Kanal İstanbul evdeki hesaba uyar mı?
Kanal İstanbul için yıllık 8 milyar dolar gelir getireceği haberlerini değerlendiren Prof. Dr. Doğanay Tolunay: 2006-2019 arasındaki gemi geçiş sayıları incelendiğinde mümkün değil.
Fotoğraf: DHA
Özer AKDEMİR
İzmir
Bilim insanlarının ve uzmanların aylardır süren uyarılarına rağmen AKP Hükümetinin Kanal İstanbul ısrarı sürüyor. Ulaştırma Bakanının “Önümüzdeki yıl kazmayı vuracağız” diye tarih verdiği Kanal İstanbul projesinin ekolojik, toplumsal ve ekonomik etkileri daha çok tartışılacak gibi. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay’ın Kanal İstanbul’un yörede yaratacağı ekolojik tahribat ve orman varlığına etkileri konusunda birçok açıklamaları oldu. Tolunay hükümetin açıklamaları ve proje tanıtım dosyasındaki bilgilerden yola çıkarak projenin getirisinin aslında daha çok gayrimenkul satışı üzerinden hesaplandığı değerlendirmelerinde bulundu.
KANAL SÖYLENDİĞİ KADAR PARA KAZANDIRIR MI?
“Kanal İstanbul söylendiği kadar para kazandırır mı?” sorusunun peşine düşen Tolunay, basında kanalın yıllık 8 milyar dolar gelir getireceği haberlerinin yer aldığını, ÇED raporunda da 20 yıllık sürede gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYH) 126.4 milyar dolar (Yıllık 6.32 milyar dolar) ek katkı sağlayacağının açıklandığını belirtti. Tolunay bu rakamların gerçekçi olup olmadığına dair yaptığı değerlendirmede kanalın ekonomik katkısının gayrimenkul, kanal kullanım/kiralama bedeli, kalan işletme ile konteyner ve yat limanı gelirlerinden sağlanacağına dikkat çekti. Tolunay ayrıca bunlara ek olarak proje ile Boğaz güvenliğinin sağlanacağı ve kaza maliyetlerinin azalacağının da ifade edildiğini kaydetti. Kanaldan yıllık gemi geçişinin 2017 yılında 43 bin kadar olduğu açıklanarak 2071 yılında 86 bine çıkacağı öngörüsünün yapıldığına dikkat çeken Tolunay, buna göre günümüzde 110-120 kadar olan günlük gemi geçişinin 2071 yılında yaklaşık 235 kadar olması gerektiğinin altını çizdi.
ÖNGÖRÜLER GERÇEKÇİ Mİ?
Tolunay, “Peki bu öngörü gerçekçi mi?” sorusuna şu yanıtı veriyor; “2006-2019 arasındaki gemi geçiş sayıları incelendiğinde bunun pek mümkün olmadığı görülmekte. Çünkü Boğaz’dan geçen gemi sayıları 56 binden 41 bine kadar gerilemiş. Buna karşılık taşınan yük miktarı artmış”. Boğaz’dan geçen gemilerden ülkemizin ne kadar kazandığı sorusuna da yanıt arayan Tolunay basına yansıyan 2017 yılı gelirlerine göre İstanbul ve Çanakkale Boğazlarından geçen 87 bin 593 gemiden fener, tahlisiye ve kılavuzluk hizmetlerinden 312 milyon 11 bin 630 TL gelir elde edildiğini kaydetti. 2017 yılı ortalama dolar kurunun 3.65 TL kabulüyle her iki Boğaz geçişinden yaklaşık 85.5 milyon dolar gelir elde edildiğinin altını çizen Tolunay, “Buna göre gemi başına 976 dolar bir ödeme yapılmış. Taşınan yük başına ise 0.06 dolar/ton bir ödeme yapılmış. Bu değerlerden 2017 yılı için İstanbul Boğazı’ndan geçen 43 bin gemiden yaklaşık 42 milyon dolar kadar bir gelir elde edildi. Kanaldan beklenen gelirin sadece gemilerden elde edileceği varsayımıyla (yıllık 6.32 milyar dolar/86 bin gemi) gemi geçiş ücretinin 73-75 bin dolar civarında olması gerekir. Gemi sayısı yıllık 50 bin civarında kalırsa gemi başına düşen geçiş ücreti 125 bin dolara çıkmakta” dedi.
YANIT BEKLEYEN SORULAR
Bu hesabın birçok başka soruyu akıllara getirdiğini ifade eden Tolunay, bu sorulardan bazılarını şöyle sıraladı;
- Son 14 yılda sürekli azalan gemi sayısı 45-50 binden 86 bine çıkar mı?
- Geçiş için kabaca 1000 dolar ödeyen bir gemi 125 bin dolar öder mi?
- Montrö Anlaşması gereği Boğaz’dan geçiş hakkı bulunan gemilerin Kanal’dan geçmeleri beklenebilir mi?
- Limanlardan elde edilen gelirler yıllık birkaç milyar dolara ulaşır mı?
- Acaba beklenen gelirlerin önemli bir bölümü gayrimenkul geliri midir? (500 bin kişinin yaşayacağı 100 bin konutluk yeni yerleşim yerleri açılacağı açıklanmıştır. 100 bin konut x bir milyon dolar=100 milyar dolar)
- Kanal çevresinin yerleşime açılması halinde Kanal’da olabilecek bir kaza buralarda yaşayanları etkilemeyecek midir?
- Maliyeti 75 milyar TL olarak açıklanan Kanal yıllık 6.32 milyar dolar kazandıracaksa 2 yılda kendini amorti edecek demektir. Bu mümkün müdür?
- Öngörüler tutmazsa (Gemi sayısı 86 bine çıkmazsa, gemiler Kanal’dan geçmezse ve yüksek ücret ödemeye yanaşmazlarsa)
- Konutlar satılmazsa (Halen İstanbul’da satılmayan 1 milyon konut olduğu söylenmekte) ne olur?
Tolunay bütün bu ekonomik beklentilerin karşılanması durumunda bile Kanal İstanbul uğruna vazgeçilenlere ve ekolojik etkilere dikkat çekerek bununla ilgili yıllardır birçok meslek örgütü, bilim insanı, kurum ve kuruluş tarafından açıklanan raporlar olduğunun altını çizdi.