Direnişteki Adem Çelik işçisi: Çocuğumun rızkı patronun cebine gitmesin

Eylem NAZLIER
İstanbul

Adem Çelik Şirketler Grubuna ait Beykent Üniversitesi Avalon şantiyesinde hakları verilmeden işten çıkarılan işçilerin şirket önündeki direnişleri devam ediyor. 22 gündür her sabah şirketin önüne gelip akşam mesai bitimine kadar yağmura, soğuğa rağmen haklarını alabilmek için direnen İnşaat-İş üyesi işçiler, “Haklarımızı patrona yedirmeyeceğiz” dedi.

Büyükçekmece’deki şirket binası önünde polisin set örmesi dikkatimizi çekiyor. Bu duruma tepki gösteren işçiler, geçtiğimiz günlerde Patron Adem Çelik’in aracını üzerlerine sürdürdüğünü hatırlatarak, “Polis patronu değil, haklıyı yani bizi korumalıdır” diyor.

‘HERKESE ÇAY, ADEM’E YOK’

Bina önünde “Tüm haklarımızı alana kadar direneceğiz” pankartı açan işçiler sık sık “Direne direne kazanacağız”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “İnşaat işçisi köle değildir” sloganlarını atıyor.

Soğuğa karşı ara ara çay içiyor işçiler. Çaylar geldiğinde ise bir işçi, “Herkese çay, Adem’e yok” diyor ve gülüşmelere neden oluyor.

‘ÇALIŞMA KOŞULLARIMIZ AĞIRDI, İNSAN MUAMELESİ YAPILMIYORDU’

İşçilerden Enes Kaya, haklarını alamadıkları için iş durdurma kararı aldıklarını ve bu yüzden işten çıkarıldıklarını aktardı. 26 Kasım’da işten atıldığını söyleyen Kaya, “İnsan muamelesi yapılmıyordu. Geriye dönük mesailerimiz, pazar günleri mesailerimiz verilmiyordu, resmi tatillerde, bayramlarda günlüğümüz kesiliyordu. Sigortamız eksik yatırılıyordu” dedi.

‘HAKKIMIZI ALANA KADAR DİRENECEĞİZ’

Ekonomik zorluk yaşadıklarını söyleyen Kaya, “Çocukları olanlar var aramızda. Benim bebeğim var 3 aylık daha. Bebek hastalanınca ilaç alman lazım. Eve ekmek götürmem lazım. Her şey para bu ülkede. Burayı da bırakmak istemiyorum. Çocuğumun rızkı patronun cebine gitmesin. Hakkımı sonuna kadar savunacağım. Mahkemeye versek 3 yıl 4 yıl sürecek. Kiralarım çoğaldı, taksitlerim var. Başka bir işte çalışsam buradaki hakkımı alamam. Hakkımızı yiyorlar. Durumu benden daha kötü olanlar var. Suçsuz, haksız yere gözaltına alınıyoruz. Biz hakkımızı alana kadar direnmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

‘HABER VERİLMEDEN İŞTEN ATILDIK’

6 ay elektrik ustası olarak çalıştığını söyleyen Recep Kaymaz, “Biz bu süreçte sözleşmeli olarak çalıştık. Sözleşmemizin süresi dolmadan, haber verilmeden 26 Ekim’de 13 arkadaşla birlikte işten atıldık. Sendikaya giderek ne yapabileceğimizi konuştuk. İşverene yazı gönderdik, işveren bir hata yaptıklarını, maaşlarımızı yatıracaklarını söyledi. Ertesi gün hesaplarımıza bir miktar para yattı. Bu eksikti, kabul etmedik. Biz çok bir şey istemiyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz” dedi.

‘HAKKIMIZI ALMADAN BURADAN AYRILMAYACAĞIZ’

İşyeri önünde direnmeye karar verdiklerini söyleyen Kaymaz, “26 Kasım’da 19 arkadaşımız bize yemek getirerek destek oldukları için ihbarsız, tazminatsız hiçbir hak verilmeden işten çıkarıldılar. Beraber burada direniyoruz” ifadelerini kullandı. Kaymaz, “Benim iki çocuğum var ikisi de öğrenci, kiradayım. Bu geçen sürede işsizlik ödeneğine başvurdum, ödenek alıyorum. Bir yandan da iş arıyorum ama buradaki haklarımızı kaybetmek istemiyoruz. Bunun için de direniyoruz” diye konuştu.

‘AÇ DA KALSAK HAKKIMIZI PATRONA YEDİRMEYECEĞİZ’

Elektrik ustası olan ve 7 ay çalıştığını belirten Vekil Aslan, “Üç sefer gözaltına alındım. Polisler de onlardan yana. Adalet olan bir yerde polis haklıdan yana olmalı güçlüden değil. Ama adalet yok. Patronun utanması lazım. Biz bu soğukta, yağmurda suyun içerisinde direnişteyiz. Çoğu arkadaşımız hasta oldu. Yazıktır günahtır. Biz bunu sonuna kadar götüreceğiz. Demesinler ki bunlar vazgeçer pes eder. Biz pes etmeyeceğiz hakkımızı kuruşuna kadar almadan da kesinlikle vazgeçmeyeceğiz. Direnişimiz aylarca sürse, aç da kalsak hakkımızı patrona yedirmeyeceğiz. Bu davadan vazgeçmeyeceğiz” dedi.

‘KÖLE OLARAK ÇALIŞTIRILDIK’

Hiçbir haklarının verilmediğini belirten Salih Çet ise “Çukurova Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği okuyordum. Okulu dondurmuştum, aileme bakıyordum. İşsizlik maaşı ile okula devam etmeyi düşünüyordum. Bir buçuk yıllık okul sürem kalmıştı. Şu an onu da yapamıyorum, ertelendi. Burada direniyoruz. Haksızlığa uğradık. Bu şartlarda direnmeye çalışıyoruz. Bizim talebimiz bütün haklarımızın verilmesi” diye konuştu.

Artık yemeğe geçen işçilerin yanından ayrılırken içlerinden biri, “Biz burada, bu soğukta tavuk döner yerken, patronun bizim hakkımızı vermeyerek, sıcak ofisinde keyif çatması adalet mi?​” diye soruyor.