İnsan hakları savunucuları dayanışma ağı oluşturuldu
12 kurum tarafından İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı kuruldu. Dedeklarasyon, İHD İstanbul Şubesinde yapıldı.
Fotoğraf: Evrensel
Fırat ÇILGIN
İstanbul
İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı, bugün İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesinde düzenlenen basın toplantısıyla kuruluşunu açıkladı. Yapılan açıklamalarda insan hakları savunucularına yönelik tüm baskılara ve tacizlere derhal son verilmesi gerektiği vurgulandı. Ağı Af Örgütü Türkiye Şubesi Şubesi, İnsan Hakları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, KAOS GL, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hak İnsiyatif Derneği ile Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin de aralarında olduğu 12 kurum bir araya gelerek kurdu.
"İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI DOĞRUDAN HEDEF ALINIYOR"
Toplantıda ilk olarak Hafıza Merkezi Direktörü Murat Çelikkan konuştu. İnsan Hakları Haftası’nın son günü olduğunu hatırlatan Çelikkan, “Her türlü barışçıl protesto, ifade eleştiri çok büyük kısıt altında. İnsan hakları savunucularının mücadelesinin engellenmek istenmesinden dolayı buradayız. Bugün, insan hakları mücadelesinde, yeni bir durumla karşı karşıyayız. Bu da insan hakları savunucularının doğrudan hedef alınması. Önce medya mensupları, sonra barış akademisyenleri ve insan hakları savunucuları hedef alınmış durumda” dedi.
Tek tek insan hakları savunucularının ya da kurumların hedef haline getirildiğini vurgulayan Çelikkan "İnsan hakları savunucuları düşmanca bir muamele görüyor; keyfi soruşturma ve gözaltılara maruz kalıyor, mali denetimlerle baskı altına alınmaya çalışıyor. Terörle Mücadele Kanunu’nun çok geniş kullanılmasıyla baskı altına alınıyor ve faaliyetleri engellenmek isteniyor” dedi.
"DAVALARLA TEHDİT ALTINDAYIZ"
İnsan hakları savunucularının toplu davalarla susturulmak istendiğini söyleyen Çelikkan, bu davalara, Büyükada davası ve Gezi davasını örnek olarak gösterdi.
Çelikkan, baskı ve tehdit altındaki insan hakları savunucularının durumunu şöyle özetledi:
“Hepimiz bu davalarla da büyük tehdit altındayız. Türkiye’deki insan hakları mücadelesi suçlanmak ve toplum ürkütülerek marjinalize edilmek isteniyor. Barışı savunan Tabipler Birliği Merkez Konseyinin ceza aldığını, Çağdaş Hukukçular Derneğine üye avukatlara cezalar verildiğini hatırlatayım. TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında ciddi suçlamalar yapıldı. Şu anda da hakkındaki iki büyük davanın da düşmüş olduğunu söyleyebilirim ama bu güvence sağlamıyor. Ayrıca İnsan Hakları Derneğinin merkez ve şube yöneticilerine ciddi operasyonlar sürüyor. Yüzlerce insan hakları savunucusu bugün ya cezaevinde ya da yargılamaları sürüyor. Türkiye’de insan hakları denilince ilk akla gelecek isimlerden Eren Keskin’e insan hakları savunuculuğu nedeniyle kesilen cezalar toplam 500 bin TL."
"MÜCADELEYİ ORTAKLAŞTIRIYORUZ"
Tek tek insan hakları savunucularını ve kurumları hedef alarak mücadeleyi sekteye uğratmak isteyen bir yaklaşım olduğunun altını çizen Çelikkan, "Bu saldırılara karşı ortak mücadele etmek üzere bir araya gelen hak örgütleriyiz. Bugüne kadar yaptığımız gibi mücadelemizi ortaklaştırmayı hedefliyoruz” dedi.
"İNSAN HAKLARINI SAVUNMAK EVRENSEL BİR HAK"
Çelikkan’ın ardından İHD İstanbul Şubesi yöneticisi Leman Yurtsever söz ortak açıklamayı okudu. Yurtsever, Türkiye'nin gerek Anayasa uyarınca gerek uluslararası sözleşmelerin doğurduğu yükümlülükler bağlamında yasama, yürütme ve yargı pratiği ile temel hak ve özgürlükleri koruma mecburiyetinde olduğunu hatırlattı.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi'ne değinen Yurtsever, "Bu bildirge de 'Evrensel olarak tanınan insan hakları ve temel özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesinde toplumsal kuruluşların, grupların ve bireylerin hakları ve sorumlulukları üzerine bildirge' de insan haklarını savunmayı bir hak olarak tanır ve devletlere insan hakları savunucularına koruma görevi verir" dedi.
Benzer şekilde AGİT tarafından geliştirilen "İnsan hakları savunucularının korunmasına ilişkin kılavuz ilkeler"de "İnsan haklarını savunmak evrensel olarak tanınan bir hak" olduğuna değinen Yurtsever, bu hakkın bölünmez olduğunu ve birbiriyle ilişkili evrensel insan haklarından doğduğunu ifade etti.
"Korumanın Temin Edilmesi-İnsan Hakları Savunucuları Hakkında Avrupa Birliği İlkeleri" başlıklı belgeyi de aktaran Yurtsever, "Avrupa Birliği üyesi devletleri, 'İnsan hakları savunucuları, evrensel olarak tanınan insan hakları ve temel özgürlükleri geliştiren ve koruyan bireyler, gruplar ve toplum organlarıdır' tanımını kabul etmeye, insan hakları savunucularını korumaya, desteklemeye, onlarla iş birliği yapmaya çağırır" dedi.