26 Kasım 2019 12:20

Kaz Dağları’nda sıra Koza’da: Yılda 4 bin ton patlayıcı ile doğa katliamı yapacak

Koza Madenciliğin altın arama projeleri Kaz Dağları'ndaki ormanları ve Atikhisar Barajı'nı tehdit ediyor.

Kaz Dağı

Fotoğraf: Çanakkale Belediyesi

ANASAYFA

ÇEVRE

Paylaş

Seçkin SAĞLAM
Çanakkale

Kaz Dağları’nda ağaç katliamı yapan Alamos Gold şirketinin ardından, Koza Madencilik de Çanakkale için tehdit oluşturuyor. Geçtiğimiz günlerde Kirazlı Balaban bölgesinde çadırlı direnişlerini sürdüren Kaz Dağları Direnişçileri, Koza Madencilik’in Kaz Dağları’nda yaptığı ağaç katliamını belgelemişti. Koza Madencilik, Çanakkale’nin tek ve alternatifsiz içme ve kullanma suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı su toplama havzası ve koruma planı içinde yer alan, merkeze bağlı Serçiler ve Terziler köyü mevkiinde madencilik faaliyetini sürdürüyor. Hem ekolojik düzene yönelik zararı ile dolaylı, hem de içme suyu üzerinden doğrudan kenti tehdit eden Koza Madencilik, ‘FETÖ’ soruşturması kapsamında TMSF’ye devredilmişti.

Koza Madencilik, Terziler ve Serçiler köyü civarında gerçekleştirilmesi planlanan altın-gümüş madeni açık ocak faaliyetine yeniden başladı. 2014 yılı ÇED raporuna göre; 1880.92 hektar olan ruhsat sahasının 50.29 hektarlık kısmında açık ocak işletmeciliği ile faaliyet yürütmeyi planlayan şirket, söz konusu alanda yaklaşık 534 bin ton altın ve gümüş cevheri çıkarmayı planlıyor. Çıkarılan cevherin, Koza Altın İşletmeleri AŞ’nin İzmir’in Bergama ilçesinde bulunan Ovacık Altın Madeni Tesisine nakledilerek burada zenginleştirme işlemine tabi tutulacağı ifade ediliyor.

ORMANLARI VE ATİKHİSAR BARAJINI TEHDİT EDİYOR

“Üretilecek olan cevher yaklaşık 1,60 gr/ton altın, 2,25 gr/ton gümüş metali içermektedir” denilen ÇED raporunda, “Üretilen cevherin Koza Altın İşletmeleri AŞ’nin İzmir İli, Bergama İlçesi’nde bulunan Ovacık Altın Madeni Tesisine nakledilmesi için Terziler Köy yolu üzerinden, köye girmeden Çanakkale-Çan yoluna çıkan güzergahın kullanılması planlanmaktadır. Ruhsat sahası içerisinde yer alan ÇED alanı Atikhisar Barajı’nın uzun mesafeli koruma alanı içerisinde kalmaktadır. DSİ Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen Atikhisar Barajı yüzde 38,7 sulama, yüzde 50,7 taşkın ve yüzde 10,6 içme suyu amaçlı olup, 1975 yılında işletmeye alınmıştır. ÇED alanı Atikhisar Barajı’nın güneydoğusundadır ve baraj gölüne en yakın noktadan kuş uçuşu mesafesi yaklaşık 3,8 kilometredir. ÇED alanının 7,48 hektarı özel mülkiyete konu şahıs arazisi, 42,81 hektarı ise 6831 sayılı Orman Kanunu’na göre orman sayılan alanlardandır” denildi.

YILDA 4 BİN TONA YAKIN PATLAYICI KULLANILACAK

Sahada delme-patlatma, yükleme ve taşıma işlemlerinin uygulandığı açık ocak işletmeciliği yapılarak cevher üretimi planlanan madende, ÇED raporunda, patlatma ile ilgili bölümde şunlara değinildi: “Bu projede elektriksiz kapsül sistemi kullanılacaktır. Patlatmalarda delik başına yaklaşık 16,5 kg patlayıcı (Anfo+yemleme dinamiti) kullanılacaktır. Açık ocak madencilik faaliyetleri sırasında haftada 5 kez olmak üzere milisaniye gecikmeli patlatma yapılacak, patlatma faaliyetleri saat 08:00 ile 18:00 arasında sınırlı tutulacak ve hafta sonları patlatma yapılmayacaktır. Patlatma, formasyonun özelliklerine göre patlatma işinde uzman personel tarafından yapılacaktır” denildi. ÇED raporunda yer alan tablo 7’ye göre; 5 günde bir olmak üzere, ayda 20, yılda 240 patlatma yapılacak.