27 Kasım 2019 07:00

Diyarbakır Eğil’de tarihi yerleşim yerleri köstebek yuvasına dönüştü

Huri, Mitanni, Urartu, Asur, Med, Pers, Roma İmparatorluğu gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapan Diyarbakır'ın Eğil ilçesindeki tarihi yerleşim yerleri köstebek yuvasına dönüştürüldü. 

Diyarbakır Eğil’de tarihi yerleşim yerleri köstebek yuvasına dönüştü

Fotoğraf: MA

Mehmet Şah ORUÇ 

Diyarbakır Eğil ilçesinde kaya içerisine yapılan tarihi yerleşim yerleri bakımsızlıktan ve define olduğu iddiasıyla yapılan kazılardan dolayı köstebek yuvasına dönüştürüldü. 
 
Huri, Mitanni, Urartu, Asur, Med, Pers, Roma İmparatorluğu gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapan Diyarbakır'ın Eğil ilçesi, peygamber kabir ve türbelerinin yanı sıra kral mezarları ve o dönemin izlerini taşıyan eserlere ev sahipliği yapıyor. 

İlçeye 16 kilometre uzaklıkta bulunan Konak (Konax) Mahallesi'ndeki tarihi kaya yerleşim alanları ise tahrip ediliyor. Tarihi yerleşim yerinde hem Asurlular hem de Romalılara ait kalıntılar mevcut. Ancak, geniş bir alanı kapsayan tarihi yerleşim yerinin birçok kısmı ise kaymadan kaynaklı toprak altında kalmış durumda. 

İlçedeki birçok tarihi yerde kazı yapan definecilerin hedefi ise mahallede toprak üstünde kalan ve kaya içerisine yapılmış yerleşim yerleri. Kazılar sonucu yerleşim yerinin etrafı ve içi köstebek yuvasına dönüşmüş durumda. 

Mahalleliler ise bu yerleşim yerlerini besledikleri küçükbaş hayvanlarının barınak yeri olarak kullanıyor. Bundan kaynaklı tarihi yerleşim yerinin içi hayvan gübresinden geçilmiyor. 

MAHALLENİN TARİHİ ESKİ

Mahalle isminin hikayesi ise mahalledeki yaşlıların anlatımına göre, Eğil Beylerinden Mehmet Bey'in (Mehmet Yılmaz) başta avlanmak amacıyla ama daha sonrasında ise yaz aylarında da kullanmak amacıyla yaptırdığı iki katlı konaktan geldiği belirtiliyor. Kilise kalıntılarının olması ve 9 adet mev tipi mağara (nevsan) olmasından kaynaklı mahallenin çok eski bir yerleşim olduğunu gösterdiği ifade ediliyor. (Diyarbakır/MA)

 

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et