Türk-İş 23. Olağan Genel Kurulu başladı: Tepki var eylem yok
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonunun 23. Olağan Genel Kurulu Ankara'da başladı.
Fotoğraf: Evrensel
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonunun (Türk-İş) Başkanı Ergün Atalay, "Kıdem tazminatı 17 milyonu ilgilendiriyor. Kıdemle ilgili olumsuz bir şey yaparlarsa 2 saatte 1 milyon 300 bin kişiyi toplarız" dedi. Atalay, ağustos ayında bayram günü alelacele yapılan bir toplantıda kamu sözleşmesinde yüzde 8’lik zamma imza atmış, daha sonra bu oranı Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kendisinin istediğini söylemişti. Ayrıca Türk-İş’e bağlı sendikalara üye işçiler de sık sık Türk-İş’i söylemden öteye geçememekle eleştiriyor.
Türk-İş’in 23. Olağan Genel Kurulu, Büyük Anadolu Hotel'de divan oluşturulması, gündem sunumu, saygı duruşu ile başladı. Divan başkanlığını Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak’ın yaptığı kongrede Genel Başkan Ergün Atalay söz aldı. İşçilerin çalışma yaşamında yaşadığı sorunlara tepkilerin öne çıktığı genel kurulda, somut eylem önerilerinin yer bulmaması dikkat çekti.
Her gün işçilerin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini ifade eden Atalay, "Soma’da 301 insanımız bağıra bağıra can verdi. Dört kişi ceza aldı, şu an ikisi yatıyor. Ülkeyi yönetenler buna acilen tedbir almalı. İş güvenliği ve işçi sağlığına patronların dörtte üçü uymuyor bunu çözecek olan Çalışma Bakanlığı ve takipçisi biz olacağız. Ama bugüne kadar bir sonuç alamadık" diye konuştu.
17 MİLYON İŞÇİDEN 2 MİLYONU SENDİKALI
Türkiye’de 5 milyon civarında mülteci olduğunu ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini ifade eden Atalay, “Dünyada tedavisi olmayan en büyük hastalık ırkçılık. Bu ülke hepimizin ülkesi ve çözüm üretilmesi gerekiyor” dedi. Atalay, kayıt dışı çalışmanın yüzde 35 olduğuna dikkat çekerek “17 milyon kayıtlı çalışan, sendikalı ise 2 milyon” dedi.
EYT’lilere de değinen Atalay, bu sorunu çözmek için derhal harekete geçilmesi gerektiğini söyledi.
Kongreye 60 yıldan sonra ilk defa işçilerden başka kimseyi davet etmediklerini, sendikanın patronların, belediye başkanlarının değil işçilerin olduğunu belirtti.
"BİR KERE DE ATILAN İŞÇİLERİ YAZIN"
Atalay, "Asgari ücretliden vergi almayın, kayıt dışılığı kayıt altına alın, talebimiz bu. Enflasyonun geldiği durum ortada. Sosyal hak yok, aldıkları maaş ortada ve bu koşullarda yüksek hakem kurulunun bu ülkede işi ne? Şimdi asgari ücret görüşmeleri başladı.Bundan bir yıl geriye gidelim. Bize yapmadıkları hakaret kalmadı. Yarım asırdır ülkeyi karıştıranlarla mücadelede ettim. Tüm siyasiler işlerine geldiği gibi davranıyor. Sendikacılar linç ediliyor. Hak-İş, Türk-İş, DİSK linç ediliyor. Bana sahip çıkmazsanız bunlarla tek başıma baş edemem. Bulunduğunuz gazetelerde, televizyonlarda emekçiler atılıyor. Bir kere de onları yazsanıza" diye konuştu.
Asgari ücret görüşmelerinin devam ettiğini söyleyen Atalay, "Bunun kararını asgari ücret tespit komisyonu belirleyecek ama teklif ettiğimizin altında bir rakamla gelirlerse o masada oturmamıza gerek yok. Beraber olup kol kola olmak zorundayız. İşsiz, yoksul, emekli, emekçi bize bakıyor.Demokrasiden özgürlükten yana olmak lazım. Sermayenin patronları var ama Mecliste de patronlar var. Ya kendinizden ya sendikadan ya partilerden yana olacaksınız. Ben siyasetçi olmayacağım, patron olmayacağım, ben işçi olmaya devam edeceğim. Sendikalara müdahale etmeyin, işçi istediği yere üye olsun, yüksek hakem kurulunu kaldırın" dedi.
8 şeker fabrikasının özelleştirildiğini ifade eden Atalay, "Şeker fabrikalarını kapatmak silah fabrikalarını kapatmak gibidir" dedi.
Taşeron işçilerin KHK ile kadroya alınma sürecine de değinen Atalay, "Bu meseleyi kökten çözmek lazım" dedi.
Atalay son zamanlarda yeniden gündeme gelen kıdem tazminatına ilişkin ise şunları söyledi:
"Bizim sorunlarımız o kadar çok ki kıdem tazminatı var ve 17 milyonu ilgilendiriyor. Kıdemle ilgili olumsuz bir şey yaparlarsa iki saatte 1 milyon 300 kişi toplarız. Bu mevcut yapıyı bozdurmayız. Nokta kadar geriye gidemeyiz,gidecek olursak herkes ceketini alıp gitsin"
(Ankara/EVRENSEL)