28 Aralık 2019 12:52
/
Güncelleme: 12:57

Ne 2262 Ne de 2578, Biz haklarımızı istiyoruz!

İşçinin değil patronun sendikacılığını yapan, işten atamalarda usulsüzlüklerde ve hak gasplarında işçinin değil de patronun yanında duran sendikacılardan bir şey beklemek imkansız.

Ne 2262 Ne de 2578, Biz haklarımızı istiyoruz!

Fotoğraf: Pixabay

Metal İşçisi Genç

Kayseri

Asgari ücret görüşleri devam ederken herkesin aklında zammın ne kadar olacağı düşüncesi dolaşıyor. Bazen de bu düşünceler bant ya da tezgâhın başında umutsuz bir soru olarak çıkıveriyor işçilerin ağzından “Kaç lira olur ki asgarî ücret?​” Sendikaların işçileri düşünmeyen tutumunun farkında olan işçiler soruyu şöyle cevaplıyor: “Bunlar varken bir şey olacağı yok” oluyor. Haklılar da! İşçinin değil de patronun sendikacılığını yapan, işten atamalarda usulsüzlüklerde ve hak gasplarında işçinin değil de patronun yanında duran sendikacılardan bir şey beklemek hayalcilikten başka bir şey olmaz diye düşünüyorum.

BİZ İŞÇİLERİN HAKKINI SAVUNACAK YİNE YALNIZ BİZİZ

Sendikali olmak elbette önemli ama sendika bizim ellerimizdeyse, kendimize şu soruları sormakta fayda var: “En son ne zaman sendikaya uğradık? En son ne zaman bir sendika kuruluna katıldık?  Sendika temsilciliğini patronlar tarafından atanmış kişilerin elinden almak için hiç adım attık mı? Veyahut sendikasız bir iş yerindeysek birlik içerisinde bir şeye ne zaman karşı çıktık?​”

Tabii bunlar denenen şeyler. Ama isteklerimiz düzeyinde değil. Muhtemelen bu soruların çoğuna cevabınız olumsuz olmuştur. Ama üzülmeyelim, moral bozmayalım. Bir arap şair savaşta yenilen halkına şöyle söylemiştir “Ağlamayın ağlamayın açınız azalır”

Bizim yapmamız gereken bu yazıyı okuduktan sonra bakış acımızı değiştirmek olmalıdır. Kendimiz ve diğer tüm şeylere olan bakış acımızı bundan sonra yanında çalıştığımız arkadaşımızı sadece goy goy ile birlikte akşamı ettiğimiz birisi olarak değil sırtımızı yaşayabileceğimiz beraber mücadele edebileceğimiz bir kardeş olarak bakmalıyız.

Sendikayı ya da sendikacıları gördüğünüz zaman sadece “işe yaramazlar” deyip geçmemiz lazım orayı bir mücadele alanı olarak bekleyip taleplerimizle sendikayı bir sarmaşık gibi sarıp elimize almalı ve mücadeleye yönelmeliyiz. İşte ancak o zaman asgarî ücret yaşanabilir bir düzeye çıkar ve işte ancak o zaman güzel günler bizi bekler.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yağma iklimi

Yağma iklimi

Enerji şirketlerinin patronlarının bizzat yönetimine girdiği Saray iktidarı, “iklim değişikliğiyle mücadele” adı altında sermayeye yeni kaynak aktarma hazırlığında. İktidarın Meclise getirdiği tasarıya göre karbon emisyonu ticareti sistemi kurulacak, “atmosferi kirletme hakkı” alınıp satılan bir mala dönüşecek. Sistem karbon ticareti zenginleri yaratırken, halka zehir kalacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
CHP'li belediyelere silkeleme ve sabah dörtte operasyonlar yapılırken AKP'li Sincan Belediyesine Cumhurbaşkanlığı bütçesinden 30 milyonluk bağış yapıldığı iddia edildi.

Evrensel'i Takip Et