Güçbirliği Tekstil işçileri: Kıdem tazminatı hakkımızdan asla vazgeçmeyeceğiz
Ekonomik gerekçelerle 3 yıl önce kapatılan Kemal Zorlu’ya ait İzmir’deki Güçbirliği Tekstil fabrikası işçilerinin alacak eylemleri devam ediyor.
Fotoğraf: Evrensel
İzmir Tire Organize Sanayi Bölgesi’nde (TOSBİ) kurulu bulunan Güçbirliği Holdinge ait iplik üretimi fabrikasında çalışan işçilerin yaşadığı mağduriyet sürüyor.
TEKSİF üyesi işçiler Çankaya’da bir araya gelerek basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı okuyan TEKSİF İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Zorlu, “Ham madde sattığı şirketlerden birine ‘FETÖ’ soruşturması kapsamında el konulmasından sonra parasını alamadığı için ve birçok maddi kriz yaşayan işyerimiz için daha önce defalarca fedakarlık yaptık. Organize sanayi bölgesindeki elektrik borcunu konfederasyonumuz Türk-İş öncülüğünde görüşüp sorunun giderilmesi ve icra yolu ile el konulan makinaların durmaması ve üretimin devam etmesi için birçok eylemler gerçekleştirerek fabrikamızın tekrar üretime geçmesini sağladık” dedi.
Yıllarca çalışanlar olarak çok emek verdiklerini söyleyen Zorlu, bu zamana kadar sendika tarafından görüşme taleplerinin de karşılık bulmadığını ve işçilerin alacakları için dava açılsa da fabrikanın tamamının hacizli olmasından kaynaklı çözüm elde edemediklerinin bilgisini verdi.
2016 yılında gerekçe gösterilmeden işten ayrılmak zorunda bırakıldıklarını söyleyen Zorlu, ailelerle birlikte yaklaşık 600 kişinin mağdur olduğunu hatırlatarak, “Yaklaşık 15 günde bir Tire’den buraya eylem yapmaya geliyoruz. Maalesef işverenimiz Kemal Zorlu’dan hiçbir somut adım yok. Hakkımız olan kıdem tazminatı hakkımızdan asla vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
"ÇOCUĞUMU EVDE BIRAKIP GECE VARDİYASINA GİTTİM"
Evrensel'e konuşan işçilerden Hatice Dönmez, “Ben 10 yıldır çalışıyordum, 5 yıldır alacaklarımı bekliyorum. Anne kız yaşıyoruz, çok zorluklar yaşadık. Büyük emekler verdim yıllarca ve en güzel yıllarımı verdim. 7 yaşında çocuğumun üzerine kapıları kilitleyip gece vardiyasına gittim. Emeğimin karşılığını istiyorum. Bizi ciddiye alıp görüşme talebimizi bile kabul etmiyorlar, manevi yönden de yıpratan tarafı bu. Çünkü biz oranın emekçileriyiz. Orada alın terimiz var. Çocuğumun eğitim zamanı geldi, ister istemez o paraya bunun için bile hakkım var” diye konuştu.
Büşra Soylu, “2 yıldır orada çalışıyordum, hamileliğimi orda geçirdim. Çocuğumla birlikteydim. Orada emeğimiz var, çocuklarımızın hakkı var. Eşim de orda çalıştı, ikimiz para almayınca masraflar birikiyor, elektrik su kira her şey birikiyor. Biz hakkımızı alana kadar da mücadele edeceğiz” dedi.
Fatma Çalık da “18 yıl çalıştım. Çok fedakarlık yaptık, hakkımızı istiyoruz. Biz severek çalışıyorduk. 18 yıl çalışıp da karşılığının bu olması çok üzücü. Ama biz kararlıyız” diye konuştu.