Genel-İş Genel Merkezine tepki: Direniş boyunca 1 No’lu Şube yanımızdaydı
Maltepe ve Kadıköy belediyelerinde çalışan işçiler Genel-İş Genel Merkezinin Anadolu Yakası 1 No'lu Şubeye olağanüstü kongre dayatmasına tepki gösteriyor.
Fotoğraf: Evrensel
Maltepe Belediyesinden bir işçi
Merhaba Evrensel okurları ben Maltepe Belediyesinde çalışıyorum. Haklarımız verilmediği için ve işçi arkadaşlarımız da işten atıldığı için 9 günlük bir direniş yaptık. Direniş sonrasında yapılan anlaşmada ekonomik anlamda tatmin olmasak da belediye yönetimine geri adım attırdık ve atılan arkadaşlarımız işbaşı yaptı.
Direniş boyunca her gün birçok belediyeden işçi arkadaşlarımız bizi ziyarete geliyordu. Kartal'dan Kadıköy'den Ataşehir’den... Onlar her geldiğinde kendinizi daha da güçlü hissediyorduk. İşçi dayanışması böyle bir şey, kendileri yemek yemeyip yemek istihkaklarını direnişteki arkadaşlarla paylaşıyorlardı. Her bizimle danışmaya geldiklerinde hem bizim özgüvenimiz hem de gelen arkadaşların özgüveni artıyordu. Bizim direnişimizi kendi direnişleri olarak görüyorlardı. “Siz kazanırsınız biz de kazanırız” diyorlardı. Çünkü aynı sorun ve sıkıntılar orada da vardı.
Ataşehir'de atılan işçi arkadaşlarımız (2 işçi atılmıştı) için ve ücretlerin üçe bölünerek ödenmesine karşı, Ataşehir Belediyesi işçileri de kendi hakları için bir gün iş durdurdular. İşveren, özellikle dış birimlerde çalışan, iş durduran arkadaşlar üzerinde baskı oluşturmaya, tutanaklar tutturmaya başladı. Hemen ardından Genel-İş Genel Merkezi, toplu sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmeyen, işçilerin ücretlerini geç ödeyen belediye yönetiminin karşısında olması gerektiği yerde, yani mücadele etmeye çalışan Anadolu Yakası 1 No’lu Şubenin yanında yer alması gerekirken, Genel-İş Genel Merkezi istifaları bahane ederek 1 No’lu Şubeyi olağanüstü kongreye götürdü. Bizler de Maltepe'de çalışan işçiler olarak, Genel-İş’in bu tutumunu manidar buluyoruz. Maltepe Belediyesi işçilerine mücadelede omuz veren, kazanmamız için gereken neyse yapmaya çalışan işçilerden öç alınmaya çalışılıyor. Bu tutumu doğru bulmuyor, işçilerin hak alma mücadelesini savunan mücadeleden yana işçilerden yana olduğumuzu buradan ilan ediyoruz. Yaşasın örgütlü mücadelemiz.
BİRBİRİNE ZIT İKİ GEREKÇEYLE ŞUBEYE OLAĞANÜSTÜ KONGRE DAYATILIYOR
Kadıköy Belediyesi İşçisi
Kadıköy Belediyesi işçisi ve DİSK’e bağlı Genel-İş Anadolu Yakası 1 No’lu Şube İşyeri Temsilcisiyim. İşçi Temsilciliğini, temsil ettiğim işçilerin ısrarıyla kabul ettim yaklaşık 1 yıl önce. Bu görevi kabul ederken sandım ki sadece işçinin sorunlarını konuşacak, emekçinin hakkını savunacak ve bunun için mücadele edeceğim. Ancak 1 yıldır yaşadıklarımız ve tecrübe ettiklerimizle gördük ki Genel-İş Genel Merkezinin sorunu, işçilerin, emekçilerin yaşadıkları değil, -aynı mevcut hükümet politikaları gibi- kendine koşulsuz itaat eden, sözünden çıkmayan şubeleri ve işçileri kendi safında bulundurmaya çalışmakmış.
Geçtiğimiz günlerde 1 No’lu Şube, genel merkez tarafından olağanüstü kongre kararı almak zorunda bırakıldı. Sözde gerekçeli kararda, ilk olarak sendikadan ayrılan işçilerin sayısının fazla olduğu belirtildi. Olayın gerçeği ise; Ataşehir Belediyesinde Battal İlgezdi’nin ve yönetiminin dayatılmalarıyla sendikadan ayrılmaya mecbur bırakılan işçilerin sayısındaki artış.
Toplu iş sözleşmesine rağmen, Ataşehir Belediyesi yönetimi, hukuksuzca ve hiçbir dayanağı olmadan sendika temsilcilerini işten attı. 1 No’lu Şube de bunun karşısında günlerdir eylem yapmaktadır. Bu eylemler sırasında da örgütlenme uzmanı darbedilmiş ve genel merkez bunun için hiçbir açıklama yapmamıştır. İşçiler, işten atılma tehdidiyle sendikadan ayrılmış bunun sonucunda da destek olması gereken genel merkez, olağanüstü kongre kararıyla, antidemokratik bir biçimde şubeyi seçime gitmeye zorlamıştır. Sizce kim emekçinin yanındadır? Sizce kim sermayenin ekmeğine yağ sürmektedir?
Sözde gerekçeli kararda belirtilen diğer bir konu ise şubeye muhalif belli sayıda delegenin imzaları. Peki muhaliflerin imza toplama sebebi neydi? 1 No’lu Şubenin genel merkez ile birlik olup TİS’i sattığını söyleyerek delegelerden imza toplaması iftirası. Bu birbiriyle bağdaşmayan, tamamıyla birbirine zıt, akla mantığa sığmayan iki tezi gerekçeli kararda ek olarak sundu genel merkez.
Bugün bizler, işçilerin sorunlarını dinlemek, onlara daha insani koşullarda çalışma alanı yaratabilmek, ‘Bir sonraki TİS’te işçilerin geçinebileceği ve yaşayabileceği maddi-manevi kâr sağlayabileceği maddeleri nasıl sunabiliriz’i konuşmamız gerekirken, bu akıl dışı kararı konuşmaktayız. Alınan karar her ne kadar sendikal açıdan kara leke olsa da işçi sınıfının bu hukuksuz karara vereceği cevap kesin ve nettir. Bu bir şube seçimi olmaktan çıkmış, işçi ve emekçinin yanında olma, tüm dayatmalara ve hukuksuzca işten çıkarılmalara karşı durma seçimi olmuştur.