13 Aralık 2019 14:06

5 Haziran saldırısı davasında 3 sanığa 5'er kez ağırlaştırılmış müebbet

5 Haziran saldırısı davasında, 3 sanık hakkında 5'er kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

5 Haziran saldırısı davasında kararını açıklayan mahkeme heyeti, 3 sanık hakkında 5'er kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verdi.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 5 Haziran 2015’te Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlediği seçim mitingine yönelik IŞİD'in bombalı saldırısına ilişkin 5 sanığın yargılandığı davanın karar duruşması, Sincan Batı Adliyesi 2'nci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, İlhami Bali hakkındaki davanın tefrik edilmesine, Burhan Gök'ün beraatine karar verirken, 3 sanık hakkında ise 4 kişiyi öldürmek ve anayasayı ihlalden 5 kez ağırlaştırılmış müebbet, öldürmeye teşebbüsten ve tehlikeli madde bulundurmadan ise 3 bin 336'şar yıl hapis cezası verildi.

"ÇOK SAYIDA KİŞİ DIŞARIDA KALDI"

Duruşmaya katliamda yaşamını yitirenlerin yakınları, Amed ve Suruç Aileleri İnisiyatifi ve katliamda yaralanan Lisa Çalan'ın yanı sıra Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Hakların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Şevin Coşkun, Musa Farisoğulları, Ahmet Şık ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Ali Şeker katıldı.

Duruşmayı takip etmeye gelen çok sayıda kişi ise salonun küçüklüğünden kaynaklı dışarıda kaldı.

Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmaya tutuklu sanıklar Mustafa Kılınç ve İsmail Korkmaz bulundukları cezaevlerinden, tutuksuz yargılanan sanık Burhan Gök, Antep’ten Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Sanık Orhan Gönder ise duruşma salonunda hazır bulundu.

"SEGBİS KAYDI TUTULSUN" TALEBİ

Söz alan sanık avukatları karar verilecekse sanıkların duruşma salonunda hazır edilmesi gerektiğini ifade ederek ara  karar oluşturması talebinde bulundu. Ayrıca talepler kabul edilemediği taktirde reddi hakim taleplerinin mevcut olduğunu dile getirdi.

Müşteki avukatlarından Kenan Maçoğlu ise, duruşmanın SEGBİS kaydı alınarak yapılmasına yönelik talepte bulundu.

TALEPLER REDDEDİLDİ

İddia makamı, "Gelinen süre göz önüne alınarak duruşmaya bir katkısı olmadığından taleplerin reddedilmesine" karar verilmesini istedi.  Bunun üzerine mahkeme heyeti talepleri reddetti.

Ardından daha önce ifadesi alınmayan müştekilerden saldırıda yaralanan Feyzi Karakoç ve saldırıda yaşamını yitiren Necati Kurul'un kardeşi Gülizer Kurul dinlendi. "Adaletin yerini bulmasını istiyoruz" diyen Kurul’un davaya müdahil olma talebi kabul edildi.

"İNSANLIĞA KARŞI SUÇ OLARAK KABUL EDİLSİN"

Ardından müşteki avukatları söz aldı. Avukatlardan Kazım Bayraktar, "Bu dava basit sıradan bir dava değil. İŞİD örgütü yargılamaların hepsi 'Anayasa düzene karşı suç' üzerinden hazırlanmış. Fakat İŞİD örgütünün dünya çapında bilinen bazı eylem türleri var. Bunlara da baktığımızda suç vasfına değinmek gerek" dedi. DAİŞ'in işlediği suçlara dair fotoğrafları gösteren Bayraktar, "Bunlar insanlığa karşı suçtur. Turkiyede ilk defa Ankara Katliamı'nda bu suç insanlığa karşı işlenmiş suç olarak kabul edildi. İnsanlığa karşı suç, savaş suçlarından daha ağırdır. 5 Haziran'da İŞİD, planlayarak  toplumun bir kesimine karşı suç işlemiştir. Bu suç vasfıyla ilgili, insanlığa karşı işlenmiş suç olarak kabul edilsin. Bu suçtan dolayı sanıklardan ek savunmanın alınmasını istiyoruz" dedi.

"HER CELSE AYNI ACIYI YENİDEN YAŞAMALARINI İSTEMİYORUZ"

Müşteki Avukatı Şevin Kaya da 5 Haziran'da HDP mitinginde iki ayrı bombanın patlatıldığını hatırlatarak, "Dosyaya delil toplanmadı ve boş halde önünüze geldi. Buraya her celse gelenler ve biz adaletin yerine gelmesini istiyoruz.  Bunun için bulduğumuz delillerin hepsini dosyaya sunduk. Davanın sonuçlanmasını istememizin nedeni, biz her  celse buraya gelenlerin aynı acıyı yaşamalarını istemiyoruz" diye konuştu.

Avukat Kaya, sanıkların insanlığa karşı işlenmiş suçtan ceza almalarını istedi.

"DEVLET GÖREVLİLERİN KATLİAMDAKİ KUSURU"

Müşteki avukatı Nadide Kurul ise "Yargılama sırasında üzerinde hiç durulmayan bir konu var. Bu katliam tesadüfen gerçekleşen bir katliam değil. Her adımı planlanmış. Sanık Orhan Gönder'in araması yapılsa kayıp şahıs olduğu ortaya çıkacak ama arama yapılmıyor. Devlet görevlilerin bu katliamdaki kusuru hiç bir şekilde dile getirilmemiştir. Mitingte rutin tedbirler bile alınmamış. Katliamda görevini yerine getirmeyen devlet görevlilerin de sanıklarla birlikte yargılanması gerekir. Dosyada yargılanan memurların hepsi polis ama amirleri yok. Biz müdürlerin de sorumlulukları olduğunu düşünüyoruz. Yargılamaların birlikte yapılmasını istiyor ve bu kişiler hakkında mahkemece suç duyurusunda bulunmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.

"EMNİYET İZLEMEKLE YETİNDİ"

Ardından söz alan müşteki avukatlardan Özgür Erol, HDP etkinliklerine ve seçim bürolarına yönelik gerçekleşen 126 saldırıyı hatırlattı. Erol, "Bu bilginin tamamı emniyette mevcut. Diğer yandan sanık Orhan Gönder patlamadan 15 gün önce ailesini arayarak 'hakkınızı helal edin' diyor. Araması olan bir insanın telefonları nasıl dinlenilmiyor. Ailelerin bildiğine emniyet sadece izlemekle yetindi" diye belirtti. (Ankara/MA)

ÖNCEKİ HABER

RTÜK: İnternet platformlarını denetleme yönetmeliği gazete sitelerini ilgilendirmiyor

SONRAKİ HABER

Türk Metal Sendikası, Akwel'de işten atmalara karşı fabrika önünde eylem yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa