herkesin bir biriyle kucaklaşmasını, barış içinde yaşamasını istiyoruz. Bizi ayıramazlar. Biz bu toprakların insanıyız” dedi. Kılıçdaroğlu, halkın seçtiği belediye başkanlarının, milletvekillerinin cezaevine atılmasını da doğru bulmadıklarını söyledi.

YOL HARİTAMIZ HALEN GEÇERLİ

Devletin uzun yıllardır bölgeyi ihmal ettiğini, hiçbir yatırım yapmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “1974’te geldiğim Diyarbakır’da sadece TEKEL’in rakı fabrikası vardı. Buradaki çocuklar ne yapacak, diye düşünmüştüm. O zaman benim sorduğum soruyu devlet kendine sormadı. Birçok sıkıntı yaşandı. Biz çözüme katkı sunmak için arkadaşlarımızla bir yol haritası belirledik. Bu sorunu bir toplumsal uzlaşmayla çözelim, dedik. Bir ortak payda da buluşabiliriz. Bayrağımız, bağımsızlığımız, cumhuriyetimiz, misak-ı milli sınırları bizim ortak paydamızdır. Ama eğer kardeş kanı dökülüyorsa bu sorunu çözmek gerekiyor. Bizim teklifimiz halkta da bir heyecan uyandırdı. Ama o arzu ettiğimiz bir araya gelme sürecini yakalayamadık” dedi.

Herkesin düşüncesini ifade etmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu şunları kaydetti: “Herkes, ‘Analar ağlamasın’ diyor. Laf çok güzel. Bunu da siyasetçi söylüyor. Ama gelinen noktada ağlamayan ana kalmadı. Öncelikle siyaset üslubunu değiştirmeliyiz. Kinle, öfkeyle siyaseti kurgulamak mümkün değildir. O zaman toplumu ayrıştırıyoruz. Bakın, Anayasa uzlaşma komisyonu toplanmış. Ben adımın Kemal olduğundan emin olduğum kadar, her partiden bu soruna çözüm üretecek kişilerin de olduğundan eminim. Yeter ki bu ülkeye bu acıları tattırmayalım. Bizim yol haritamız halen güncelliğini koruyor. Bir araya gelmeliyiz. Gelmeyeni de toplum kınamalı. Ama sorunun çözüm adresi TBMM’dir. Orada bir araya gelmeliyiz. Bu sorunun çözümü benim siyasi hayatıma mal olacaksa olsun. İnsan hayatı bizim makamlarımızdan daha önemlidir.”

Diyarbakır’ın uygarlıkların beşiği olduğunu söyleyen Kılçdaroğlu, “Diyarbakır'ın dünyaya böyle tanıtılması gerek. Burada Süryani’si, Ermeni’si, farklı etnik kimlikler de var. Biz etnik kimliği ve inancı hiçbir zaman siyaset malzemesi yapmadık. Bu ikisi en temel insan hakkıdır. Demokrasiyi ve insan haklarını derinleştirebilirsek bir çok sorunu çözebiliriz” dedi.

Görüşmenin ardından Osman Baydemir, Kılıçdaroğlu’ya Kürtçe-Türkçe sözlük armağan etti. Daha sonra görüşme yaklaşık yarım saat basına kapalı devam etti. Çıkışta basın mensuplarından soru almayan Kılıçdaroğlu, Çocuk Hastanesi, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Diyarbakır Barosu ve Diyarbakır Valiliğini ziyaret etti.

HÜKÜMET AÇLIK GREVLERİNE DUYARLI OLSUN

Cezaevlerindeki açlık grevlerini değerlendiren Kılçdaroğlu, “Bir insan bedenini ölüme yatırıyorsa oturup düşünmek gerekiyor. Hepimizin kulak kabartması gerekiyor. Arkadaşlarımız hapishaneleri geziyorlar. İnsan hayatından daha değerli bir şey yoktur. Çağrım kabul edilirse, son derece de memnun olurum. Bu ölüm oruçlarını bıraksınlar. Onların sesleri belki yeterince duyulmadı. Ama insan hayatı çok değerlidir. Hükümetin bu konuda daha duyarlı olmasını isteriz” dedi. (Diyarbakır/EVRENSEL)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

WTA’da kuralar çekildi

SONRAKİ HABER

2013 bütçesi yine yoksulluk ve savaş bütçesidir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa