29 Ekim 2012 13:52

Kavlak: Ücret adaletsizliği giderilecek

Türkiye’nin en büyük toplusözleşmelerinden olan metal grup sözleşmeleri yetkilerin gelmesinin ardından başlayacak. Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası ile masaya oturacak olan Türk Metal Sendikası, Birleşik Metal-İş ve Çelik-İş sendikaları üyelerinin haklarını geliştirmenin planlarını yapıyor. Hiç kuşku yok ki iş k

Kavlak: Ücret adaletsizliği giderilecek
Paylaş
Gökhan Durmuş

Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, ücret dışında sözleşme taslağını hazırladıklarını, bu sözleşmede en büyük hedeflerinin eski işçiler ile yeni işçiler arasındaki ücret makasını daraltmak olduğunu kaydetti.  Türk-İş Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, metal grup sözleşmeleri konusunda sorularımızı yanıtladı.
 
Sözleşme görüşmeleri yetki sorunu nedeniyle başlayamadı. Hazırlıklarınız ne durumda?
Toplusözleşmelerin gecikmesinden kaynaklanan sıkıntılarımız var. Toplusözleşmenin hazırlıklarıyla ilgili tüm çalışmalarımızı tamamladık. Yetkilerin ne zaman çıkacağı ve masaya ne zaman oturacağımız konusunda önümüzde net bir tarih olmadığı için sadece patronlardan isteyeceğimiz ücret artışlarını taslağa yazmadık. Bu yasa çıktıktan sonra yetkilerimiz verilmeye başlanacak. Yetki geldikten sonra bir gün içinde şube başkanlarını toplayarak Başkanlar Kurulunu yapacağız. Onlarla istişare ettikten sonra çok kısa bir süre içinde işyerlerine taslağı duyurmayı düşünüyoruz. Bizim toplusözleşme politikamız belli. Görüşmelere başladıktan sonra bölgelerdeki gezilerimiz, bilgilendirme toplantılarımızı yaparak işçiyi zamanında bilgilendirerek yürütüyoruz.
 
“MESS taslağı hazırlar, Türk Metal’in önüne koyar, onlar da imzalar” söylemleri duyuyoruz her sözleşme döneminde. Böyle bir gerçeklik var mı?
Böyle bir şey mümkün olabilir mi? Eğer ispat edebilirlerse ben görevimi bırakırım. Bu teşkilatın 30 tane başkanı var. Genişletilmiş Başkanlar Kuruluna 100 kişi katılıyor. Bu ekibin oturup konuşup sözleşme taslağı hazırladığı ortamda nasıl böyle bir şey söylenebilir? Sendikacılığın anlamı kalmaz. İşkolumuzdaki diğer iki sendikanın toplam üye sayısı kadarını biz son üç yılda üye yaptık. Herhalde bir şeyleri düzgün yapıyoruz ki tercih sebebi oluyoruz. Hala bizim dört işyerinde direnişimiz var. Bunlar 15 günlük direnişler değil. Samsum’daki 4. ayına girdi, İzmir 2. ayına girdi. Bu kadar işçi bize geliyorsa herhalde bazı şeyleri iyi yapıyoruz demektir.  
 
Siz de iş kolunuzdaki diğer sendikaları ‘fotokopi sendikacılığı’ yapmakla itham ediyorsunuz. Geçen sözleşme döneminde Birleşik Metal-İş sizin rakamın üstüne çıktıklarını söyledi...
Nerede? Bir tane örnek getir. Geçen dönem onların toplu sözleşmeye girdiği iki işyeri şu anda yok. Madem bizim üstümüzde sözleşme imzaladılar da niye geldiler bize? İşçinin isteği dışında patron mu getirdi iş çıkışında? Hani fazla almışlardı? Şöyle olabilir ama o da yazılı değil. Mesela Ford erzak veriyor. Çek veriyor. Ayda 100 liralık çek veriyor. Onlar bazı yerlerde gidip bu çeki vermeyin, para olarak verin dedilerse ancak öyle. Ama bu da yazılı değil. Sözleşmelerin hepsine baktım. Ama bir propaganda almış yürümüş ama bunun gerçek olmadığını bilen işçiler geliyor bize. Birçok işyerlerinde sıkıntı var, bize gelmek isteyenler de var ama zamanını bekliyoruz.
 
Esnek çalışmayı önleyici maddeleriniz olacak mı?
Nerede esnek çalışma var üç yıldır? Bizde üç yıldır sadece şu uygulanıyor; Bir işyerinde diyelim 10 gün iş yok. Genelde emek yoğun olan yerlerde. Bu 10 gün için işçiler 5 günün parasını alıyor, 10 günün ikramiyesini, sosyal haklarını, sigorta primlerini tam alıyor. Bu yüzde 76’ya geliyor. 10 gün çalışmazsa bir işçi 10 günde alacağı 100 liranın 76 lirasını alıyor. Bunun dışında bizde başka bir uygulama yok. Mesela bayramdan önce iki gün var. Bazı işyerlerinde patronlarla konuşup işçi 9 gün tatil yapsın diyoruz. Ya bir günü işçiden bir günü patrondan oluyor ya da bir Pazar mesaisi karşılığında oluyor. Ama onun dışında son üç yıldır ücretsiz izin, esnek çalışmaymış yok. 2009’daki krizde kısa çalışma ödenekleri devreye girdiği zamandan beri bizde çok ciddi bir esnek çalışma olmadı.  Yarın ciddi bir ekonomik kriz olur, yüzlerce işçi için işten atılma riski ortaya çıkarsa, işçilerimizin çalışma haklarını korumak ve işsiz kalmalarını önlemek için oturup arkadaşlarla değerlendiririz, işçiye de sorarız, ancak işçilerimizin kendileri ‘tamam’ derse esnek çalışma yaparız.

Bu sözleşme farklı olacak dediniz. Nedir bu farklılık?
En büyük sorunlarımızdan bir tanesi sirkülasyonun çok olması.
İşe girişlerin çok fazla olması. İki yıl içinde bizim örgütlü olduğumuz işyerlerine 17 bin işçi girmiş.
Bu 17 bin işçinin işe girmesi işyerindeki ücret ortalamasını ister istemez etkiliyor.
Biz bu sözleşmede özellikle enflasyonun tekli hanelere geçiş yıllarında, işçilerin ücretlerinde bir merdiven oluşmadı. 2002 ile 2012 arasındaki işe girenler arasında çok ciddi bir fark yok. Fakat 2002 öncesi ile bir fark var.
Bu ücret adaletsizliğinin telafi edilmesi yönünde, düşük ücretli çalışanlara bir ayarlama yapmayı düşünüyoruz.
Bununla ilgili toplusözleşme müzakerelerinde bir çalışmamız olacak.
İşe 2002’den sonra girenler için bu düzenlemenin bir rahatlama getirmesini bekliyoruz.


YASADA MUTABAKAT YOK SAYILDI

Sendikalar ve Toplu İş sözleşmesi yasasını siz onaylıyor musunuz?
Pevrul Kavlak: Bu tasarıda bizim içimize sinmeyen bir sürü madde var. Fakat bu bir mutabakat metni. Bu tasarının yüzde 80’inde Türk-İş, Hak-İş, DİSK, TOBB anlaştı. Yüzde 20 konusunda sendikaların farklı talepleri var.
Bu şekliyle meclise gitseydi itiraz etme çok doğru olmazdı çünkü yüzde 80’i konusunda bir mutabakat var.  Yüzde 20’lik kısmın daha iyi olması için mücadele ederdik. Ama bizim komisyonda yaptığımız çalışmalar alt komisyonda kısmen, üst komisyonda kısmen değişikliğe uğradı. Şimdi de Mecliste değişikliğe uğradı.
Türk-İş topluluğu olarak bizim kabul edemeyeceğimiz bazı düzenlemeler Meclis’te önergelerle yapıldı. Hangi koşulda olursa olsun, biz bunları kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz de.


KÜRT SORUNUNU ÇÖZEBİLİRİZ

Memlekette bir savaş hali var. Gerilen bir Suriye konusu var. Türk-İş hem Kürt sorunu konusunda hem de Suriye konusunda ne düşünüyor?
Pevrul Kavlak: Kürt sorunu konusunda şunu söyleyebilirim. Biz ülkemizin Misak-ı Milli sınırları içerisinde herkesin eşit, özgür ve demokratik bir ortamda yaşamasını istiyoruz.
İnsanlarımız arasında etnik ayrıma kesinlikle karşıyız. Bayrağımız her karış toprağımızda özgürce dalgalanması koşuluyla herkesin barış içinde yaşayacağı bir Türkiye istiyoruz. İnsanın yaşama hakkından daha kutsal ne olabilir? Gencecik insanlarımız ölüyor her gün. Biz ülkenin birliği, bütünlüğünün korunması koşuluyla siyaseten her türlü çözümü destekleriz. Ülke olarak bunu başaracak bir güçteyiz.
Suriye konusunda komşularımızla iyi ilişkilerden yanayız. Savaştan zarar gören emekçilerdir. Kesinlikle savaştan yana değiliz. Ülkenin sınırlarına yönelik bir tehdit varsa elbette sınırlar korunmalıdır ama Suriye konusunda şu anda öyle bir durum yok. Bu nedenle savaşa karşıyız. (Antalya/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Başbakanı haksız çıkartan rakamlar

SONRAKİ HABER

Açlık grevinde 49.gün!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa