Alışmıyoruz!
Öldürülen kadınlar bir sayıdan öteye geçmez oluyor gözümüzde. Toplum alışıyor, kadınlar ölüyor, medya ve yargı aklıyor.
Fotoğraf: Evrensel
Bilge Su YILDIRIM
Maltepe/İstanbul
Her sabaha yeni bir kadın cinayetiyle uyanıyoruz. Bu cinayetler, 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi gibi kadınların hukuki can simitlerini uygulamayan, duruşmaya takım elbise ile gelinmesi karşılığında iyi hal indirimi dağıtan yargı sayesinde sistematik bir hale gelmiş durumda. Katiller artık mahkemenin onların yanında olacağının, öldürdükleri için onları değil de o saatte orada olduğu için, o eteği giydiği için, göz süzdüğü için hatta öldüğü için kadının suçlanacağının farkında.
KADIN CİNAYETLERİNDE MEDYA
Artan kadın cinayetlerinin arkasında taraflı hukuk sistemi kadar kullandıkları eril dille beraber basın yayın kuruluşlarını da görmekteyiz. Maktul kadının boy boy fotoğraflarını yayınlayıp katilin yüzünü buzlayan, maktulun yaşından ikamet ettiği yere kadar özel hayatına dair her bilgiyi yayınlayıp katilin sadece adının baş harflerini veren haberciliğin yaptığı katili korumaktan öteye gitmez. Adlarını gizleyerek, yüzlerini buzlayarak katilleri koruyan medya bir yandan da attığı başlıklarla cinayetleri yumuşatmaya çalışıyor. Eşleri, eski eşleri, sevgilileri, eski sevgilileri tarafından öldürülen kadınların cinayet haberlerinin manşetlerini “Aşk Cinayeti”, “Gözü Dönmüş Aşık”, “Sevda Kurşunu” şeklinde atarak katil romantikleştirmeye çabalanıyor.
Kadın ile tecavüzcü/katil arasında sahiplik ilgisi kuran, ikisi arasında bir aidiyet bağı yaratan, “kadının tecavüzcüsü” ve “kadının katili” şeklinde kadını indirgeyen, nesneleştiren iki kullanım. “Onun arkadaşı, öğretmeni, kardeşi, bakkalı, manavı” demek kadar normal geliyor kulağımıza. Eril dil hayatımıza böyle böyle sızıyor, basın katilleri böyle böyle koruyor ve en sonunda yargı o korunan katilleri kurtarıyor. Hepsi geniş bir sürece yayılarak aşama aşama gerçekleşiyor, akabinde biz de bu cinayetlere karşı hissizleşiyor, tepkisizleşiyoruz. Öldürülen kadınlar bir sayıdan öteye geçmez oluyor gözümüzde. Toplum alışıyor, kadınlar ölüyor, medya ve yargı aklıyor.
Diyarbakır notları: Seçim öncesi gelip ‘Ser sera, ser çava’ demeyin
Tamamlayıcı sağlık sigortası: Eksik olan ne?
İşçi, kıdem tazminatı almamış olsa da manevi tazminat alabilir
Milei’in birinci yılının ardından
Kıbrıs’tan Şam’a bir siyasal İslam okuması
