24 Aralık 2019 23:34

Müzisyen Ahmet İhvani: Enstrümanla hemhal olduğunuzda duygu bambaşka oluyor

Şerif Karataş, Müzisyen Ahmet İhvani ile müzik serüveni ve yeni albümü hakkında konuştu.

Fotoğraf: (Sinan Demirtaş)

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul

Müziğinde aşıklık geleneğinin izini sürdüren Ahmet İhvani, “Işk İle” (2010) ve “Dem û Dem”in (2015) ardından şimdi de üçüncü albümünün hazırlığını sürdürüyor. İhvani ile müzik serüveni ve yeni yılla birlikte raflardaki yerini alacak albümü hakkında sohbet ettik. Yaptığı müziği “İhvanice” olarak tanımlayan İhvani “Enstrümanla hemhal olduğunuz vakit dışarıya verdiğiniz duygu bambaşka oluyor" diyor.

MÜZİSYEN BİR AİLEDEN GELİYOR

İhvani, müzisyen bir aileden geliyor. Dedesi Niyazi İlçi ve dedesinin kardeşi İzzet İlçi, Sivas-Koçgiri bölgesinin önemli ozanlarından. İhvani akrabaları için “İkisi de kemençe ve bağlama ozanı. Aşık Veysel’le saz çalıp türkü söylemiş insanlardır...” diyor. Zamanla müziğin kendisinde bir tutkuya dönüşmesinde etkili olan isimse Arif Sağ...  İhvani bu konudaki anısını şöyle aktarıyor: “Arif Sağ’ın ‘İnsan Olmaya Geldim’ kaseti çıktığı zaman dedem köye getirmişti. Kaseti dinliyordum, ‘Arif Sağ nasıl bir adam ki bir bağlama ile bu kadar çok değişik ses çıkartıyor.’ Kavalı, kemanı, kemaneyi hepsini böyle bir tane enstrüman zannediyorum. Acaba ben de bir gün bağlama çalarsam böyle çalabilir miyim diye düşünüyordum. Sonradan idrak ettikçe tebessüm ediyorum. Çok da enteresan bir şey. Ali Haydar Celasun’un ‘Posttan Dosta’ kitabında okumuştum. Arif Sağ da Davut Sulari’yi dinlerken aynı şeyleri düşünmüş. Bu da bana çok enteresan geldi...”

MAHLASI EDİP HARABİ’NİN BİR ŞİİRİNDEN ESİNLENME

İhvani, mahlasını ünlü Bektaşi Şairi Edip Harabi’nin bir şiirinden esinlenerek 22 yıl önce aldı. İhvani, mahlasını seçmesini şöyle anlatıyor: “Bir dönem çok yoğun şekilde tasavvuf okudum. Edip Harabi’nin divanını okurken bir dörtlükte şöyle bir şey geçiyordu: ‘Rah-ı delaletten ayak çekerdi / Rah-ı hakikate doğru giderdi / Harabi bu sırrı beyan ederdi / Eğer zaman mekân ihvan olaydı.’ İhvan, kardeş, yoldaş demek. Çok hoşuma gitti. Bu kimsenin kullanmadığı bir şey. Bunu kendime aşıklama mahlası olarak seçtim. Aitlik ekiyle beraber İhvani oldu. O yola yoldaş olmaya çalışıyoruz.”

"IŞK İLE" VE "DEM Û DEM"

İhvani, 11 yaşında Yavuz Top Müzik Evinde bağlama ile ilgili solfej ve nota eğitimi aldı. 19 yaşında ise Türkiye’den ayrılıp Kanada’ya gitmek zorunda kaldı. Uzunca bir dönem müzikten kopuk yaşayan İhvani, Kanada’da müziğe kaldığı yerden devam etti. Oluşturduğu repertuvarını 2009’da albüme taşıyarak, 2010 yılında geldiği İstanbul’da, Müzisyen Erdal Akkaya’nın yardımıyla Kürtçe ve Türkçe eserlerden oluşan ilk albümü “Işk İle”yi çıkardı. “Dem û Dem” ise Kürtçe yazıp bestelediği ve ikinci albümüne adını verdiği şarkı. İhvani bu şarkısı için “Bir aşk ezgisi. Herkesin hayal ettiği, ulaşamadığı, kendi içinde yaşattığı bir duygu. Belki de güzel olan tarafı bu. Bir mana var, sır. Sırı aşikar ettiğin zaman manayı yitiriyor. Dem û Dem’i ‘zaman ve mey’ anlamında kullandım” diyor.

ÜÇÜNCÜ ALBÜM YOLDA

Yeni albümün uzun bir repertuvar çalışmasının ardından oluştuğunu anlatıyor İhvani. Albümdeki bir Kürtçe, üç Türkçe eserin söz ve müziğinin kendisine ait olduğunu söyleyen İhvani, albümün 2020’nin ilk albümü olarak raflardaki yerini alacağını belirtiyor. Albümde İhvani’nin Ahmet Aslan, Zeynep Bakşi Karatağ, Ali Rıza ve Hüseyin Albayrak kardeşlerle birlikte seslendirdiği eserler de yer alıyor. Müzisyenin ürettiğini halka sunması gerektiğini düşünen İhvani, ekonomideki durumu işaret ederek “Fakat yine de o kadar duyarlı, o kadar canı gönülden parasını verip dinlemeye gelmelerine çok saygı duyuyorum” diyor. Sahnede okumakla stüdyoda okumak arasındaki farkla ilgili İhvani, “Enstrümanla hemhal olduğunuz vakit dışarıya verdiğiniz duygu bambaşka oluyor. Bu yüzden bazen stüdyoda çaldığınızı sahnede çaldığınızda dinleyici farklı yorumluyor. O yüzden biz belirli bir algı ve klip üzerinden çalışmaktan kaçınıyoruz. Daha çok canlı çalıp okumak istiyorum, bunun duygusu bambaşka oluyor” ifadelerini kullanıyor. Yaptığı müziği de “İhvanice” olarak tanımlıyor.

"KANADA BENİM İÇİN DÖNÜM NOKTASI"

Kanada'daki müzikal yolculuğuyla farklı ülkelerin müziklerini ve kültürlerini öğrendiğini anlatan Ahmet İhvani, “Kanada benim hayatım için gerçekten dönüm noktası” diyor. Farklı ülkelerden müzisyen ve etnologla Kanada’da tanıştığını ve bunlarla birlikte konserler, albüm kayıtları ve konferanslar olmak üzere birçok etkinlikte birlikte olduklarını anlatan İhvani, “Ufkunu açıyor alabildiğine ve hiç kimse ne söylediğimi anlamıyor. Fakat sorgulamıyor. Alabildiğine özgürsün müzik yaparken, orada anlıyorsun; müziğin dili, dini, ırkının olmadığını. Bizim ülkemizde durum farklı tabii. Kanada yerel hükümetleri de bunu destekliyor” ifadelerini kullanıyor. 

"AŞIMIZI, SUYUMUZU PAYLAŞIYORUZ"

Ahmet Aslan ile 5 yıla yakın birlikte çalıştığını belirten Ahmet İhvani, bu birlikteliğin 2013’te Aslan’ın Kanada Toronto’da verdiği konserde başladığını söylüyor. 30 Eylül’de İstanbul’da vereceği konserden iki gün önce ciddi bir rahatsızlık yaşadığını anlatan İhvani şunları dile getiriyor:

"Konseri iptal etmeyi bile düşünürken Ahmet Aslan enstrümanını alıp ‘Yürü gidiyoruz. Sana takviye kuvvet olarak geliyorum’ dedi. Buna ne denilebilir ki, bu dostluktur. Bana olan katkısı muazzam. Sadece müzikal anlamda değil, öyle bir noktadayız ki ekmeğimizi, aşımızı, suyumuzu paylaşıyoruz"

ÖNCEKİ HABER

Genel-İş İzmir 7 No'lu Şube Turgutlu Belediyesi ile TİS imzaladı

SONRAKİ HABER

Adıyaman'da 9 öğrenci zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa