16 Aralık 2019 00:05

RED Fotoğraf'ın manifestosu

Anıl Yurdakul, Evrensel Yazarı Özcan Yaman ile RED Fotoğraf'ın kuruluş sürecini konuştu.

Özcan Yaman | Fotoğraf: Anıl Yurdakul

Paylaş

Anıl YURDAKUL
İstanbul

Kullandıkları araçları, var olan sistem tarafından 'tehdit' olarak görülen, bilinçli kullanıldığı taktirde üzerlerine kontrolsüz gücün salındığı adalet arayıcılarıdır fotoğrafçılar. Karşı bir silah olan fotoğraf, tanıklığın dili ile devlet şiddetinin, işkencenin, savaşların travmalarını göstermekten çıkmış, içi boşaltılan kavramlar zincirine katılarak liberallerin oyuncağı olmuşa benziyor. Buna rağmen ‘adalet arzularını’ fotoğraf çekerek yerine getiren fotoğrafçılar bulunuyor. Sistemin dışında kalmayı tercih eden bu antikahramanlar kalıplaşmış komposizyonların dışına çıkıyor, büyük kurumlarla çalışmıyor, yarışmalara katılmıyor, popülerlikle ilgilenmiyor. Gerekirse başka bir işte çalışıp geceleri mekan politikası belirledikleri kent denilen moloz yığınlarının oluşturduğu grid sistemi arasında denetim altına alınamamış bir şekilde dolaşarak Fight Club parodisi sunuyor. Ama "Gösteri Toplumu" olmayı reddederek sistemi çatlatmak amacıyla özerk bir alan olarak kolektif kuruyorlar. Bu kolektifin adı; "RED FOTOĞRAF"tır.

EVRENSEL’İN İKİ FOTO MUHABİRİNİN SOHBETİ

18 Aralık Çarşamba günü RED FOTOĞRAF’tan 32 fotoğrafçının katılımıyla açılacak olan ‘Mehmet Ataf Fotoğraf Günleri’ kapsamındaki ‘Karanlıktan Aydınlığa’ sergisi açılışı öncesi Evrensel gazetesinden Özcan Yaman ile bir sabah buluştuk. İçilen çaylar eşliğinde, Evrensel’in iki foto muhabir neferi olarak sohbete dalıyoruz. RED FOTOĞRAF’ın nasıl kurulduğunu sorduğum Özcan Yaman, 1 Mayıs 2008 tarihini işaret ederek anlatmaya başlıyor:

“Kafamızda bir fotoğraf grubu ya da topluluğu kuralım, iş yapalım düşüncesi yoktu. Kaosun yaşandığı, devletin resmen terör estirdiği 2008 yılının 1 Mayıs’ının akşamında Çağdaş Hukukçular Derneğinden (ÇHD) aradılar ‘Suç duyurusunda bulunacağız. Çekmiş olduğun etkili fotoğraflardan büyük boy basarak getirir misin?​’ dediler. Ahmet Şık’ı arayarak durumu anlattım ‘Senin çektiğin fotoğraflara da bakalım, olmadı onlardan kullanırız’ dedim. ‘Abi ne gerek var o gün herkes fotoğraf çekti, sosyal medyadan duyuru yap sergiye çevir bunu’ dedi. Hakikaten o gün basit makinelerle bile olsa ev kadınları, liseli çocuklar dahi fotoğraf çekiyorlardı. Şık ile konuşmam sonrası sergi fikri oluştu. Apar topar birkaç tane fotoğraf gönderdim ÇHD’ye, onlar basın açıklamalarını yaptı. Daha sonra ÇHD ile sergi fikrini konuştum, baştan ÇHD’nin salonunda A4 boyutunda duvarlara yapıştırılmış sergi olarak düşündük. Mail adreslerini bildiğim gazetecilere, fotoğrafçılara her yere 2008 1 Mayıs’ıyla ilgili sergi hazırlayacağımızı, eylemle ilgili fotoğraflarını göndermelerini söyledim. Yaklaşık 40 kişi fotoğraf yolladı. Kimi yüzlerce fotoğraf, kimi üç beş fotoğraf. Onların içinden hızlıca bir eleme yaptım. Ortaya yüzlerce fotoğraf ve 33 fotoğrafçı çıktı. ÇHD o dönem Meşrutiyet Caddesi’ndeydi, alt katında ise bir dükkan vardı. Bir gün gittim baktım dükkan boş, kiralık tabelası asılmış. Mal sahibiyle konuştuk anlaştık. Sergi işini daha ciddiye aldık. Karşı Sanat’tan Feyyaz Yaman’ı aradım, baskı sorununu çözerim demesiyle fotoblok baskılarımızı aldık. Dolasıyla destekçimiz Karşı Sanat oldu. Görkemli bir sergi açılışı oldu, medyada yer alarak büyük ses getirdi. Ama daha ortada Red Fotoğraf yoktu.”

Serginin son gün bir çay bahçesinde toplanan katılımcılar yorumlarını, eleştirilerini yaparlar. “Madem bu sergi çok güzel bir şey oldu, biz bir grup olalım. Birbirimizle irtibatı sürdürerek başka sergiler açalım” önerisini getirirler. Neden olmasın denir ve bu oluşum için isim düşünülür. ‘Red’ ismi söylenir. Red; hem itiraz, karşı olma hem de sanatla bağlantılı sıcak bir ton olmakla beraber mücadeleyi çağrıştırmaktadır. Katılımcıların onay vermesiyle grubun adı artık RED FOTOĞRAF’tır. Mekanı olmayan, bir kuruma bağlı olmayan –bağlı olmadığı için baskı altında ezilmeyen- sosyal medya üzerinden geliştirilen bir ilişki biçiminde kalır RED FOTOĞRAF.

RED FOTOĞRAF ikinci sergisini Bilgi Üniversitesinde açar. Bilgi Üniversitesinde ‘Kentsel Dönüşüm’le ilgili bir etkinlik düzenlenecektir. Etkinliği yapanlar Özcan Yaman’dan ÇHD sergisini hatırlatarak ‘Kentsel Dönüşüm’ hakkında bir sergi yapmasını ister. Yaman ‘RED FOTOĞRAF olarak yaparız’ cevabını vererek yine aynı taktikle sosyal medyadan duyurular yapılır. Yine bu ikinci sergide de Karşı Sanat’ın destekçisi olmasıyla portatif bir sergi hazırlayan RED FOTOĞRAF, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü başta olmak üzere toplumsal muhalefette olan gelişmeleri fotoğrafla yansıtan kolektife dönüşür.

1 MAYIS ARŞİVİ

1 Mayıs’la beraber ortaya çıkan RED FOTOĞRAF için 1 Mayısların ayrı bir önemi vardır. Türkiye’de ilk 1 Mayıslardan bugüne olan gelişmelerin kapsamlı bir çalışmasını yaparak başta Evrensel olmak üzere muhalif basın organlarından ellerindeki 1 Mayıs arşivlerini alarak “Dünden Bugüne 1 Mayıslar” sergisi düzenlerler. Görsellerin kullanıma açık olduğunu söyleyen Özcan Yaman konuya açıklık getiriyor: “RED FOTOĞRAF’ta kullanılan her görsel aynı zamanda anonimleşmiş demektir. Herkes istediği gibi kullanabilir. Ama ticari ve karşı olduğumuz dünyayla ilişkilendirmemek kaydıyla. RED FOTOĞRAF grubu sadece fotoğrafçıların ve gazetecilerin bir araya gelmediği, fotoğraf çeken herkesin gönüllülük temelinde katılıp veya ayrıldığı bir yapıdır. Fotoğraf çekiyorsan ve açacağımız sergiye uygun fotoğrafının olduğunu düşünüyorsan katılabilirsin. Dolayısıyla ne kadar fotoğraf çeken varsa o kadar RED FOTOĞRAF üyesi vardır.”

Anarşist olandan sosyal demokrata tüm sol yelpazeye açık olan, pratikte örgütlenen ve bir merkezciliği olmayan RED FOTOĞRAF’ın belirli ilkeleri var. Sınıf mücadelesinde taraf tutan bir yapısının olması! ‘hak, hukuk, vicdan’ konularına yer vermesi! Sergiye katılanlar bu manifestoyu kabul etmiş demektir.

YARIŞ-MA

Sivas Katliamı’nda hayatını kaybeden Gazeteci ve Fotoğrafçı Mehmet Atay anısına Divriği Kültür Merkezi tarafından 1993 yılından beri her yıl düzenlenen ‘Mehmet Atay Fotoğraf Günleri’ 2010 yılına dek yarışma etkinliği çatısı altında gerçekleşiyordu. 2010 yılında RED FOTOĞRAF ile birlikte organize edilmeye başlamalarının ardından ‘yarışma’ kısmı çıkartılır. Çünkü yarışmalar insanlar arasında rekabeti artırır, meşhur olmak için istenir. Mevcut koşullarda ayrıcalıklı olmak ise değer katmaktadır. Değer-ölçü tanımları ise kapitalizmle ilgili alanlardır.

Fotoğrafa yeni başlayanlar, ellerindeki makineyi kime karşı kullanacağına emin olana dek fotoğraflarını gün yüzüne çıkarmamalı. “On beş dakikalık şöhret”i seçenler, enformasyon yağmurunun ‘like’ çamuruna karışarak umdukları huzura ulaşamayacaklardır. Fotoğrafçılar şehrin sokaklarına çıkarak, evine kapanan, teması minimuma indiren temiz toplumdan ziyade “kirli”yi çekerek vicdanı canlandırmalıdır.

ÖNCEKİ HABER

Doğa Koleji ile ilgili beklenen açıklama gelmedi, veliler okulların önüne akın etti

SONRAKİ HABER

Dornağê Budelay albümünü çıkaran Ahmet Aslan: Selamımı enstrümanımla veriyorum

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa