Antep’te asgari ücret tartışması: Sabah ekmek alsam akşam alamıyorum!
Antep’te işçi duraklarında yurttaşların asgari ücretle ilgili görüşlerini aldık. Asgari ücretin 3 bin TL'nin üzerinde olması gerektiğini söyleyen Antepliler geçim sıkıntılarını anlattı.
Fotoğraf: Evrensel
Umut YEĞİN
Deniz KAR
Antep
Yeni belirlenecek asgari ücret görüşmeleri devam ederken, Antep’te işçi durağına giderek yurttaşların ne düşündüğünü öğrenmeye çalışıyoruz. Asgari ücretle geçinebildiğini söyleyen pek konuşmak istemese de tartışmaya katılıyor. Eşi işçi olan bir kadının etrafında ise tartışma büyüyor ve kadın, “Ekmeği sabah alsam, akşamına alamıyorum. Akşam alsam sabahına alamıyorum” diyor.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2020 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere ikinci kez bir araya geldi. Ay sonunda belirlenecek asgari ücrete ilişkin taleplerini öğrenmek için Antep Başpınar Organize Sanayi’de çalışan işçilerin yoğun olduğu duraklardan Cengiz Topel durağına gidiyoruz. Hava yağmurlu ve soğuk. Bu nedenle işçilerin konumuza pek ilgi göstermeyeceğini düşünüyoruz giderken.
"GEÇİNEBİLİYORUM" DİYEN İŞÇİ KONUŞMUYOR
Durakta bekleyen ilk gördüğümüz işçi “Geçinebiliyor musunuz?” diye sorduğumuzda, “Geçinemiyoruz. Nasıl geçinelim?” diye cevap veriyor. Adının Yılmaz Dağ olduğunu öğrendiğimiz işçi asgari ücretin en az 3 bin lira olması gerektiğini söylüyor. Servisi geldiği için daha fazla konuşamıyoruz. Az ötede bizi dinleyen başka bir işçiye yöneliyoruz. “Çok şükür geçiniyorum. Aşırıya kaçmazsak, ayağını yorganına göre uzatırsan yeter” diye başlasa da söze, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun görüşmelerine atıfta bulunarak, “Orada işçinin hakkını savunan da var, işverenin hakkını savunan da var. Artık Allah ile kendi aralarında. Bir şey diyemiyorum” diyor. Adını vermek ve daha fazla konuşmak istemiyor.
"ASGARİ ÜCRET EN AZ 3 BİN 200 LİRA OLMALI"
Yağmur etkisini arttırdıkça bu kez saçak altlarında servis beklemeye devam eden işçilerle konuşmaya yöneliyoruz ve yan yana servis bekleyen iki işçiye “Geçinebiliyor musunuz?” diye soruyoruz yeniden. Ancak işçiler çekinerek, konuşmak istemediklerini belli ediyorlar. O sırada oraya gelen ve bulunduğumuz kaldırımı birazdan adeta açık oturum tartışmasını izleyen bir kalabalığa çevireceğinden habersiz olan bir kadın, “3 bin 200 lira olsa yeter” diyerek söze giriyor. İşçilerin konuşmaya çekiniyor olmasını ise “Patrondan korkuyor onlar” diyerek açıklayınca, işçilerden biri “3 bin 100 lira ya da 3 bin 200 lira olmalı. Geçinemiyorum. Faturası, ev kirası derken kalmıyor elimizde” diye araya giriyor. Kadının servis bekleyen ve konuşmak istemeyen işçilerden birinin eşi olduğunu anlıyoruz.
GEÇİM TARTIŞMASI BÜYÜYOR
Eşini göstererek tekrar araya giren kadın, “Biz karı koca yaşıyoruz. Ekmeği sabah alsam, akşamına alamıyorum. Akşam alsam sabahına alamıyorum. Eşim anca mesaiye kalırsa asgari ücretten biraz fazla para alabiliyor” diyor. Bu sırada yoldan geçen biri, “O zaman sen nankörmüşsün abla” deyince sesler yükseliyor, bulunduğumuz kaldırım ilgi odağı haline geliyor ve giderek kalabalıklaşıyor. Ekmek almakta zorlandığını söyleyen kadının yalan söylediğini iddia eden yurttaş, devletten aldığı 750 lira engelli maaşı ile geçinebildiğini iddia ediyor ve yüksek bir ses tonu ile kadını göstererek, “Kocası 2 bin lira maaş alıyor. Ekmek bulamadığını söylüyor. Nankör. Ben özürlüyüm devletin verdiği 750 lira maaş ile geçinebiliyorum Allah’a bin şükür” diyor.
"MARKETE GİRSEN İKİ POŞETİ BİLE DOLDURAMAZSIN"
Ardından devam eden kadın, öfkeli bir şekilde “750 lira ile markete girsen iki poşeti bile dolduramazsın” dedikten sonra, yanında alışverişten dönen başka bir kadının aldıklarını göstererek “Bu aldıkları 70 liradan fazla tuttu. 750 lira ile çadırda yaşayarak mı geçiniyor bu adam” diyerek adamı işaret ediyor. Bu sırada adam ise poşette bulunan tuvalet kağıdının gereksiz bir harcama olduğunu söyleyerek, “Ananız babanız da mı tuvalet kağıdı kullanıyordu? Bunu almanıza gerek yok” demesi üzerine araya girip, “tuvalet kağıdı da kullanmayacaksa ne yapacak insanlar?” sorumuza, “Su kullansın” cevabını veriyor. “Suya da zam geldi ama” diye cevap verdiğimizde ise “Siz bu hükümeti yıpratmak için bunları yapıyorsunuz” deyip uzaklaşıyor. Toplanan kalabalıktan ekonominin gidişatından yakınan homurdanmalar gelmeye başlıyor.
"OMZUMUZA BİNMİŞLER VERGİ DİYE"
Başpınar Organize Sanayi’de bir halı fabrikasında çalışan ve daha önce de Evrensel gazetesi için görüşünü aldığımız Mehmet Emin Bozkurt ile karşılaşıyoruz. “Hayat şartları ortada zaten. Geçinemiyorum. Omzumuza binmişler vergi, vergi diye nereye kadar gidecek bu? Asgari ücret bu şartlarda 3 bin 500 lira olmalı” diye söze başlıyor Bozkurt. İktidarın zenginlerin yanında olduğunu söyleyerek, “Fakiri ne yapacak. Aç kalmış umurunda mı?” diye devam ediyor.
"GEÇİNEBİLEN VARSA SÖYLESİN"
Aynı fabrikada çalışan Uğur Türk’e sorduğumuzda ise “Geçinemiyorum tabii. Türkiye’de ekonomiyi bitirdiler. Her şeye zam geliyor. Ev kirası olup da geçinebilen varsa söylesin. 3 bin 500 lira olması gerekiyor ama gel gör ki olacağını tahmin etmiyorum” diye yanıtlıyor sorumuzu. 16 yıldır AKP üyesi olan ancak son seçimlerden bu yana oy vermemeye başlayan Mehmet Emin Bozkurt araya girerek AKP’den vazgeçmesinde en önemli sebebin ekonomideki gidişat ve Suriye politikası olduğunu, “Ekonomiyi düze çıkarır, ülkenin huzurunu yeniden sağlarsa ancak o zaman yeniden oy verebilirim. 82 milyon yurttaşın vergisini yemek kul hakkıdır” sözleri ile ifade ediyor.
DİSK: ASGARİ ÜCRET GEÇİM ÜCRETİ OLMALI
DİSK Gaziantep Bölge Temsilciliği, 2020 yılı için belirlenecek asgari ücretle ilgili basın açıklaması yaptı.
Toplantıda konuşan DİSK Bölge Temsilcisi Ali Güdücü, asgari ücretin, yalnız asgari ücretle çalışanları ilgilendirmediğini, emeğiyle geçinen herkesi ilgilendirdiğini söyledi. Asgari ücret maliyetinin büyük kısmının vergi ve kesintilere ayrıldığını belirten Güdücü, “Asgari ücret maliyetinin 1537 TL’si vergi ve kesintilere gitmektedir. Asgari ücretliden ve düşük gelirli işçilerden alınan vergi, ilk vergi dilimi tarifesi düşük tutularak artırıldı” dedi.
"TÜMÜYLE VERGİ DIŞI BIRAKILMALIDIR"
Asgari ücretin döviz karşısında da, altın karşısında da hızla eridiğini ifade eden Güdücü, “Asgari ücret tespit komisyonunda kadın temsili sağlanmalıdır. TÜİK hesabı asgari ücret saptamasında alt sınır olmalıdır. Asgari ücret net ve AGİ hariç hesaplanmalıdır. Bütün işçi ve memurlar için tek asgari ücret hesaplanmalıdır. Asgari ücret artışında hedeflenen enflasyon oranları esas alınamaz. Asgari ücret yıllık olarak hesaplanmalı, tümüyle vergi dışı bırakılmalıdır. Asgari ücretin tespitinde bütün işçi konfederasyonlarına katılım hakkı sağlanmalı, asgari ücret ulusal ölçekli bir toplu pazarlıkla belirlenmeli ve uyuşmazlık durumunda grev hakkını da içermelidir” diyerek taleplerini sıraladı.
Asgari ücretin asgari geçim ücreti olması gerektiğine değinen Güdücü, yoksulluk sınırı ve kişi başına milli gelir artışı dikkate alınarak hesaplanması gerektiğini söyledi. “Bu iki kriter dikkate alındığında ve her ailede iki kişinin çalıştığı düşünüldüğünde, asgari ücret net 3 bin 200 TL olmalı” diyen Güdücü, “İnsan onuruna yaraşır bir asgari ücret lütuf değil haktır. İşçileri bu hak ve onur mücadelesinde omuz omuza olmaya çağırıyoruz” dedi. (Antep/EVRENSEL)