Eğitim Sen: Öğretmen yoksullaştı, borçlandı, değersizleşti
Eğitim Sen'in 4 bin 657 öğretmen ile yaptığı anketin sonuçları, öğretmenlerin son bir yılda mali ve özlük hak kaybına uğradığını çapıcı biçimde ortaya koydu.
Fotoğraf: Evrensel
Eğitim Sen tarafından yapılan "Öğretmenlerin Ekonomik ve Mesleki Sorunlarına Bakış Anketi", öğretmenlerin son bir yılda mali ve özlük hak kaybına uğradığını çapıcı biçimde ortaya koydu. Yapılan ankete katılan 4 bin 657 öğretmenin yüzde 97’si son bir yıl içerisinde satın alma gücünün azaldığını ifade ederken, öğretmenlerin yüzde 78’inin son bir yıl içerisinde borçları arttı.
Eğitim Sen, "Haklarımız, Geleceğimiz ve Öğrencilerimizin Eğitim Hakkı İçin 23 Kasım’da Ankara"ya diyerek başlattığı kampanya çerçevesinde 24 Ekim 2019-15 Kasım 2019 tarihleri arasında “Öğretmenlerin Ekonomik ve Mesleki Sorunlarına Bakış Anketi”ni gerçekleştirdi. Anket çarpıcı sonuçları ortaya koydu. Ankete göre öğretmenler;
- Yüzde 97’si son bir yıl içerisinde satın alma gücünün azaldığını,
- Yüzde 78’i son bir yıl içerisinde borçlarının arttığını,
- Yüzde 69’u ekonomik koşulları daha iyi olan bir iş teklifi aldığında mesleğini bırakabileceğini,
- Yüzde 64’ü kendisini iş yerinde değerli hissetmiyor,
- Yüzde 93’ü 2019 toplu sözleşme sürecinde yetkili sendikanın ekonomik, özlük ve sosyal haklarını yeterince korumadığını,
- Yüzde 94’ü ücretli/kadrolu/sözleşmeli biçiminde çalıştırılmayı, mesleklerinin geleceğini tehdit ettiğini,
- Yüzde 90’ı Milli Eğitim Bakanlığının sorunları çözmek için ürettiği politikaların gerçekçi olmadığını kaydediyor.
- Yüzde 92’si mülakat ile öğretmen alımının eşit, adil, geçerli ve yansız bir yöntem olduğu iddiasına katılmıyor.
- Yüzde 87’si MEB ile çeşitli vakıf ve derneklerin yürüttüğü protokolleri doğru bulmuyor.
- Yüzde 74’ü eğitimde cinsiyet eşitliğinin sağlandığını düşünmüyor. Yüzde 84’ü okullardaki şiddet vakaları nedeniyle iş yerinde kendini güvende hissetmiyor.
ÜCRET ERİDİ, ÖĞRETMEN EMEĞİNİN KARŞILIĞI YOK
Öğretmenlerin eriyen maaşları ekonomik sorunları da derinleştirdi. 1 doların 1.56 TL olduğu 15 Kasım 2009 yılında 1302 TL aylık alan bir öğretmen maaşı 898 dolara tekabül ediyorken, 15 Ekim 2019’da 3 bin 895 TL alan bir öğretmenin (aynı kıdemde) dolar bazında aldığı maaş 677 ABD doları (1 dolar=5.75 TL) seviyesine indi. Öğretmenin maaşındaki aylık kayıp, dolar bazında 221 dolar (1270TL) oldu.
Ankette, “Aldığınız maaşın yaptığınız işin karşılığı olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna verilen yanıtlar durumun açıkça gösterdi. Soruya “Hiç karşılamıyor” yanıtını verenlerin oranının yüzde 58, “kısmen karşılıyor” yanıtını verenlerin oranı yüzde 39 olduğu görüldü. Ankete katılan öğretmenlerin yaklaşık yüzde 97’si, “Gelirim emeğimin karşılığı değil” dedi.
YÜZDE 78’İN BORCU ARTTI
Satın alma gücünün düşüşüyle birlikte öğretmenlerin son bir yıldaki borçluluk düzeylerinde de önemli bir artış yaşandığı görüldü. “Son bir yıl içerisinde borçluluk düzeyinizde nasıl bir değişim oldu?” sorusuna ankete katılanların yüzde 78’si, “Borcum arttı” yanıtını verdi. Öğretmenlerin yüzde 19’u borcunun değişmediğini, yüzde 2’si “borcunun azaldığını” belirtti.
İŞ GÜVENCESİ TEHDİT ALTINDA
Hali hazırda görev yapan öğretmenler arasındaki en ağır eşitsizliği yaratan statü farklılıkları öğretmenler açısından mesleklerinin geleceğini tehdit eden önemli bir faktör olmayı sürdürüyor. 2018 yılında gerçekleştirilen ankete paralel olarak bu yıl gerçekleştirilen ankette öğretmenlerin yüzde 94’ü ücretli, kadrolu ve sözleşmeli istihdamın mesleklerinin geleceğini tehdit ettiğini düşünüyor.
TALEPLER
Eğitim Sen, taleplerini raporda şöyle sıraladı:
"Tüm öğrencilerimizin eşit, ulaşılabilir, nitelikli, ücretsiz eğitimden yararlanmasını sağlayacak, öğretmenlerin ekonomik kayıplarını karşılayacak bütçe planlaması yapmak MEB ve siyasi iktidarın sorumluluğudur. Bu sorumluluğun gereği yerine getirilmelidir. Yargı kararları uygulanmalı; Diyanet, dini vakıf ve dernekler ile yapılan protokoller sonlandırılmalıdır. Din Öğretimi Genel Müdürlüğü'nün ‘özerk’ yapısına son verilmelidir.Sözleşmeli, ücretli, güvencesiz çalışma biçimlerine; mülakat uygulamalarına son verilmelidir. Öğretmen açığı kadar atama acilen yapılmalıdır. Öğretmenlerin statüsü, çalışma koşulları, hakları, işe alım ve istihdam biçimine kadar her konuda öğretmenlerin söz ve karar hakkı gözetilmelidir. Öğretmenleri başarılı, başarısız olarak ayrıştıran, okul müdürlerinin performans denetimine tabi bırakan '2019 Yılı Öğretmenler Günü Genelgesi' geri çekilmelidir" (İstanbul/EVRENSEL)
