25 Aralık 2019 13:00

Türk Metal üyesi işçiler fazla mesaiye kalmayacak

Metal işçileri MESS'in 3 yıllık sözleşme ve yüzde 6 zam dayatmasına tepki gösteriyor. Türk Metal Başkanı Pevrul Kavlak: Türk Metal üyesi işçiler fazla mesaiye kalmayacak.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

MESS’in 3 yıllık sözleşme, yüzde 6 zam, esnek çalışma ve güvencesizlik dayatmalarına karşı metal işçilerinin eylemleri sürerken, Türk Metal temsilciler kurulunu topladı. Toplantıda konuşan Türk Metal Başkanı Pevrul Kavlak, “İşyerlerinize döndüğünüz andan itibaren fazla mesaileri kaldıracaksınız. Hiç kimse fazla mesaiye kalmayacak. Ben çıktığımız bu yeni yoldan zaferle döneceğimize inanıyorum. Sizin de inanmanızı istiyorum” dedi.

MESS’e bağlı işyerlerinde Türk Metal işyeri temsilcilerinin katılımıyla dün yapılan Genişletilmiş Temsilciler Meclisi toplantısında konuşan Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak, MESS’in dayatmalarını sürdürdüğünü belirterek “Şimdi sıra mücadele etmeye geldi. Bundan sonrası ne olacağı, ne kadar alacağımız, hepsi ama hepsi vereceğimiz mücadeleye bağlıdır” dedi. Bir önceki sözleşmede işçilerin grevini yasaklayan hükümete de seslenen Kavlak, “Bizim grevimizi yine erteleyebilirsiniz, bizi Yüksek Hakem Kurulu’na götürebilirsiniz, bize de tıpkı Tüpraş’ta yaptığınız gibi sefalet ücreti verebilirsiniz ama bizi çalıştıramazsınız. Bizden verim alamazsınız. Bir daha bizim yüzümüze bakamazsınız. Bunu da böyle bilin” uyarısında bulundu.

Ankara’da 24 Aralık 2019 Salı günü Anadolu Hotels Esenboğa Thermal’de yapılan Genişletilmiş Temsilciler Meclisi toplantısına 650’nin üzerinde işyeri temsilcisi katıldı.

Uyuşmazlık sürecinde izlenecek yol haritasını belirlemek üzere yapılan toplantısında konuşan Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak, MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi sürecinde artık mücadele dönemine gelindiğini belirterek şöyle konuştu: “Sözleşme sürecinin tamamını düşündüğümüzde, belki de işin en kolay aşamasındayız. Çünkü sıra mücadele etmeye geldi. Biz müzakere masasına bütün iyi niyetimizle birlikte oturmuştuk. İki gerçeği de hiç aklımızdan çıkarmıyorduk. Bunlardan ilki kendi gerçeklerimizdi. Yani içinde bulunduğumuz acımasız yaşam koşullarıydı. Her geçen gün eriyen ücretlerimiz gün geçtikçe pahalanan hayatın ta kendisiydi. Biz kendi gerçeklerimizi iyi biliyoruz. Ne kadar ürettiğimizi, nasıl kaliteli ürettiğimizi, gece gündüz demeden nasıl fedakârca çalıştığımızı, işyerimize nasıl sahip çıktığımızı, üretim ve ihracat rekorları kırdığımızı ve bütün bunların üstesinden gelirken nasıl bir yaşam kavgası verdiğimizi, bunların hepsini ama hepsini iyi biliyoruz. İkinci gerçeğimiz ise Türkiye’nin gerçekleri biz onları da iyi biliyoruz. Gıdadaki enflasyonu, eğitim ve sağlıktaki enflasyonu, kiradaki, enerjideki, ulaşımdaki enflasyonu da biliyoruz. Öyle, Türkiye İstatistik Kurumu’nun nereden çıktığı belli olmayan rakamlarını değil, biz Türkiye’nin gerçek rakamlarını, çarşının, pazarın, sokağın gerçeğini de biliyoruz. İşte biz masaya bütün iyi niyetimizle ve bu iki gerçeği bilerek oturmuştuk. İşin doğası gereği pazarlığa açık, uzlaşmacı, kendimizi düşündüğümüz kadar ülke gerçeklerini de düşünerek elimizi uzattık. Ne yazık ki elimiz yine havada kaldı. Taleplerimizi, taslağımızı, haklı nedenlerimizi masa anladı, sandalye anladı, taş anladı, onlar anlamadılar.”

"KAZANILMIŞ HAKLARIMIZA GÖZ DİKTİLER"

“Bizim için en iyi sözleşme masada biten sözleşmeydi” diye Kavlak şöyle devam etti: “Ancak muhatabımızdan aynı yaklaşımı göremedik. Biz, yeni hakları konuşalım, kazanılmış haklarımızı koruyalım. Üzerine daha iyi haklar alalım derken, onlar kazanılmış haklarımıza göz diktiler. Daha önce üzerlerinde defalarca konuşup uzlaştığımız haklarımızı yeniden masaya getirdiler. Biz, çağdaş çalışma koşulları, insan onuruna yaraşır bir yaşam derken, onlar esnek çalışma, kıstalyem, denkleştirme gibi çağdışı uygulamaları dayattılar. İşyerlerine kölelik düzenini getirmek istediler. Biz emeğimizi, alın terimizin karşılığı deyince de, onlar size enflasyon kadar zam yeter dediler. Bizi bir lokma, bir hırkaya mahkûm etmek istediler. İşte bunlar bizim için sözün bittiği, bıçağın kemiğe dayandığı yerdi. Tutanağı tuttuk, masadan kalktık.”

"İŞLER DURGUN DİYORLAR, BİZ UZAYDA MI YAŞIYORUZ"

MESS’in masadaki dayatmalarına tepki gösteren Kavlak, “Nedir bu yüzde 6 değerli dostlarım? İkramiyeyi sene sonunda verelim, işçi çocuklarına staj yaptırmayalım, sözleşmeyi üç yıllık yapalım, esnek çalışalım, şunu kaldıralım, bunu bitirelim. Yahu ayıptır. Sözleşmelerde ileriye doğru hep iyileştirmeler olur. Allah aşkına, bu geriye gidiş nedir? Soruyorum, nedir? İşler durgun diyorlar. Evet, bunu biz de biliyoruz. Ekonominin içinde bulunduğu durumu biz de görüyoruz. İşlerin durgunluğunu, satışlardaki düşüşü, hepsini görüyoruz, biliyoruz. Peki ya biz? Biz uzayda mı yaşıyoruz? Bu krizler, zamlar, pahalılık bizi etkilemiyor mu? Senin fabrikanda kullandığın elektriğe, doğalgaza zam geliyor da benim evimdekine gelmiyor mu? Sen hiç pazara gidiyor musun, pazara… Git pazara da gör bakalım, soğanın, patatesin kilosu kaç para… Bir git de gör bakalım, biz neler yaşıyoruz? Ne sıkıntılar çekiyoruz” diye konuştu.

"ŞİMDİ ONLAR ELLERİNİ TAŞIN ALTINA KOYACAK"

Kavlak, konuşmasında işverenlere seslenerek şöyle konuştu: “Bize geçen sözleşmede verdiklerinizi hatırlatıp durmayın. Biz geçen sözleşmede iyi mücadele ettik. Onu siz vermediniz biz aldık. Sonuna kadar direndik. O zaman işler de iyiydi. Siz de iyi niyet gösterdiniz. İyi bir sözleşme yaptık. Siz de kazandınız, biz de kazandık. Ancak, marifet, işler iyiyken bize verdiğiniz değildir. İşler iyiyken herkes verir. Önemli olan bugündür. İşler kötü olduğunda da emekçinin alın terini gözetmekdir. Biz dar günde elimizi taşın altına koyduk. Şimdi sıra onlarda, işverenlerimizde. Şimdi onlar üzerlerine düşeni yapacak. Onlar ellerini taşın altına koyacak.”

"BUNDAN SONRA NE OLACAĞI VERECEĞİMİZ MÜCADELEYE BAĞLIDIR"

İşyerlerinde gerçekleştirilen eylemlerin önemini belirten Kavlak, “Üyelerimiz tamam diyene kadar mücadele edeceğiz” diye konuştu. Kavlak, sözlerine şöyle sürdürdü: “Günlerdir üyelerimizin yaptığı eylemleri izliyorum. Sosyal medyadan hepsini takip ediyorum. İnanın göğsüm kabarıyor. Müthiş bir coşku ve dinamizm var. Hepinize gönülden teşekkür ederim. İşçi emeklileri ancak yüzde 5 alabildi. Memur ve memur emeklileri 4+4’e imza attı. Tekstil grup sözleşmesi yüzde 8’e bitti. Kamu sözleşmelerinde yine yüzde 8 alındı. TÜPRAŞ gibi dev bir kuruluşun sözleşmesi, yüksek Hakem Kurulunda yüzde 6’yla bitirildi. O nedenle, sendikal hareketin umudu sizdedir. Gözü kulağı bizim sözleşmededir. Bu sözleşme bizim için çok önemlidir. Size güveniyoruz. Bütün işçi sınıfı size güveniyor. Sizin vereceğiniz mücadeleye güveniyor. Bundan sonrası ne olacağı, ne kadar alacağımız, hepsi ama hepsi vereceğimiz mücadeleye bağlıdır.”

"BİR DAHA BİZİM YÜZÜMÜZE BAKAMAZSINIZ"

Ülkeyi yönetenlere de seslenen Kavlak, “Buradan bir de ülkemizi yönetenlere seslenmek istiyorum. Geçen dönem yaptığımız sözleşme anlaşmazlıkla sonuçlanınca, anayasamızın ve yasalarımızın bize verdiği demokratik hakkımız olan grev hakkımızı kullanmak istedik. Kararımızı aldık, uygulama tarihini açıkladık. Ancak hükümet, işkolumuzla hiç ilgisi olmayan genel sağlık ve güvenlik gerekçesiyle grevimizi erteledi. Yasal hakkımızı elimizden aldı. Anlaşıyorsanız anlaşın, yoksa Yüksek Hakeme gidersin, üç kuruş zammı alırsın, oturursun dediler. O gün de söylemiştim. Şimdi yine söylüyorum. Bizim grevimizi yine erteleyebilirsiniz, bizi Yüksek Hakem Kurulu’na götürebilirsiniz, bize de tıpkı Tüpraş’ta yaptığınız gibi sefalet ücreti verebilirsiniz ama bizi çalıştıramazsınız. Bizden verim alamazsınız. Bir daha bizim yüzümüze bakamazsınız. Bunu da böyle bilin.”

"HİÇ KİMSE FAZLA MESAİYE KALMAYACAK"

Uyarı eylemlerine devam edeceğini belirten Kavlak, “Biz eylem planımızı açıklayana kadar da boş durmayacağız. İşverenlere uyarılara devam edeceğiz. Şimdi size talimatımdır. İşyerlerinize döndüğünüz andan itibaren fazla mesaileri kaldıracaksınız. Hiç kimse fazla mesaiye kalmayacak. Herkes metal işçisinin kıymetini anlayacak. Biz olmazsak çarkların dönmeyeceğini, bacaların tütmeyeceğini görecek. Ben çıktığımız bu yeni yoldan zaferle döneceğimize inanıyorum. Sizin de inanmanızı istiyorum” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Kocaeli Derince'de asgari ücret imza kampanyasına ilgi yoğun oldu

SONRAKİ HABER

Manisa'da intihar eden aile hekimi, toprağa verildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa