Nimet Abla önünde uzun kuyruklar oluştu: Yoksulluğun ‘umut’ kuyruğu
Her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük ikramiyeyi kazanmak isteyen yurttaşlar Eminönü’ndeki Nimet Abla piyango bayiinde kuyruğa girdi.
Eylem NAZLIER
İstanbul
Yeni yılda ‘zengin’ olma hayali kuranlar yurttaşlar, umudunu milli piyangonun 80 milyon liralık büyük ikramiyesine bağladı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük ikramiyeyi kazanmak isteyen yurttaşlar Eminönü’ndeki Nimet Abla piyango bayiinde kuyruğa girdi. Üstelik sadece İstanbullular değil, başka illerden gelenler, soğuk hava, yağmura rağmen saatlerce kuyrukta bekliyor. Seyyar bilet satıcıları ise, ‘Bilet var, bilet verelim’, ‘Kredi kartı geçerli’, ‘Aynı bilet, aynı şans’, ‘Kısmetiniz varsa buradan da çıkar’ diyerek kuyruğun etrafında dolaşıyor. Seyyar bilet satıcıları da kendi aralarındaki konuşmalarında üşüdüklerini dile getiriyorlar. Ara ara Nimet Abla’nın etrafında bulunan kafelere ısınmak için giden seyyar bilet satıcıları, geçen seneye göre satışların durgun olduğunu ifade ediyor.
"53 YAŞINDAYIM, EMEKLİYİM, HALA ÇALIŞIYORUM"
Konuştuğumuz seyyar bilet satıcısı, satışların geçen seneye göre düştüğünü dile getirerek, “Yeni yıla sayılı günler kalmasına rağmen geçen seneki satışların yarısını yaptık. Ama bunun nedeninin milletin alım gücümü olmaması mı, özelleştirilmeden kaynaklı mı bilmiyorum. Bence insanların alım gücü kalmadı insanlar yavaş yavaş fakirleşti. Ben emekli bir insanım aldığım maaş asgari ücretin altında. Ben 1675 liraya nasıl geçineceğim. Mecburen çalışıyorum. 53 yaşına gireceğim tüm gün bekliyorum burada. Akşam eve gittiğimizde oturduğumuz yerde uyuyoruz. Bedenen dayanamıyorum. 14, 15 saat çalışıyoruz. Sabah 7'te kalkıyoruz. Akşam 10’a kadar buradayım. Beş dakika oturup ya bir çay içip ya bir yemek yiyoruz. İş olsa yorgunluk önemli değil. İş olmayınca insan daha çok yoruluyor. Ben Mersin’den geldim. Bu iş geldim. Mersin’de satış daha düşük. Burada akrabalarımda kalıyorum. Bu yoksulluğun içinde milli piyango insanlar içinde umut kapısı” dedi.
"BU SENE SATIŞLAR DÜŞÜK"
Başka bir seyyar satıcı ise, memleketinde çiftçilik ile uğraştığını, EYT mağduru olduğunu söyleyerek, “Her sene yapıyorum bu işi. Biz yüzdelik olarak çalışıyoruz. Sabah 8.buçukta başlıyoruz. Akşam 6-7'ye kadar buradayım. Günde ortalama 50-100 bilet satıyoruz. Elinizde bırakmamaya çalışıyoruz. Elimizde kalırsa zarar. Bu sene satışlar çok düşük. Bunun sebebi özelleşmiş olması ve geçen sene ikramiyenin sahibinin belli olmaması. İnsanların güvensizlik problemi var” diye konuştu.
YENİ EVLİLERİN DE UMUT KAPISI
Yeni evlendiklerini söyleyen bir çift ile sohbet ediyoruz. Düğün masraflarının çok olduğunu, düğünden gelen takıların masrafları karşılamadıklarını belirten çift, “Eğer çıkarsa borçlarımızı kapatacağız. Bir ev alacağız. Ama geçen seneden beri bana kalırsa güvenilirliği yok. Ama umut fakirin ekmeği” diyor.
Başka bir çift ise şunları söylüyor: “Biz iki buçuk senedir evliyiz. Hayırlısı ile çıkarsa ev almayı düşünüyoruz. Doğduğumdan beri kiracıyım. Eşim bir sene çalıştı, şimdi hamile. Şu an çalışmıyor. Annemde bizimle birlikte. Ben tek çalışıyorum. Bir umutla Esenlerden buraya geldik, hayırlısı Allahtan.”
"EĞİTİMDE KULLANACAĞIM"
Üniversite 3. sınıf Kimya Bölümü öğrencisi olduğunu söyleyen Mert ise hayallerini şöyle anlatıyor: “Eğer bana çıkarsa eğitimde kullanacağım. Kalanı için işyeri açmayı düşünüyorum. Mesleğimde iş bulma şansım çok düşük. Bilet çıkarsa önce eğitim sonra iş kurma hayallerim var. Burada hem çalışıyorum hem okuyorum. Günü birlik işlerde çalışıyorum. Zor oluyor çalışırken haftada bir gün iznimiz var. Umut bu bilete bağlı.”
Üniversiteye hazırlandığını söyleyen bir başka öğrenci ise, “Eskişehir’den İstanbul’a tatile geldim. Gelmişken Nimet Abla’ya uğrayalım dedik. Eğer bana çıkarsa eğitim için harcayacağım. İstanbul’da özel üniversiteye okumaya gelirim, kimseyi tanımam. Ülke bile değiştirebilirim” diyor.
"ÇIKARSA BİR CAMİİ YAPTIRACAĞIM"
İşsiz olduğunu söyleyen Ahmet Durgun, “Kendime ev alırım, fakire fukaraya yardım ederim. Evim yok 55 yaşındayım şu anda işsizim. İş arıyorum, bulamıyorum. 4 çocuğum var. Sarıgazi’den bilet almaya buraya geldim. Çıkarsa bir camii yaptıracağım. Umudum bu. Ama güvenilirliğine inanmıyorum” dedi.
56 yaşında olduğunu bir teyze ile sohbete devam ediyoruz. “Çıkarsa akrabalara yardım ederim, kiradayım bir ev alırım” diyen Teyze konuşmasını şöyle devam ediyor: “Yoksulluktan akrabaların yanına bile gidemiyorum. Emekliyim ama yetmiyor. Neye yetsin kızım? Utanmasam dileneceğim. 20-30 liraya pazara gidiyorum. Ben oyumu hep AKP’ye verdim. Tayyip Erdoğan için canımı verirdim. Ama ona oy veren ellerime kızıyorum. Ama bak gör şimdi 56 yaşındayım hala çalışıyorum. Tayyip Erdoğan bizi yakında dilendirecek. İnançlı bir kadınım ama şu sırada bekliyorum” diye konuştu.
"EKMEK KAPIMIZ BURASI, MECBUR DAYANIYORUZ"
Nimet Abla’daki kuyruğu organize etmek için 12 kişilik özel güvenlik görevlendirilmiş. Güvenlik görevlilerinden biri, üzerinde Nimet Abla’nın fotoğrafları ve talih kuşunun olduğu kırmızı zarfı kuyruğa dağıtıyor. Bu zarflar satın alınacak biletleri koymak için. Kuyruğun başı ile bayi arasında iki güvenlik görevlisi var. Gişelerin önünde başka bir görevli, gişe önlerindeki sıraya göre yeni gelenleri yönlendiriyor. Bilet alanlar da başka bir görevli tarafından çıkışa yönlendiriyor. Bu güvenlik görevlilerden biri, çalışma koşullarının zorluklarından bahsediyor, “Çok yoruluyoruz. İlk gün zordu ama alıştık bu soğuğa, yağmura. Ekmek kapımız burası, mecbur dayanıyoruz” diyor.