İşçi mektubu: MESS’in zam teklifi trajikomiktir
Gelir vergisi kesintileriyle ücretlerinde ciddi erimeler olduğunu belirten Ford Otosan işçileri, MESS'in yüzde 6'lık zam dayatmasına tepki gösteriyor.
Fotoğraf: Ford Otosan Basın Bülteni
Bir Ford Otosan işçisi
Kocaeli
MESS ile Türk Metal arasındaki toplu sözleşme görüşmelerinin beşincisi 4 Aralık’ta yapıldı. O toplantıda MESS tarafından resmi olarak ilk ücret teklifi yapıldı. Ne diyor MESS: Yüzde 6.05 zam. Bu biz işçiler açısından tamamen trajikomik olan bir tekliftir. Aslında hepimizin bildiği ve beklediği bir durumdu bu. Artık şifrelerini çözdük, hangi adımları atacaklarını da biliyoruz, en azından tahmin ediyoruz. Araçlarına her ay zam yapanlar, kârlarına kâr ekleyenler, her zaman olduğu gibi işçiye gelince gerçek olmayan enflasyonu layık görüyorlar.
Bu arada süreç de ara bulucuya gitti. Türk Metal ne yapacak bu durumda? Yine danışıklı dövüş mü olacak? Asgari ücretin açıklanması beklenip, ona göre mi imzalanacak bu sözleşme? Bütün bu ihtimaller mevcut. Önemli olan metal işçilerinin ne yapacağı... Korku, baskı her zaman var ve var olmaya da devam edecektir. Bu nedenle birlik ve beraberlikle bu süreç takip edilmelidir. Güç birliği kirli ilişkilerin önünü kesecektir. Kendi ipimizle kendimizi bağlayıp, arkadaşımızın desteğiyle yol almalıyız. İşlerin iyi veya kötü olması bizim sorunumuz değil, Türk Metal’in de sorunu değil. Bırakın işverenler düşünsün. Servetlerinin kârından biraz fedakarlık yapsınlar. Çok kazanırken hiç gelip soruyorlar mı ‘Çok kazandık, birazını paylaşalım’ diye. Bu nedenle işçinin, emekçinin dostu yine kendi çalışma arkadaşıdır.
Madem hep enflasyon oranında zam alacağız, o zaman Türk Metal’in orada ne işi var veya o masaya bizi temsil etmek için neden oturur? Çay, kahve, yalandan bir orta oyunu mu oynuyorsunuz? Burada kimse aptal değil, her işçi arkadaş bütün bu sürecin farkındadır ve takip ediyoruz. Bu nedenle Türk Metal’e işverenin değil, maaşını aldığı işçinin yanında durmasını söylüyoruz. Haklarımız için gerçekten mücadele versinler, biz de yanlarında durup destekleyelim. Emek verilmeden hiçbir şey kazanılmıyor. Hep birlikte süreci takip edip, ona göre yolumuzu seçmeliyiz. Kararlı ve dik duruşumuz, sürecin daha sağlıklı yürümesine katkı verecektir.
ÜCRETİMİN ÜÇTE BİRİ VERGİYE GİDİYOR
Bir Ford Otosan işçisi
Kocaeli
6 senelik metal işçisiyim. Sene sonu geldi. Kış ayına girdik. Temel ihtiyaçlar; elektrik, doğal gaz giderleri arttı. Aralık ayındayız. Ücretlerimiz vergi yüzünden eridi. Bu ay benden yaklaşık 600 lira vergi kesildi. Senenin başındaki maaşım ile şu an aldığım maaş arasında bir aylık kiram kadar fark oldu. Yani şu an maaşımın üçte biri vergiye gidiyor. Ortalama 3 bin – 3 bin 200 lira para alırken, şu an maaşım 2 bin 500 liraya düştü.
2020 yılı bütçe görüşmeleri gizli kapaklı yapılıyor. Diğer taraftan asgari ücret görüşmeleri başladı. Bizim sözleşmemizin son oturumuna gelindi ama hiçbirimiz ümitli değiliz. Sürekli beklentiyi düşürmek için hamleler yapılıyor. Verdiğimiz vergiler çok ama hayatımızda hiçbir karşılığı yok.
Yapılacak bütçe görüşmelerinin şeffaf bir anlayışla, canlı yayınlanması ya da içimizden birinin, bir işçinin katılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bizim ne koşullarda yaşadığımızı bilmeyenler, bizim hayatımıza dair her şeyi belirliyor. Sayın Çalışma Bakanına bir çift sözüm var, “Asgari ücret için makul bir teklifle gelin” diyor kendisi. 2 bin 500 TL ile bir ay gelip ev geçindirsin, ben 2 bin liraya çalışmaya razıyım. Sendikamız vergi kesintisi için imza topladı, fakat yetmez.
Kendi bölümlerimizde bir araya gelip, bu konuya dair ne yapacağımızı konuşmamız gerek. Bunlara kalırsa maaşımızın hepsini de vergiye versek yetmez. Kendi hayatlarından, lükslerinden kessinler. Biz bu kadar vergi verdiğimiz halde hastaneye, postaneye, yola, her şeye yine para ödüyoruz. Kemal Sunal’ın dediği gibi sıka sıka ağzımızda diş kalmadı. Marketten aldığım ürünler ertesi hafta gittiğimde zamlanmış oluyor o kadar sık zam geliyor ki, çalışanlar etiketleri değiştirmeyi unutuyor, ürünün zamlandığını kasada fark ediyor. Bu düzen böyle gitmez, gitmemeli artık.