Av. Heval Yıldız Karasu’ya saldırı davasında sanıklar tehdit etti, yine tutuklanmadı
Avukat Heval Yıldız Karasu’nun Eskişehir’deki ofisine yönelik silahlı saldırı davası görüldü. Sanıklar avukatları tehdit etti, mahkeme heyeti tutuklanma talebini reddetti.
Fotoğraf: Evrensel
Avukat Heval Yıldız Karasu’nun Eskişehir’deki ofisine yönelik silahlı saldırıya ilişkin açılan davanın 2. duruşması dün görüldü. Sanık ve sanık yakınlarının duruşma salonunda avukatları tehdit etmesine sahne olan duruşmada mahkeme tüm tutuklanma taleplerini reddetti. Bir sonraki duruşma 16 Mart 2020’de görülecek.
Avukat Heval Yıldız Karasu’nun Eskişehir’deki ofisine yönelik düzenlenen silahlı saldırı davasının 2. duruşması Eskişehir 6. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Eskişehir, Ankara ve Bursa Baroları yönetim Kurulu Üyeleri ile Demokrasi İçin Hukukçular, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Katılımcı Avukatlar (KAV) grubunun temsilcilerinin takip ettiği duruşmada Demokrasi İçin Hukukçular ve ÇHD, kurumsal katılma talebinde bulundu.
Eskişehir, Ankara ve Bursa Baroları ile UYAP üzerinden katılma talebi gönderen Van Barosunun talepleri kabul edildi. Duruşmada yetki belgesi sunan 234 avukatın müşteki vekili olarak davaya katılmasına karar verildi.
"KÜRT, KADIN, İŞÇİ EZİLEN HERKESİN AVUKATLIĞINI YAPIYORUM"
Duruşmada söz alan Heval Yıldız Karasu, “Adım Heval olduğu için, Kürt olduğum zannedilerek büroma saldırdınız, sonra Söğütlü doğumlu olduğumu öğrenince benimle irtibat kurmaya çalıştınız. Kürt, kadın, işçi ezilen herkesin avukatlığını yapıyorum. Uğur Kaymaz davasında, Şerzan Kurt, Ali İsmail davasında, kadın cinayetlerinde ve siyasi görüşüne bakmadan her işçi davasında avukatlık yaptım. Sadece başkasına zarar veren, birilerinin maşası olarak hareket edenler hariç. Bunu herkesin eşit ve özgür olduğu bir dünya kurulsun diye yapıyorum, korkmadan yapmaya devam edeceğim” diye konuştu.
SANIKLAR: HİCRET DERNEĞİNDE DİNİ SOHBETLERE GİDİYORDUK
Duruşmada savunma yapan tüm sanıklar ise ifadelerinde sık sık Osmanlı Nargile Kafe’ye gittiklerini, orada görüştüklerini ve buluştuklarını Hicret Derneğinde dini sohbetlere katıldıklarını belirttiler.
Karakoldaki ifadesini baskı ile verdiğini söyleyen sanık Furkan Kaya'ya avukatlar "Size neden baskı yapıldı, kim yaptı" diye sordu. Kaya, "Yukarılardan emir gelmiş, bu davanın üstünün kapatılacağını söylediler. O yüzden ifademi öyle verdim" dedi.
YAŞ’A TÜFEK SORULDU: 15 TEMMUZ OLAYLARINDAN ETKİLENDİM
Sanık Emre Yaş’a kendisinde bulunan tüfek soruldu. Yaş bu soruya, “15 Temmuz olaylarından etkilendiğim için ve ava gitmek için kullanıyorum” yanıtını verdi.
Sanıklar duruşmanın ilk arasından sonra katılan avukatlar tarafından kendilerine yöneltilen tüm soruları “cevap vermek istemiyorum” biçiminde yanıtladı. İddianamede örgüt yöneticisi olarak bir numaralı sanık olan Ahmet Yalım, devlet memuru olduğunu söylediği savunmasında “Bizim çocukların hepsi sabıkalı ben de sabıkalıyım” ifadelerini kullandı. Katılan avukatların “bizim çocuklar” ifadesi ile neyi-kimi kastettiğini sorduğu Yalım, “cevap vermek istemiyorum” diye yanıt verdi. Yalım, “Memuriyetinizle ilgili bilgi verir misiniz?” sorusuna da yine “Cevap vermek istemiyorum” yanıtını verdi.
Ahmet Yalım’ın hakim karşısında iliklediği ceketini, avukatlar soru sorduğu esnasında açması ve elleri arkada rahat tavırlar takınmasına avukatlar tepki gösterdi. Avukatlar Yalım’ın mahkeme düzenine aykırı davrandığı hususunda hakimden uyarı talep etti. Hakimin uyarısına rağmen Ahmet Yalım aynı biçimde davranmaya devam etti.
SANILARDAN AVUKATLARA TEHDİT VE HAKARET
Sanık sorgularından sonra Avukat Senem Doğanoğlu dosyada eksikler olduğunu söyleyerek kovuşturmanın genişletilmesi talep etti. Avukat Mustafa Söğütlü ise sanıkların diğer sanık ve tanıklar ile müşteki avukatlarını tehdit ettiğini, dosyaya yansıyan kaçma çabaları olduğunu belirterek tutuklanmalarını talep etti.
Avukat Tugay Bek’in Ceren Özdemir’in katilini hatırlatarak, sanıkların tutuklanması gerektiği yönündeki sözlerinin ardından sanıklar ve sanık yakınları, katılan avukatlara hakaretler eşliğinde tehditlerde bulundu.
Katılan avukatların üzerine yürüyen sanıklar kolluk tarafından engellendi ve ardından sanık yakınları mahkeme salonundan çıkartıldı.
TEHDİT VE HAKARET VAR, TUTUKLAMA YOK
Avukat Yıldız İmrek, avukata karşı işlenen suçların Avukatlık Kanununa göre hakime karşı işlenen suçlar gibi değerlendirilmesi gerektiğini, Birleşmiş Milletler Havana Kuralları, Avrupa Birliği Avukatlık Prensipleri uyarınca avukatın bağımsızlığı için yolsuz müdahalelere karşı korunması gerektiğini söyledi. İmrek, “Silahlı zorbalığı değil hukukun egemenliği için sanıkların tutuklanması gerekir” dedi.
Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, avukatların kovuşturmanın genişletilmesine ilişkin taleplerini kabul etti. Heyet, sanıkların tutuklanmasına yönelik talepleri ile sanık Ahmet Yalım hakkında disiplin soruşturması olup olmadığının sorulması, bahsedilen birçok silah alışverişi olması sebebiyle sanıkların finansal faaliyet akışıyla ilgili MASAK raporu alınması taleplerini ise reddetti.
Sanık yakınları ve sanıklardan duruşma esnasında tartışmaya dahil olanlar hakkındaki disiplin hapsi talebi de reddeden mahkeme heyeti bir sonraki duruşmanın 16 Mart 2020, saat 11.00’de görülmesine karar verdi. (Eskişehir/EVRENSEL)