Türkiye, Almanya adına çalışan avukatı neden şimdi gözaltına aldı?
Almanya üç gündür Türkiye’de gözaltına alınan büyükelçilik avukatı Yılmaz S.’yi konuşuyor. Basın ve muhalefet partileri sığınma başvurusunda bulunanların can güvenliğini tartışıyor.
Fotoğraf: Google Maps
Yücel ÖZDEMİR
Köln
Evrensel, Türkiye’nin 17 Eylül’de “casusluk” suçlamasıyla gözaltına aldığı Alman Büyükelçiliği’nin “Hukuk Danışmanı” Avukat Yılmaz S. ile ilgili yeni bilgilere ulaştı. 20 yıl önce Malatya’da avukatlığa başlayan, sonra İstanbul’a taşınan 55 yaşındaki avukat 10 yıldır Alman Büyükelçiline “Hukuk Danışmanlığı” yapıyordu. Serbest avukat olarak çalışan S., Almanya dışında İsveç, Norveç ve Hollanda büyükelçiliklerine danışmanlık yapıyordu.
Bu ülkelere iltica başvurusu yapan kişilerle ilgili Türkiye’de bir soruşturmanın açılıp açılmadığı konusunda araştırma yaptıktan sonra topladığı bilgileri rapor halinde büyükelçiliklere sunan Yılmaz S. Hakkında Türkiye’nin “casusluk” yaptığı gerekçesiyle tutuklama kararı vermesinin arkasında Almanya’nın “üst düzey FETÖ mensupları” hakkında bir soruşturmanın olup olmadığı konusunda bilgiler toplamasından kaynaklandığı tahmin ediliyor.
Alman basınında yer alan haberlere göre, Yılmaz S.’nin en son 50 kişi hakkında bilgi topladığı, büyükelçiliğe giderken gözaltına alındığı ifade edildi. Bu nedenle kimlerin hangi gerekçelerle Almanya’ya iltica başvurusunda bulunduğu konusundaki bilgilerin Türkiye’nin eline geçmiş olabileceğinden endişe ediliyor.
Evrensel’e bilgi veren bir avukat, Türkiye’de sadece Yılmaz S.’nin değil, çok sayıda avukatın benzer şekilde yabancı ülkelerin temsilciliklerine hukuki danışmanlık yaptığını ve bunu yasaklayan bir düzenlemenin olmadığını dile getirdi. Ancak, S.’nin toplamış olduğu bilgilerin kimlerin hangi gerekçelerle Almanya’ya iltica başvurusunda bulunduğunu öğrenmek için gözaltına alındığı tahmin ediliyor.
TEK BAŞINA HÜCREDE TUTULUYOR
17 Eylül’den beri Ankara Sincan Cezaevinde tek kişilik hücrede tutulan avukat Yılmaz S. ile görüşen Avukat Levent Kanat ise, Evrensel’e yaptığı açıklamada, müvekkilinin yaklaşık iki aydır tek başına bir hücrede tutulduğunu, sağlık sorunları nedeniyle durumunun iyi olmadığını söyledi.
“Casusuluk suçlaması” yapan savcılığın bugüne kadar bir iddianame hazırlamadığını, ne zaman hazırlanacağı konusunda da bir bilgilerinin olmadığını belirten Kanat, “soruşturmanın gizliliği” nedeniyle daha fazla bilgiye ulaşamadıklarını belirtti. Bu nedenle Yılmaz S.’nin ne zaman mahkemeye çıkarılacağı konusunda bir bilgilerinin de bulunmadığını ifade etti.
Avukat Kanat, Türkiye’de bir kişi hakkında soruşturmanın açılıp açılmadığını öğrenmenin avukatların yetkileri arasında olduğunu, bu nedenle Almanya’ya iltica başvurusunda bulunan kişiler hakkında Türkiye’de dava açılıp açılmadığını öğrenmenin casusuluk sayılamayacağını belirterek, “Kaldı ki, müvekkilimin Alman Büyükelçiliğine hukuki danışmanlık verdiği yıllardır biliniyordu. Hizmet karşılığındaki bütün faturalar her yıl vergi dairesine teslim edilerek vergilendiriliyor. Ortada gizli bir ilişki söz konusu değildir” dedi.
ERDMANN: OLAĞAN BİR DURUM
Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann da Demirören Haber Ajansına (DHA) yaptığı açıklamada, “Avukatlar ve diplomatik temsilcilikler arasındaki işbirliğinin tüm Avrupa’da, dış temsilciliklerin görevlerini Viyana Anlaşması’nın hükümlerine uyumlu şekilde yerine getirmelerini sağlayan, olağan bir uygulama. Hukuk danışmanımız Büyükelçiliğimize, uluslararası düzeyde olağan ve kanaatimizce yasak olmadığı tartışmasız olan bir destek sağlamıştır. Bu tür bir işbirliğinin engellenmeden mümkün olması gereklidir” dedi.
ELÇİLİK HUKUK DANIŞMANINA SAHİP ÇIKMADI
Yılmaz S.’nin gözaltına alınmasından sonra Alman Büyükelçiliğinin hiçbir şekilde kendisine sahip çıkmadığı ve ailesiyle irtibat kurmadığı da gelen bilgiler arasında. Türkiye nezdinde de ciddi bir girişimde bulunulmadığı ifade ediliyor.
Aile yakınları Yılmaz S.’nin iki ülke arasındaki çıkar çatışması nedeniyle gözaltına alınmış olabileceğini ileri sürüyor. Gözaltına alınmasında asıl olarak Almanya’nın iltica başvurusunda bulunan FETÖ üyeleri hakkında bilgi istemesinin rol oynadığı tahmin ediliyor. Büyükelçiliğin, diplomatik girişimlerden sonuç almamasından sonra, “hukuk danışmanının” tutuklandığını iki ay geçtikten sonra basına sızdırdığı tahmin ediliyor.
SAĞINMACILARIN GÜVENLİĞİ TEHLİKEYE ATILDI
Alman Büyükelçiliğinin işbirliği yaptığı avukatın Türkiye’de tutuklanması, Almanya’da hem basında hem de siyasette geniş yankı yarattı. Devletin sığınmacıların verdiği bilgilere güvenmeyerek, Türkiye’de avukat aracılığıyla ayrıca incelemede bulunmasının sığınmacıların güvenliğini tehdit ettiğine dikkat çekildi.
Sol Parti Federal Parlamento Milletvekili Sevim Dağdelen yaptığı açıklamada, hukuk danışmanı eylül ayında gözaltına alınmasına rağmen bunun yeni basına sızdırılmasını “sorumsuzluk” olarak değerlendirdi. Dağdelen, siyasi sığınmacılara ilişkin Türk kurumlarının eline geçen hassas bilgilerin Almanya’ya iltica arayışında olan yüzlerce kişiyi “MİT ve Erdoğan’ın Almanya’daki yanlılarından oluşan ağın hedefi haline getirdiğini” söyledi.
Yeşiller Partisi Federal Parlamento Göç ve Sığınmacılar Politikası Sözcüsü Filiz Polat da yaptığı açıklamada, Federal Göç ve Sığınmacılar Dairesi’nin verilen bilgilere ek olarak Türkiye’de inceleme yapmasının sığınmacıların güvenliğini tehdit ettiğini ifade etti ve bundan vazgeçilmesini istedi.
Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF) Başkanı Hans Eckard Sommer ise gelen eleştiriler karşısında savunmaya geçerek, iltica başvurularının değerlendirilme sürecinde kimi zaman ek bilgi kaynaklarına ihtiyaç duyulduğu ve bazı durumlarda yurt dışında detaylı bir araştırmanın da gerekebildiğini ifade etti.