Roboski Katliamı'nın üzerinden 8 yıl geçti, kimse yargılanmadı
Roboski Katliamı'nın üzerinden 8 yıl geçti ancak kimse yargılanmadı. Evrensel’e konuşan Roboskili ailelerden Ferhat Encu, cezasızlığa karşı bütün insanları ses vermeye çağırdı.
Fotoğraf: MA
İnanç YILDIZ
Fırat TOPAL
Diyarbakır
Şırnak’ta 28 Aralık 2011 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinin bombardımanı sonucu 19’u çocuk 34 kişinin yaşamını yitirdiği Roboski Katliamı’nın üzerinden 8 yıl geçti. Kimsenin yargılanmadığı dava AYM ve AİHM’den döndü. Evrensel’e konuşan Roboskili ailelerden Ferhat Encu, dava dosyasını yeniden canlandırmak için çalışmalara başladıklarını söyleyerek, cezasızlığa karşı bütün insanları ses vermeye çağırdı.
Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde, 28 Aralık 2011 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 19’u çocuk 34 kişinin yaşamını yitirmesi üzerinden 8 yıl geçti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecinde “Bu olayın failleri Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak” dese de hükümet ve yargı kanadında geride kalan yıllar içerisinde yaşananlarla Roboski Katliamı’nın failleri cezasız kalmaya devam etti.
MAHKEME TAKİPSİZLİK VERDİ
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı katliama dair 8 Ocak 2012’de soruşturma başlattı. Soruşturmaya “gizlilik kararı” verilerek devam edilirken, Haziran 2013’te Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı dosya hakkında “taksirle ölüme sebebiyet vermek” iddiasıyla “görevsizlik kararı” vererek, dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığına gönderdi.
Genelkurmay Askerî Savcılığı, 7 Ocak 2014’te dosyada ‘şüpheli’ olarak adları geçen Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral İlhan Bölük, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Yıldırım Güvenç, 2. Ordu Komutanlığı İstihbarat Başkanı Albay Aygün Eker, 2. Ordu Harekât Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Halil Erkek ve 2. İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanı Tuğgeneral Ali Rıza Kuğu hakkında “kovuşturmaya yer olmadığı” yönünde karar verdi. Ailelerin “takipsizlik” kararına yaptığı itiraz da 20 Haziran 2014’te reddedildi.
DOSYA AYM VE AİHM’DEN DÖNDÜ
Soruşturmalardan sonuç alınamayınca Roboski Katliamı’nda yakınlarını kaybeden aileler dosyayı, Temmuz 2014’te 1108 avukat ile birlikte Anayasa Mahkemesine (AYM) taşıdı. Ancak AYM 26 Şubat 2016’da 53 başvurucudan 3’ünün avukatlarının vekaletnamelerini 2 gün geciktirmeleri dolayısıyla “eksik evrak” gerekçesi ile başvuruyu reddetti. Bunun üzerine 281 başvurucu ile dosya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşındı. AİHM ise, yaklaşık 2 yıl boyunca beklettiği dosya başvurusunu 17 Mayıs 2018’de iç hukuk yolları tükenmediği için “kabul edilemez” bularak reddetti.
DAVA EN BAŞA SARDI
Roboskili ailelerden ve Eski HDP Milletvekili Ferhat Encu, üzerinden 8 yıl geçmesinin ardından Roboski Davası’nın hiçbir gelişme kaydetmeksizin en başa sardığını ifade etti. Encu, dosyanın geldiği noktada katliamının bilinçli yapıldığı ve üstünün örtülmeye çalışıldığının göstergesi olduğunu söyleyerek, “Nasıl ki Roboski Katliamı bilinçli ve planlı işlendiyse bundan sonraki süreçte katliamın üstü örtülmeye çalışıldı. Roboski Ankara’nın karanlık dehlizlerine gömüldü. Üzerine beton döküldü. AKP bilerek böyle bir süreç izledi” dedi.
AVUKATLAR YENİ ADIMLAR ATTI
Dosyanın cezasızlıkla kapatılmasının amaçlandığını ifade eden Encu, dosyayı yeniden canlandırmak için çalışmalar başlattıklarını söyledi. Bu noktada avukatlar yeni bir adım atarak Adalet Bakanlığından Askerî Savcılığın verdiği “takipsizlik” kararına Askerî Sulh Ceza Hakimliği’nin onay vermesine dair kararın Yargıtayda kaldırılmasını talep etti. Bakanlık ise henüz cevap vermedi. Diğer yandan ise 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak katıldığı bir televizyon programında “Bir Uludere konusunun, bir 24 Kasım ‘uçak’ konusunun da tekrar inceleneceğini düşünüyorum” demişti. Bu sözler üzerine avukatlar tarafından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına haziran 2019’da başvuru yaparak, Roboski dosyasında “soruşturmanın yeni delil varlığı” sebebiyle yeniden açılmasını istedi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ise, dosya hakkında “yetkisizlik” kararı vererek, dosyayı yeniden Uludere Cumhuriyet Savcılığına gönderdi. Dosya yaklaşık 6 aydır incelenmeyi bekliyor.
YENİ DELİLLERİ SAVCILIĞIN ARAŞTIRMASI GEREKİYOR
Yaşanan bu yeni gelişmelere dair de konuşan Encu, “Şu anda dosya ölü. Biz bu ölü dosyayı şok cihazıyla diriltmeye çalışıyoruz. Yeniden soruşturmanın açılması için yeni deliller bulmak. İkinci yol maalesef başında yapılması gereken İdari Yargıya başvurmak. Üçüncü seçenekse BM’ye yönelik bir başvurumuz olacak. Kimi FETÖ’cülerin mahkemelerdeki ifadeleri üzerinden yeni bir delilin ortaya çıkması üzerine yeniden bir canlandırma yapılabilir. Bir hükümet yetkilisi çıkıp diyor bunu FETÖ’cüler gerçekleştirdi. Bu aslında bir delildir. Bunu neye dayanarak söylediğini savcılığın araştırması gerekiyor. Yaşanan süreçlerden kaynaklı Roboski Davası sessizliğe gömüldü. Bu sessizliğin ortadan kalkması için bütün insanların Roboski’ye ses vermesi çağrısında bulunuyorum” diye konuştu.
HAKKINDA DAVA AÇILMAYAN ROBOSKİLİ KALMADI
Sorumlular hakkında tek bir adım atılmazken, Roboskili aileler hedef altındaydı. Taşıdıkları pankart ve eylemlerinden dolayı onlarca soruşturma açılan aileler, hakkında davalar açıldı, para cezaları kesildi. 2013 yılında kurulan Roboski için Adalet ve Yeryüzü İçin Barış Derneği (Roboski-Der) de Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 2017 yılında kapatıldı. Başkanlığı yapan Veli Encu tutuklandı. Ailelerin yaşadığı bu duruma dair ise Ferhat Encu, “Bu süre içerisinde AKP’nin tutunduğu tavır tamamen inkara dayalı. Bizleri baskı altına almaya bizleri sindirmeye adalet arayışımızı kırmaya yönelik bir tutum. Hatta bunu yargı sopasıyla üzerimizde yoğun bir baskı oluşturuldu. Tehditlerden tutun her şeye kadar bu mevcut durum hâlâ devam ediyor. Haklarında dosya açılan, bu dosyalar davaya, cezaya dönüştürülenler birçok Roboskili aile mevcut. Bu çok daha korkunç. Bir yandan 34 insanının parçalanmış bedenleri, o korkunç manzara önlerinde dururken diğer yandan hiçbir sorumlunun görevden alınmaması ve herhangi bir yargılanmayla karşılaşmamaları. Bu haklı mücadeleyi yargı sopasıyla engellemeye yönelik bir tutum içerisindeler" dedi.