19 Aralık 2019 17:48

İzmir'de kadınlar, polis engeline rağmen gözaltıları protesto etti

İzmir'de polis, #LasTesis protestosuna katılanların gözaltına alınmasına karşı yapılmak istenen açıklamayı engellemeye çalıştı. Kadınlar, açıklamayı İzmir Barosunun özgür kürsüsününde gerçekleştirdi.

Fotoğraf: Evrensel

GÜNCEL KADIN

Paylaş

Kadınlara yönelik gözaltılarla ilgili basın açıklaması yapmak isteyen İzmir Kadın Platformu üyelerini polis engellemeye çalıştı. Kadınlar, İzmir Barosunun özgür kürsüsünü kullanarak burada basın açıklaması düzenledi.

Geçtiğimiz gün İzmir'de #LasTesis protestosuna katıldığı için gözaltına alınan ve ifadelerinden sonra serbest bırakılan kadınlar için İzmir Kadın Platformu basın açıklaması düzenledi. Alsancak Kıbrıs Şehitliği Caddesi’nde bir araya gelen kadınlar burada açıklama yapmak isterken polis engel oldu. Kadınlar İzmir Barosu önüne gelerek buradaki özgür kürsüde açıklama yaptı. Burada da önce polisin "hakaret içerikli bir şey söylerseniz müdahale ederiz" tehdid ile karşılaşan kadınlar, konuşmalar sonrası basın açıklamasını gerçekleştirdi.

"BİR ADIM DAHİ GERİ ATMAYACAĞIZ"

İzmir Baro başkanının da destek verdiği açıklamayı Gizem Coşkun okudu. Coşkun, “15 Aralık Pazar günü Alsancak Halkbankası önünde toplanan yüzlerce kadın İzmir’den #LasTesis’e ses verdi. Polisin tacizine rağmen erkek şiddetine karşı yüzlerce kadının elleri, suçluları işaret etti” dedi.

Bakan Soylu’nun ve emniyetin “provokatif” diyerek hedef göstermesinin ardından İzmir’de 25 kadın hakkında liste hazırlandığını ve hemen ertesi gün savcılık talimatıyla haklarında yakalama kararı çıkarılan kadınların evlerinden gözaltına alındığını söyleyen Coşkun, açıklamasına şöyle devam etti:

“Tüm bu saldırılara karşı kadınlar dayanışmayı büyüttü. İktidarın yayın organı olduğu herkes tarafından bilinen Sabah gazetesi ise gözaltıların ardından 25 kadını, polisin hukuk dışı olarak servis ettiği fotoğraf ve bilgiler ile hedef gösterdi. Ne saldırılarınız, ne de hedef göstermeleriniz karşısında bir adım dahi geri atmayacağız. Şiddetsiz, eşit, özgür bir dünya için bulunduğumuz her yerde isyanı büyütecek, kadın dayanışmasını yükselteceğiz.”

"HEPİNİZ SUÇLUSUNUZ"

“Biz Soylu’ya, Türkiye’de binlerce kadının neden bu sözleri meydanlarda haykırdığını anlatalım” diyerek konuşmasını sürdüren Coşkun, 6284 ve İstanbul sözleşmesine değindi.

Coşkun, “6284 ve İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamayan, çocuk istismarı faillerini yargı paketleriyle aklamaya çalışan, kadınların nafaka hakkına göz diken, aileyi koruma adı altında boşanmaları engellemeye çalışarak cinayetlerin önünü açan, toplumsal cinsiyet eşitliğini eğitim müfredatlarından kaldırarak erkek egemenliğini her alanda yeniden üretmek isteyen iktidarınız; erkek şiddetiyle katledilen kadınların ne giydiği, ne içtiği ve nerede olduğunu tartışan, iyi hal ve tahrik indirimi ile kadın katillerini ödüllendiren erkek adaletiniz; kadınları faille uzlaştırmaya çalışan ve defalarca koruma kararı talep etmesine rağmen korunmayarak katledilen kadınların sorumlusu yargınız; katilleri değil kadınları engellemek için karşısına dikilen polisiniz; biz öldürüldükten sonra üzülmenin ötesine geçmeyen bakanlarınız ve tüm bunları meşrulaştırmak için kullandığınız medya organlarınız, hepiniz suçlusunuz” dedi.

Son olarak mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Coşkun, “Direnen kadınlar dünyada her yerde, erkek-devlet şiddetine karşı, sokakları danslarıyla özgürleştirmeye, 'Yaşamak istiyoruz' çığlığını büyütmeye, şiddetsiz, eşit ve özgür bir dünya için mücadele etmeye devam edecek. Suç bizde değil, suçlu sizsiniz” dedi. (İzmir/EVRENSEL)