Ayşe Acar Başaran: İktidarın iddia ettiği delil elinde olsa, çarşaf çarşaf yayımlar
HDP’ye yönelik operasyonları değerlendiren HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Acar Başaran "Türkiye’nin ortak yaşamına, birlikte yaşam iradesine saldırıdır” dedi.
Fotoğraf: MA
Şerif KARATAŞ
İstanbul
31 Mart yerel seçimlerinin ardından HDP’ye yönelik gözaltı ve tutuklama furyası hız kesmiyor HDP’li belediye eş başkanları gözaltına alınıp tutuklanırken art arda belediyelere kayyum atanırken, HDP’de siyaset yapanlar da gözaltına alınıp tutuklanıyor. Önceki gün 8 kentte yapılan gözaltı operasyonuna ilişkin HDP Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran’la konuştuk. Bölge’deki seçmenlerin seçme ve seçilme hakkının gasbedildiğini, tekçi rejimin yerelde kayyumlarla inşa edilmek istendiğini belirten Başaran, demokrasi isteyenlerin sessiz kalmaması gerektiğini ifade etti.
"31 MART’TAN BAĞIMSIZ DEĞİL"
Tutuklama ve gözaltı operasyonlarını “siyasi soykırım” operasyonu olarak değerlendiren Başaran, gözaltı ve tutuklamaların yargı kararıyla yapılmadığına vurgu yaptı. Anayasal hakları olan siyaset yapma haklarının filli olarak ellerinden alınmak istediğine dikkat çeken Başaran, “8 ilde 120’den fazla kişi gözaltına alındı. Neredeyse bütün aktif çalışanlarımız gözaltına alınıyor. İktidar diyor ki, biz HDP’yi kapatmıyoruz. Uluslararası kamuoyunda HDP açık mesajını veriyor. Ama gerçek olan bize filli olarak kapatmayı ve parti çalışmalarımızı yapmamayı dayatıyorlar” ifadelerini kullandı. Yapılan operasyonları 31 Mart yerel seçimleriyle ilgili stratejimizden bağımsız ele almadıklarını belirten Başaran, HDP’nin Türkiye’deki siyaseti dönüştürme ve değiştirme gücüne sahip olduğunu ifade ederek, AKP’nin yıllar sonra İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerde yenilgi almasını sağladığını söyledi.
"KAYYUMLAR TEKÇİ REJİMİN YEREL AYAĞI"
HDP’li belediyelere kayyumla el koyan iktidarın yerel yönetimlerin yetkilerinin önemli bir bölümünün Cumhurbaşkanlığına aktarılması için yapılan hazırlıklara da işaret eden Başaran şunları söyledi: “Bu bir rejim meselesi. Türkiye’de artık bir demokrasi söz konusu değil. Biz radikal demokrasiyi tartışırken, bütün toplumun kendisini ifade etmesi için mekanizmaların oluşturulmasını tartışırken, bugün temsili demokrasi bile yok. Onu bir tarafa bırakın, ülkenin bir bölgesindeki insanların seçme ve seçilme hakkı ortadan kaldırılmış vaziyette. Bunlar da sudan gerekçelerle yapılıyor.”
İktidarın tek adam rejimini kalıcı olarak inşa etmek istediğine vurgu yapan HDP’li Ayşe Acar Başaran, “Bunu da saldırının en meşru görülebileceği alandan maalesef Kürtler üzerinden başlayarak gösteriyorlar. Türkiye’de diktatör bir rejim kuruluyor” dedi.
"AMA’SIZ, ‘FAKAT’SIZ KARŞI DURMAK GEREKİR"
“HDP düşerse Türkiye demokrasisi düşecek” diyen Başaran, bunu herkesin anlaması gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin ortak yaşamına, birlikte yaşam iradesine saldırıdır” dedi. HDP’nin çoğulcu yapısına ve demokrasi mücadelesine işaret eden Başaran, bu nedenle de HDP’nin baskılara maruz kaldığını söyledi. Başaran, HDP’ye yönelik saldırılara karşı sessiz kalınmasının inşa edilmek istenen tekçi rejime de destek olacağına vurgu yaptı. Toplumun büyük bir zapturapt altına alındığını da ifade eden Başaran, “Ne kadar güçlü olduğumuzu önceki süreçlerde gördük. Güç birleştiğinde, ses birleştiğinde, irade birleştiğinde yenilmez bir güç haline gelebiliyoruz” dedi.
Kamuoyuna çağrı yapan Başaran, başta demokrasi isteyenler başta olmak üzere herkesin “ama’ları, ‘fakat’ları, manipülasyonları bir taraf bırakıp” Türkiye demokrasisi açısından HDP’ye yönelik bu saldırılara karşı durması gerektiğini söyledi. ‘Ama’lık bir durum olmadığına da dikkat çeken Başaran, şunları söyledi: “Emin olun iktidarın elinde, iddia ettiği şekilde bir delil olsa, çarşaf çarşaf yayımlardı. Soyut olarak söylüyor. Karalama kampanyası karşısında biz kendimizi sürekli savunmak ve aklamak zorunda kalıyoruz. Topyekün karşı duruş sergilememiz gerekir. Kurulan tekçi sisteme ve HDP’ye yönelik saldırılara karşı.”