İsveç, İran rejiminin halka yönelik şiddetini kınadı

Murat KUSEYRİ
Stockholm

İsveç hükümeti, İran’da barışçıl gösteriler yapan halka uygulanan devlet şiddetini kınarken, İran rejimi Stockholm’de düzenlenen gösterilerle protesto edildi.

İsveç’in yüksek tirajlı gazetelerinden Dagens Nyheter, İran’ın İsveç Büyükelçisi Sayed Rasoul Mohajer’in Dışişleri Bakanlığına toplantıya çağırıldığını açıkladı.

Toplantıda Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu Şefinin İran’da göstericilere uygulanan şiddeti sert ifadelerle kınadığını belirtti. Gazeteye açıklama yapan bir kaynak, “Rejimin barışçıl göstericilere şiddeti kabul edilemez ve bu İranlılara iletildi” dedi.

İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde de, İran’dan gelen ölüm haberlerinden korkuya kapıldığını söyledi.

MİLLETVEKİLLERİNDEN EYLEM

30 civarında milletvekili, İran rejiminin göstericilere yönelik saldırısını kınamak için öğle saatlerinde parlamento binası önünde bir eylem gerçekleştirdi.

İranlı ve Kürdistanlı örgütler de, iki günden beri Stockholm’un Sergelstorg Meydanı’nda İran rejiminin halka uyguladığı şiddeti kınamak için eylemler yapıyor.

Dün akşam saatlerinde meydanda toplanan eylemciler, “Kahrolsun İslami İran rejimi”, “Terör merkezi İran Büyükelçiliği kapatılsın”, “Siyasi tutsaklara özgürlük” ve ”İdamlar durdurulsun” sloganlarını atarak parlamento binasına yürüdü.

İran Yazarlar Birliği ve İran PEN eski Başkanı Yazar Bahram Rahmani, İran’da benzine yapılan zamlardan sonra başlayan ve giderek kitleselleşen eylemleri Evrensel’e değerlendirdi.

5. gününü dolduran gösteriler sırasında 90 gösterici, 10 civarında polisin öldüğünü ve yüzlerce göstericinin yaralandığını belirten Rahmani, ”Halk benzin fiyatlarındaki artışı protesto etmeye başladı. Ancak Ruhani lider Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, eylemlerin arkasında yabancıların olduğu öne sürerek güvenlik güçlerine göstericilere saldırma emri verdi” dedi.

GÖSTERİLERE SALDIRI OLAYLARIN TIRMANMASINA YOL AÇTI

Güvenlik güçlerinin barışçıl gösteri yapan halka saldırmasının olayların tırmanmasına ve eylemlerin daha da kitleselleşmesine yol açtığını belirterek “Bu kez halk petrol ve polis istasyonlarına saldırmaya başladı. Mollaların görev yaptıkları binalara da saldırılar oldu” şeklinde konuştu.

Rahmani, rejimin tüm ilerici örgütleri yasaklamasına rağmen İran’da hâlâ işçi, yazar, öğretmen ve öğrencilerin örgütlenmeleri olduğunu belirttikten sonra şunları kaydetti.

“Eylemlerin kitleselleşmesinde bu örgütlenmelerin rolü var. Mollalar az ayıda insanın sokaklara çıktığını iddia ediyor. Oysa yabancı basında milyonlarca kişinin gösterilere katıldığı yazıyor. Bizim aldığımız bilgilere göre hükümetin tutumunu protesto eden bazı milletvekilleri istifa etti. Son aylarda büyük yolsuzluklar ortaya çıktı. Ruhani’nin kardeşi Hüseyin Feridun bankaları dolandırdığı için cezaevinde. 30 milyar doları yurt dışına kaçırmakla suçlanıyor.”

BATILI ÜLKELER DEVRİMDEN KORKUYOR

Batılı ülkeler, Rusya ve Türkiye’nin İran’daki gelişmelerden kaygıya kapıldıklarına dikkat çeken Rahmani, “Bunun nedeni İran’da tüm baskılara rağmen işçi sınıfı hareketinin güçlü olması. Devrim olmasından ve burjuvazinin iktidarı kaybetmesinden korkuyorlar. ABD ve Batılılar halkın yanındayız yalanını söylüyorlar. Bunlar hükümetin değişmesini değil yumuşamasını istiyorlar” dedi.

İran eylemleri: Ne oluyor, halk ne istiyor?

İran’da öfke büyüyor, halk sokakta: Ölü sayısının artmasından endişe ediliyor