Metal işçilerinden sendikalara çağrı: Güç birliği oluşturun
Ford işçileri metal iş kolunda örgütlü Türk Metal, Birleşik Metal-İş ve Özçelik-İş'e MESS sözleşmesi sürecinde ortak hareket etme çağrısı yapıyor.
Fotoğraflar, Türk Metal Sendikası ve Birleşik Metal-İş'e ait Facebook sayfalarından alınmıştır.
Ford Otosan işçisi
Kocaeli
MESS ile yürütülen toplu iş sözleşmesinin ara bulucuya gidilmesiyle başlayan ilk eylem, işçilerin alkış ve sloganlarla yürümesiyle tüm fabrikalarda eş zamanlı yapıldı. Bizim fabrikamızda da oldu ama kısa bir mesafede, servislerin farklı varış saatleri nedeniyle kısıtlı sayıda arkadaşımızın katılımıyla yapıldı.
Toplu sözleşme sürecindeyiz. Eylem planları; fabrika fabrika, atölye atölye örgütlenmeli ve güç birliği içinde daha güçlü ve etkin yapılmalıdır. Bu etkin süreler kesinlikle mesai saatleri içinde yapılmalı, işler aksamalı ve herkesin katılımı sağlanmalıdır. Burada Türk Metal, Birleşik Metal-İş ve Özçelik-İş Sendikaları ortak hareket ederek, güç birliğine gitmeli ve MESS’e karşı, sermayeye karşı gövde gösterisi yapmalıdır. Amaç işçinin hakkını savunmaksa ve sendikalar da bunun için varsa, bu güç birliği yapılmalı, bu toplu sözleşme sürecinde el ele vermelidir.
MESS’in dayatmaları ve trajikomik zam tekliflerine karşı bu güç birliği oluştuğunda ve arkalarına ailelerle birlikte binlerce metal işçisini aldığında, ortak mücadele hayata geçtiğinde işçinin karşısında hiçbir güç duramayacaktır. Yeter ki istensin, emek verilsin. Biz işçiler bu güç birliğini istiyoruz ve bekliyoruz. Ne kadar büyük bir kitle olduğumuzu biliyoruz, ailemizin büyümesiyle bu güç birliği daha da büyüyecek devasa boyutlara ulaşacaktır. Bu oluşum karşısında, MESS dolayısıyla işverenler çaresiz kalacak, zor durumlara düşecek ve bu oluşumdaki büyük birleşmeyi görecek ve geri adım atacaktır, biz buna inanıyoruz. Yeter ki birlik ve beraberlik olsun.
İlk eylemler yapıldı fakat daha da güçlü, ses getirici eylemlerin hayata geçirilmesi gereklidir. Fabrika içi yürüyüşlerde toplu olarak idari binaların da olduğu bölgelere kadar yürünmeli, sesimizi herkesin duymasını sağlamalıyız. Fabrika dışı eylemlerde kesinlikle belirlenen alanla sınırlı değil, o alana gidişte ve dönüşte uzun yürüyüşler de yapılmalıdır. İş yavaşlatma, iş bırakma eylemleri kesinlikle uygulanmalı, asla taviz verilmemelidir. İlerleyen süreçte güç birliği sağlanırsa, aynı bölgelerdeki bütün metal işçilerinin katıldığı, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda olduğu gibi büyük mitingler düzenlenebilir. Sendikalar samimi ve gerçekçi oldukça biz işçiler her türlü eylem planlarının içinde yer alacağız. Amaç hakkımızı almaksa, bu işten herkes kazançlı çıkacaktır. Yeter ki bizlerin ne kadar büyük bir güç olduğumuzun farkındalığını yaratalım, o enerji ve heyecanı yayalım ve farkında olalım.
Biz olmazsak o çarklar dönmez, o arabalar banttan inmez. O MESS ve işverenler kârlarına yeni kârlar ekleyemez. Bu nedenle üç sendikaya da ortak çağrımızdır, gelin bir araya, oturun, konuşun, bu güç birliğini hep birlikte tüm alanlara yayarak başarılı bir toplu sözleşme adımını hep birlikte atalım. Göreceksiniz bütün işçiler hep birlikte kardeşçe bu oluşumu destekleyecek ve yolun sonu bahar olacaktır. O zaman herkes sözleşmeye ve eylemlere odaklanacaktır. Bu büyük güç ülkede gündem olacak, tıpkı eskilerden duyduğumuz, okuduğumuz eylemler gibi biz de ardımızda büyük bir iz bırakacağız. Hep birlikte bağıracağız, hep beraber kazanacağız.
ÜRETİMDEN GELEN GÜCÜMÜZÜ KULLANMALIYIZ
Metal işçisi
İstanbul
MESS ile sendikamız Türk Metal arasındaki grup toplu sözleşmesi ücret zammı masaya gelince her dönem olduğu gibi yine tıkandı ve uzlaşmazlık tutuldu. Sendikamızın teklifini en başından biz işçiler olarak az bulduğumuzu dile getirmiştik, elektriğe, doğal gaza, temel tüketim maddelerine yapılan zamlar devletin enflasyonunun kat ve kat üzerindeyken bizim masaya yüzde 26 gibi bir rakamla oturmamız pazarlık şansızımı en aza indirdi.
Hepimiz biliyoruz ki MESS bu sözleşmeyi devletin enflasyonuna bağlamak istiyor. Sendika da daha görüşmelerin başında bize Türk-İş’in kamu işçilerine yüzde 8 aldığını, yüksek hakem kurulunun yüzde 6’lara imza attığını söyleyerek ölümü gösterip sıtmaya razı olmamızı istiyor.
Şimdi eylem süreci başlıyor, geçtiğimiz dönem de benzer bir süreç yaşadık. Sendikamızın yaptığı ilk eylemler işçiler arasında dalga konusu oldu. Yok düdük çalma yok giriş çıkışlarda yapılan göstermelik eylemler bunları yapmayın artık. Üretime dokunmayan hiçbir eylem işvereni rahatsız etmiyor. Sendikamız gerçekten işçinin alın terinin hakkını almak istiyorsa geçtiğimiz toplu sözleşmede en sonda yaptığını en başta yapmalı 15 dakika ile başlayan iş bırakma eylemlerini hemen hayata geçirip gün ve gün arttırarak sürdürmeli. Yok yasal mevzuat, yok iş kanunu deyip işçiyi oyalamayın. Hangi iş kanununda iş bırakma var ama biz bunu geçtiğimiz toplu sözleşmede yaptık. 1 hafta içinde toplu sözleşme bağlandı MESS istediğimiz rakama yakın bir ücret artışını vermek zorunda kaldı.
Metal işçisi artık eskisi gibi boş laflara itibar etmiyor. Hak nasıl alınır, MESS nasıl dize gelir biliyor o yüzden bir an önce üretimden gelen gücümüzü kullanalım. Pervul (Kavlak) Başkan Türk-İş Genel Kurulunda “Güçlü bir mücadele olmadan müzakere de olmaz” dedi. “Bunu hayata geçirmeden kimse bizi ciddiye almaz” diyen Pervul Kavlak’ın kendisidir. Biz üretimden gelen gücümüzü kullanmadan MESS de bizi ciddiye almıyor. 3 yıllık sözleşme, yüzde 6 gibi komik bir rakam öneriyor.
Ülkenin bu ekonomik koşullarında bırakın 3 yıllığı 2 yıllığı, 1 yıllık sözleşme yapmak üzere bir teklifle gitmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Devletin açıkladığı enflasyonla bizim enflasyonumuz bir değil. 6 aylık periyotlarla yapılacak enflasyon zammı bizim ücretlerimiz eritmekten başka bir işe yaramıyor. Vergi sistemindeki adaletsizlikten hiç bahsetmiyoruz bile... Göstermelik imza toplamakla bizi kimse ciddiye almıyor. Mücadele olmadan kazanım da olmaz. Türk Metal göstermelik işlerden vazgeçmeli, bir an önce dişe dokunur eylemleri hayata geçirmelidir. Bu da ancak biz fabrikalarda çalışan işçilerin birleşmesi ve sendikaya baskısıyla olur.