EKVADOR
Ekvador'da eylemler Devlet Başkanı Lenin Moreno hükümetinin IMF ile yaptığı anlaşma gereği ulaştırma alanında sağlanan akaryakıt desteklerini kaldırmasına tepki olarak 3 Ekim’de başladı. IMF anlaşmasına tepki gösterilen ülkede ilan edilen ulusal grev kitlesel eylemlere dönüştü. Grevlerin ardından hükümet tüm ülkede 60 gün süreyle OHAL ilan etti. OHAL ilanının ardından sokağa çıkan asker, bazı meydan ve yollarda ‘güvenlik noktaları’ kurdu, grevi örgütleyenler başta olmak üzere yüzlerce kişi gözaltına alındı.
OHAL sonrası konuşan Moreno, “Herkes iyi duysun, başıboşluk bitti” diyerek protestocuların taleplerini yok saydı.
OHAL ve hükümetin tehditlerine rağmen eylemler yerlilerin de katılımıyla kitleselleşti, yaygınlaştı. Eylemlere dönük saldırılar yaşandı, yaralananlar oldu. Saldırılara karşı eylem ve grev çağrıları da devam ederken eylemlere saldırdığı gerekçesiyle 9’u subay yaklaşık 50 asker halk tarafından alıkonuldu.
Ülkenin dört bir yanından başkente başlatılan yürüyüşlerin başkent Quito’ya ulaşmasının ardından hükümet sarayı Carondelet boşaltıldı. Hükümet, merkezini ülkenin güneybatısındaki liman kenti Guayaquil’e taşıma kararı aldı. Tepkiler üzerine Anayasa Mahkemesi de 60 günlük olağanüstü hal uygulamasını 30 güne indirdi.
Hükümetin başkentten kaçmasının ardından eylemler devam ederken birkaç gün sonra yasama ve yargı kurumları da şehirdeki faaliyetlerini askıya aldı.
Devlet Başkanı Moreno, OHAL kararnamesine ek olarak bölgesel sokağa çıkma ve seyahat yasakları getirdi. Yayımlanan olağanüstü hal kararnamesinde 20.00 ila 05.00 saatlerinde ‘stratejik binalar’ ve Başsavcılığın belirleyeceği yapıların bulunduğu bölgelere yaklaşma ve seyahat yasağı getirildi. Sokağa çıkma yasağının, OHAL uygulaması boyunca yürürlükte kalacağı duyuruldu.
Tüm askeri tedbirlere rağmen eylemlerin ve genel grevlerin sürdüğü ülkede hükümet yerlilerle anlaşma yapmak istedi. Hükümet, yerlilere sulama sistemleri planı, borçların yeniden yapılandırılması, su idaresi tarafından verilen para cezalarının affı, yerlilerin ürettiği patates, kinoa arpa gibi ürünler için alım merkezleri oluşturulması, çok dilli öğretim elemanlarının sayısının artırılması ve kırsal bölgedeki yolların onarılması gibi teklifler sundu. Yerliler ise eylemlere devam edeceklerini açıkladı.
Ülkede polis şiddetiyle birlikte diyalog çağrıları sürerken, halk “Polis şiddeti bitmeden diyalog başlamaz” dedi.
Eylemlerin kararlı şekilde sürmesi üzerine hükümet geri adım atmak zorunda kaldı ve akaryakıt sübvansiyonlarını kaldırma kararından vazgeçti. Protestolarda ülke genelinde 937 kişinin yaralandığı, en az 6 kişinin öldüğü kaydedildi.
Ülke çağında etkili olan eylem ve grevlerin örgütleyicisi Ekvador Marksist Leninist Komünist Partisi açıklama yaparak “Zaferi, cesaret ve eylem birliği getirdi” dedi.