Aliağa Emek ve Demokrasi Güçleri: Taleplerimiz için alanlarda olacağız

Aliağa Emek ve Demokrasi Bileşenleri, Evrensel'e konuştu: "Emek ve demokrasi güçleri olarak taleplerimiz karşılanana kadar alanlarda olacağız"

GÜNCELLENDİ

Aliağa'da 1 Mayıs kutlaması | Fotoğraf: Evrensel

ANASAYFA

EKONOMİ ARALIK 2011

Paylaş

Eren SARAN
İzmir

Aliağa Emek ve Demokrasi Bileşenleri asgari ücret görüşmeleri ile ilgili yaptıkları değerlendirmelerde kriz koşullarında işçilerin emekçilerin insanca yaşanabilir bir ücret zammı beklediklerinin altını çizdi. Asgari ücretlilerin alacakları zam oranının tüm ülkenin işçilerinin beklentisi olduğunu belirten platform bileşenleri, ortak mücadele çağrısı yaparak, “Emek ve demokrasi güçleri olarak taleplerimiz karşılanana kadar alanlarda olacağız” dedi.

ASGARİ ÜCRETTEN VERGİ ALINMASIN TALEBİ

DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası 5 No’lu Şube Yöneticisi Sinan Uğur, “Son bir yılda, işçilerin ve emekçilerin alım gücü en az yüzde 30 azaldı. Asgari ücret, adı üstünde 4 kişilik bir ailenin en temel insani gereksinmelerini karşılayacak düzeyde olmalı. Ancak açlık sınırının bile 2 bin 103 lira olduğu günümüzde telaffuz edilen rakamlar bizler için kabul edilebilir değil” dedi. Asgari ücretten katlamalı oranda gelir vergisi kesildiğini hatırlatan Uğur, “Talebimiz asgari ücretin insanca yaşanacak bir seviyeye yükseltilmesi ki konfederasyonumuz DİSK’in teklifi 3 bin 200 TL’dir. Sabit gelir vergisi uygulamasına geçilmeli ve asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır” ifadelerini kullandı. Uğur, En düşük emekli maaşının da asgari ücretin altında olmaması gerektiğini söyledi.

YİNE GEREKÇE PİYASA...

“Asgari ücret; ülkedeki refah düzeyinin, gelir dağılımının, sosyal devlet olmanın, yani devletin yurttaşları için reva gördüğü yaşam seviyesinin en önemli ölçütüdür” diyen Eğitim Sen Aliağa Temsilcisi Alp Kuyumcu şöyle konuştu: “Her yıl olduğu gibi bu yıl da ‘piyasa şartları, ekonomik durum’ gibi gerekçelere sığınarak işçiye ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin gerçek yaşam koşulları göz ardı edilerek bir artış yapılacağı görülmektedir. Yani asgari ücretin belirlenmesinde sadece işçinin değil, ailesinin de dikkate alınması esastır. Ülkede artık fedakarlık yapması gereken emekçiler değil, sermaye sahipleridir.”

Soldan sağa: Veysel Gündüz, Alp Kuyumcu, Sabahattin Yeşiltepe, Erol Ertürk, Mustafa Gök | Kolaj: Evrensel

MÜCADELE ÇAĞRISI

Eğitim-İş Aliağa Temsilcisi Mustafa Gök de, “Halkın enflasyonu çarşı pazarda açıklananın neredeyse iki katı iken, yoksulluk sınırı 6 bin liraya; açlık sınırı 2 bin 100 liralara dayanmışken asgari ücrette yapılacak iyileştirmelerin nasıl olması gerektiği de net bir şekilde görünmektedir. Yazın kamu emekçilerinin ve kamu işçilerinin yaşadığı zam mağduriyetini asgari ücretle çalışan emekçi kardeşlerimizin yaşamaması için elimizden gelen mücadeleyi sonuna kadar göstereceğiz” diye konuştu.

DİSK Emekli-Sen Aliağa Temsilcisi Sabahattin Yeşiltepe, asgari ücret tespitinde yıllardır yapılan haksızlıklar ve hükümetin acımasızlığının devam ettiğini belirterek, “4 kişilik bir ailenin bu asgari ücretle geçinmesi mümkün değil. Zaten asgari ücretle emeklileri nüfustan düşürmüşler kaydımız mezarlık genel müdürlüğünde görünüyor. Böyle bir anlayış nasıl insani yaşam koşullarına göre ücret belirler ki? Hiçbir iyileştirme yapmıyorlar. İnsanca yaşam koşulları yaratılıncaya kadar mücadelemiz devam edecek” dedi.

"KONFEDERASYONLAR BU KONUDA BİLE ANLAŞAMADI"

“Hükümet yanlısı sendikaların sermayeden yana tutumlarını, enflasyona karşı emekçileri ezerek politikalarını devam ettiriyorlar” diyen Atatürkçü Düşünce Derneği Aliağa Şube Başkanı Erol Ertürk, “Asgari ücret tartışmaları sürerken iki konfederasyonun önerdiği rakamlar bile bize işçi sendikalarının bakış açısındaki farklıkları gösteriyor. Bu önemli gündem maddesinin takipçisi ve işçiden yana olan tavrımızla gereken bütün girişimlerde emekçinin yanında olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Petrol-İş Aliağa Şubesi Başkan Yardımcısı Veysel Gündüz, “Asgari Ücret Tespit Komisyonunun işçiden yana bir tavır almadığını hepimiz biliyoruz. Ülkenin geçim koşullarını, yoksulluk sınırını göz önüne aldığımızda en düşük ihtimalle açlık sınırının iki katı olması gerekiyor. Ülkenin içerisinde bulunduğu hem ekonomik hem de siyasal durum, iktidarın yaklaşımı, Meclisteki milletvekillerinin yaklaşımları işçiler adına ümitli değiliz. Asgari ücret tartışmalarında da işçilerin emekçilerin, EYT’lilerin yaptığı gibi talepleri etrafında en geniş birlikteliğin gerektiğini düşünüyorum. Bizler farklı konfederasyonların şubeleri olarak asgari ücret üzerine çeşitli eylemler gerçekleştiriyoruz. Vergilerimizin çoğu savaş bütçesine ayrılıyor. Birçok işçi asgari ücretin de altında ücretlerde kayıt dışı çalıştırılıyor. Taleplerimiz önemli ama asıl bu talepler etrafında bir mücadele geliştirmemiz gerekiyor” dedi.