Lübnan'da Hariri destekçileri sokağa çıkarak Diyab'ı protesto etti

Beyrut'un batısındaki Korneş Mezraa bölgesinde, Diyab'ı protesto edenlerle trafiğe kapatılan yolları açmaya çalışan ordu güçleri arasında gerginlik yaşandı.

Protestocu kalabalığı dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullanan ordu güçlerine, göstericiler taş ve molotofkokteyli ile cevap verdi. Uzun süreli koşuşturma ve arbedenin yaşandığı bölgede onlarca kişi yaralandı.

Korneş Mezraa bölgesindeki bir cami imamı minarelerden göstericilere evlere dönmelerini ve askere saldırmamaları çağrısında bulundu.

Eski Başbakan Saad Hariri'nin yönetimden uzaklaştırılması için hükümeti kurma görevinin Hizbullah desteğiyle Diyab'a verildiğini savunan protestocular, muhtemel yeni hükümet başkanı aleyhinde sloganlar attı.

Öte yandan Hariri Twitter hesabından yaptığı duyuruda göstericilerden derhal caddeleri boşaltmalarını istedi.

HÜKÜMETİ KURMA MÜZAKERELERİ BAŞLADI

Öte yandan Lübnan'da ekonomik kriz ve ardı arkası kesilmeyen vergilere karşı halkın sokağa dökülmesi üzerine 29 Ekim'de istifa eden ulusal birlik hükümetinin yerine yeni kabineyi oluşturmakla görevli Diyab, “teknokratlardan” veya “teknokratlar ile siyasilerden” oluşturulması beklenen kabineye ilişkin görüşlerini almak üzere Meclis'teki Müslüman ve Hristiyan partilerle görüşmeye devam ediyor. Hassan Diyab, başkent Beyrut'taki parlamento binasında gerçekleştirdiği istişarelerin başında Meclis Başkanı Nebih Berri ve Saad Hariri ile ayrı ayrı görüştü.

Hariri, Diyab ile bir araya geldikten sonra basına yaptığı açıklamada, liderliğini yaptığı Sünni Müstakbel Hareketi'nin Meclis'e gelip tutumuna dair görüşünü ileteceğini söyledi.

Diyab'ın hükümeti kurmakla görevlendirilmesinin ardından iki gündür devam eden protestolara da işaret eden Hariri, gösterilerin barışçıl ve güvenlik güçleriyle gerginliğe girmeden gerçekleşmesi temennisinde bulundu.

HARİRİ VE BAZI PARTİLER KABİNEDE YER ALMAYACAK

Parlamentodaki 21 üyesiyle Sünnilerin en büyük siyasi grubu Müstakbel Hareketi'nin adına konuşan Milletvekili Semir el-Cisr, Diyab ile bir araya gelerek, “hükümette yer almayacaklarını ve aynı zamanda kabinenin oluşturulmasına da engel olmayacaklarına” dair görüşlerini ilettiklerini kaydetti.

Diyab'ın kuracağı kabinenin teknokratlardan oluşmasını temenni ettiklerini söyleyen El-Cisr, bu yönde bir kabinenin oluşması halinde halk ile yönetim arasındaki güvenin geri gelebileceğini aktardı.

Parlamentoda 8 sandalyesi olan Dürzi Velid Canbolat'ın liderliğindeki İlerlemeci Sosyalist Partisinden yapılan yazılı açıklamada, Lübnan'da yeni hükümetin 2 aydan fazla süredir devam eden sokak gösterilerinin talepleri doğrultusunda kurulmadığından Hassan Diyab'ın kabinesinde yer almayacağı belirtildi.

Hristiyan Lübnan Güçleri Partisi Genel Başkanı Semir Caca da gün içinde basına yaptığı açıklamalarda, parlamentodaki istişare görüşmelerine katılacaklarını ancak yeni kabinede yer almayacaklarını açıkladı.

Yeni hükümetin tamamen bağımsızlardan oluşması gerektiğini savunan Caca, bazılarının bağımsız olmayacak teknokratları öne çıkarma gibi oyunlara giriştiğine ve ülkedeki durumun bu tür oyunları kaldıramayacağına işaret etti.

Hükümette yer almayacağını aktaran Hristiyan Ketaib Partisi ise 17 Ekim'den beri süren protesto gösterilerine katılanların Lübnanlıların büyük bir çoğunluğunu oluşturduğunu ve kendilerinin erken seçime gitme önerisinde bulunduğunu duyurdu.

DİYAB’I HİZBULLAH, EMEL HAREKETİ VE ÖZGÜR YURTSEVERLER HAREKETİ DESTEKLİYOR

Cumhurbaşkanı Avn, Meclis'teki siyasi gruplarla gerçekleştirdiği istişare görüşmelerinin ardından, yeni kabineyi oluşturma görevini perşembe günü Diyab'a vermişti.

Akademisyen Hassan Diyab, Lübnan Meclisi'nde 14 Mart Blokunu oluşturan Şii Hizbullah, Emel Hareketi ve Cumhurbaşkanı Avn'ın kurucusu olduğu Özgür Yurtseverler Hareketi'nin desteğiyle Meclis'teki 128 vekilden 69'unun oyunu alarak yeni hükümeti kurmakla görevlendirilmişti.

Lübnan'da 17 Ekim'de ekonomik durum ve vergilere karşı başlayan protestolar, Başbakan Saad Hariri'nin istifasına yol açmıştı. Gösterilere 13 gün direnen Hariri, 29 Ekim'de istifasını sunmak zorunda kalmıştı. (Beyrut/AA)