Ziraat Odası Genel Başkanı: Üretim desteklenmezse gıda güvenliği kontrole alınamaz

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi yeni hizmet binası açıldı. Açılışta konuşan Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada “Gıda güvenliği milli güvenlik kadar önemli” sözlerine dikkat çekerek, “Üretici, üretim desteklenmezse gıda güvenliği kontrol altına alınamaz” dedi. 

ÜRETİCİ PARA KAZANAMADIĞI İÇİN ÜRETİMDEN KAÇIYOR

Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, “Çiftçi büyük sorunlarla karşı karşıya. Girdi maliyetleri inanılmaz derecede arttı, destekler yetersiz. Destekler zamanında ödenmiyor. Üretici para kazanamıyor. Para kazanamadığı için üretimden kaçıyor. Üretimden sıkıntımız olunca ithalata yöneliyoruz. Birçok ürünümüzü artık ithal etmek zorunda kalıyoruz” dedi. 

MERALARIN HAYVANCILIĞIN HİZMETİNE VERİLMESİ GEREK

Mera alanlarının azalmasının hayvancılığı etkilediğini kaydeden Özden, “2002 yılında 16,5 milyon hektar mera alanımız vardı. Şimdi ise 11 milyon hektar alana düştü. Hayvancılığımızı geliştireceksek ve et fiyatlarının düşmesini istiyorsak, meramızı korumamız lazım. Meralarda ıslah çalışmasının yapılmalı. Meraların çiftçinin huzuruna, hayvancılığın hizmetine verilmesi gerek. Otlar, büyükbaş ve küçükbaşlar için büyük bir protein kaynağıdır. Maalesef meralarımız büyükbaş için hiç uygun değil, küçükbaş hayvanlar için uygun ama ülkemizde küçükbaşa da yeteri kadar önem verilmiyor. TÜİK’e göre yıllık kişi başı et tüketimimiz yaklaşık 14 kilogram ama bu rakam 12 kilograma düştü. Çünkü tüketicinin alım gücü düştü. Et fiyatları, yem fiyatları pahalı. Meralarımızı korumuyoruz, politikalarımız yanlış. Dolayısıyla bu şartlar altında et fiyatlarının düşme şansı yok” dedi. 

“SÖZ İLE İCRAATLARIN FARKLI OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada “Gıda güvenliği milli güvenlik kadar önemli” dediğini hatırlatan Özden, “Çok doğru söyledi. Gıda güvenliği dediğimiz zaman üreticinin ürettiği ürünün kalitesine de önem vermeliyiz. Hepsi birbiri ile bağlantılı. Fakat söz ile icraatların farklı olduğunu görüyoruz. Bu konu bu kadar önemliyken iyi tarım uygularımı kaldırıldı. 3 yıl üst üste uygulamayanların destekleri kesildi, organik tarımda fiyatlar düştü, tarım danışmanlarında sıkıntılar oldu. Üretici, üretim desteklenmezse gıda güvenliği kontrol altına alınamaz” dedi.  

TÜRKİYE’NİN BİR TARIM POLİTİKASI YOK

Türkiye ve dünyada küresel iklim değişikliği olduğunu hatırlatan Güngör, “Üretici bir taraftan girdi maliyetleriyle uğraşırken bir taraftan da iklimle uğraşıyoruz. Şu anda yağmura ihtiyacımız var. Yağmurun yağmaması ürünlerde düşük verim alacağımız anlamına gelir. Türkiye’de nüfus artıyor ve bizim üretmemiz lazım. Her yıl 22 milyon ton buğdaya ihtiyacımız varken, bu sene 19 milyon ton buğday ürettik. 3 milyon ton buğday eksiğimiz var. Dolayısıyla buğday çiftçisini desteklemek, iyi fiyat vermek lazım. Maliyeti 1,5 lira olan buğdaya 1,35 kuruş verilirse çiftçi ekmez. Çünkü çiftçi kazanamadığında ekmez. Bazı durumlar için kamu politikaları uygulanmalı, sermayeye bırakmamak lazım. Çiftçi destekleyeceksin, gerekirse zarar edeceksin. Türkiye’nin bir tarım politikası yok. Bakandan bakana değişen bir tarım politikası var. Bunlar doğru değil. Ziraat Mühendisleri Odası tarım şurasında raporları ilettik. Bakanlığın bu raporları dikkate alması lazım” dedi. (Antep/EVRENSEL)