Bakanlığın "kadına yönelik şiddette uzlaştırmaya gidin" talimatı verdiği ortaya çıktı
Adalet Bakanlığının kadına yönelik şiddette uzlaştırma talimatı ortaya çıktı. Avukat Pınar Çelik Arpacı, 'uzlaştırma' yeni cinayetlere davetiyedir dedi. CHP'li Çakırözer ise Meclise çağrı yaptı.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
Meltem AKYOL
İstanbul
Ayşe Tuba Arslan’ın 23 kez suç duyurusunda bulunmasına karşın uzlaşmaya zorlandığı eski eşi tarafından öldürülmesi, gözleri yeniden kadına karşı şiddetin önlenmesine yönelik yaşanan sorunlara çevirdi. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, “Kadına karşı şiddet konusunda toleransımız olamaz” dese de bakanlığın tasarrufunun öyle olmadığı ortaya çıktı.
Bakanlık, Eskişehir’deki bir kadına yönelik şiddet dosyasına gönderdiği yazıda “Kadına yönelik şiddette uzlaştırma yönteminin denenmesi”ne ilişkin talimat vermiş. Gönderilen yazıyı değerlendiren Avukat Pınar Çelik Arpacı, kadına yönelik şiddet olaylarında uzlaştırmaya gidilmesinin yeni cinayetlere davetiye çıkarmak anlamına geldiğini söyledi. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ise "Bu, kadına karşı şiddetin her türünde uzlaştırma yönteminin denenmesine ilişkin açık bir talimattır. Adalet Bakanlığının bu talimatı ile ihmallerin Ankara’dan başladığını görüyoruz" dedi.
BAKAN "TAHAMMÜLÜMÜZ YOK" DERKEN BAKANLIK "UZLAŞTIRIN" DİYOR
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül dün, Eskişehir’de 23 kez suç duyurusunda bulunmasına rağmen uzlaşmaya zorlandığı eski eşi tarafından öldürülen Ayşe Tuba Arslan’a ilişkin konuştu. “Ayşe Tuba Arslan bugün aramızda olabilirdi” diyen Gül, “Kadına karşı şiddet konusunda toleransımız olamaz. Adalet, son bir umutla, çareyle kapısına gelen kadının feryadına sessiz kalamaz, kulağını kapatamaz. Bu feryadı işitmeyen uygulama elbette HSK tarafından da denetlenmektedir. Bu konuda yargısal boyutuyla en ufak ihmal tespiti halinde HSK gerekli her türlü müeyyideyi yapacaktır” diye konuştu.
Bakan Gül’ün bu açıklamayı yaptığı saatlerde Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün Eskişehir’deki bir başka şiddet dosyası için gönderdiği bir yazı ortaya çıktı. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen yazıda Bakanlık, İstanbul Sözleşmesinin 48. maddesinde kadına yönelik şiddet içeren fillerde ara buluculuk ve uzlaştırma yöntemlerinin yasaklandığını hatırlatmakla beraber, “uzlaşma”nın uygulanabileceğini kaydetti. “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu’nda kadınlar yönünden uzlaştırmanın uygulanamayacağına dair bir hüküm bulunmadığı”na dayanan Bakanlık, “Kadına karşı işlenen hakaret, tehdit, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarında da uzlaştırma hükümlerinin uygulanabileceği”ni savundu.
"ŞİDDETE UĞRAYAN KADIN ŞİDDET UYGULAYANLA UZLAŞMAK İÇİN ÖZGÜR İRADESİNİ KULLANAMAZ"
Eskişehir’deki söz konusu kadına yönelik şiddet dosyasında uzlaştırmacı olarak görevlendirilen Avukat Pınar Çelik Arpacı, Evrensel'e yaptığı açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’ne aykırılık nedeniyle uzlaştırma dosyasını iade ettiğini belirtti.
13 Aralık 2018’de verdiği iade dilekçesinde “İstanbul sözleşmesinin 48. maddesine göre kadına yönelik şiddet içeren tüm eylemlerin uzlaşma kapsamı dışında olduğunu” vurguladığını aktaran Arpacı, “Bakanlık, atanan uzlaştırmacı, tarafları arayarak ‘Uzlaşacak mısınız yoksa uzlaşmayacak mısınız?’ diye sorduğu için, bunun ‘Zorunlu ara buluculuk olmadığını’ iddia ediyor. Kimseye uzlaşmak zorundasın diyemezsiniz ki zaten. Bu dosyalar otomatik olarak uzlaştırma savcılığına gidiyor mu? Evet, gidiyor. Eee... dosya otomatik olarak gittiği için zorunlu ara buluculuk değil mi?” diye sordu.
Arpacı, şöyle devam etti: “Kadına şiddet dosyaları kesinlikle uzlaştırmaya gidemez. İstanbul Sözleşmesi söylüyor, ben söylemiyorum. Sözleşmeye açık hüküm konulmuş, ‘Kadına yönelik şiddet vakalarında karar alma mekanizması, eşitlik unsuru bozulmuştur. Yani kadının iradesi bozulmuştur, şiddete uğrayan kadın şiddet uygulayan tarafla uzlaşmak için özgür iradesini kullanamaz.’ Şiddet altındaki kadın uzlaşmaya özgür iradesi ile karar veremez, bu nedenle uzlaşma olamaz.”
"UZLAŞMA UYGULAMASI SÜRECİ BİRKAÇ AY UZATIYOR"
Uzlaştırmanın süreci uzattığına da vurgu yapan Arpacı, “Kadın uzlaşmak istemese bile dosya otomatik olarak uzlaşmaya gittiği için süreç birkaç ay uzuyor. Öyle olunca da işte Ayşe Tuba Arslan olayında olduğu gibi hiçbir ceza almıyor ve sonuçta kadını katlediyor” dedi.
Uzlaştırma dosyalarında uzlaştırmacının iki tarafı aradığını hatırlatan Arpacı şu noktaya da dikkat çekti: “Tutanakta iki tarafın da imzası olması gerekiyor. Mesela diyelim adam uzlaşma sırasında çıkardı kadını vurdu. Ne olacak? Yani şiddete uğrayan kadını, şiddet uygulayan adamla aynı ortama sokmaya çalışıyorsunuz. Bunun bir izahı yok.”
CHP'Lİ ÇAKIRÖZER: İHMALLER ANKARA’DAN BAŞLIYOR
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Dosya başka dosya, ancak mütalaa Ayşe Tuba Arslan’ın katledildiği Eskişehir savcılığına gönderiliyor. Bu, kadına karşı şiddetin her türünde uzlaştırma yönteminin denenmesine ilişkin açık bir talimattır” dedi.
Ayşe Tuba Arslan’ın pek çok kez şiddet gördüğü saldırgan ile uzlaştırmaya zorlandığını belirten Çakırözer, şöyle devam etti: “Bizler her kadın cinayetinde ihmallere, vurdumduymazlıklara dikkat çekiyoruz. Ama Adalet Bakanlığının bu talimatı ile ihmallerin Ankara’dan başladığını görüyoruz. Adalet Bakanlığının dikkat çektiği gibi kanunda kadına karşı şiddet olaylarında uzlaştırmanın yasaklandığına dair bir hüküm yoksa görev Meclise düşüyor. Kanunun İstanbul Sözleşmesi ile çelişen yönlerinin giderilmesi ve her türlü şiddette kadının saldırgan ile uzlaşmaya zorlanmasının önü kapatılmalıdır.”