Eski ÖSYM Başkanı Ali Demir'e "FETÖ" üyeliğinden 18 yıl 6 ay hapis istemi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, eski ÖSYM Başkanı Ali Demir hakkında, "FETÖ" üyeliği ve zincirleme şekilde görevi kötüye kullanma suçlarından 18 yıl 6 ay hapis istemiyle dava açtı.
ÖSYM Eski Başkanı Ali Demir | Fotoğraf: DHA
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, eski ÖSYM Başkanı Ali Demir hakkında "FETÖ" üyeliği ve zincirleme şekilde görevi kötüye kullanma suçlarından 18 yıl 6 ay hapis istemiyle iddianame düzenleyerek dava açtı.
Terör ve Örgütlü Suçları Soruşturma Bürosu savcılarından Adem Güney tarafından hazırlanan iddianamede, ÖSYM tarafından 2010-2015 yıllarında düzenlenen tüm sınavlarda soruların sızdırılmasına ilişkin bilirkişi raporuna yer verildi.
"SINAV SORULARI KOPYALANIP DAĞITILDI"
Anadolu Ajansının haberine göre raporda, söz konusu yıllarda kurum tarafından düzenlenen sınav sorularının, soru havuzundan çekilip matbaaya gönderilmek üzere "Sır cihazı" adı verilen kriptolu belleğe yüklendiği sırada ÖSYM'nin bilgisayarlarına kurulan "ProNMS ve Lumension" adlı programlar vasıtasıyla arka plana kaydedildiği belirtildi.
Bilgisayarların arka planına yüklenen soruların, kurumda görevli cemaat mensupları tarafından Bekir Şimşek'e ve onun aracılığıyla cemaat mensuplarına dağıtıldığı kaydedildi.
Raporda, soruşturmaların başlatılmasıyla ÖSYM'deki bilgisayarlara geri dönülemeyecek şekilde 35 kez format atıldığı, buna rağmen bazı bilgisayarlarda sınav sorularını kaydeden programlara ilişkin kalıntılar bulunduğu belirtildi.
"TÜM SINAVLARDA ÇALINDIĞINI TAHMİN EDİYORUM"
İddianamede ÖSYM'nin Soru Hazırlama ve Geliştirme Daire Başkanlığı ile Bilgi Güvenliği ve Yönetimi Daire Başkanlığında görevli cemaat mensubu bazı bilişim uzmanlarının ifadelerine de yer verildi.
Bilişim uzmanı olarak görev yapan M.E.A, kurumda 3,5 yıl çalıştığını belirterek şunları aktardı:
"Göreve başladıktan yaklaşık 1 yıl sonra, 2014 yılında S.S, sınav sorularını bağlı bulunduğumuz Fetullah Gülen cemaatine vermek üzere sanal sunucu kurmamı istedi. Ben de bunun üzerine WSUS isminde bir sanal sunucu kurdum. Bu sistem, sınav sorularının sır cihazına yüklendiği sırada dosyaların ProNMS aracılığıyla bir kopyasının da WSUS isimli sanal sunucuya atılmasını sağlıyordu. Bu programların yazılımlarını K.K. adlı kişi yapıyordu. Bu kişinin güncelleme sırasında soruların kopyasının alınmasını sağlamak için de güncellemeler yaptığını biliyorum. Kopyası alınan soruları S.S. bir CD'ye yükleyerek dışarı çıkartıyordu. Ben bu tür işlemleri bildiğim halde korkumdan ses çıkaramıyordum. Hangi sınavların soruları bu yöntemle çalındı bilmiyorum ancak tüm sınavlarda çalındığını tahmin ediyorum."
M.E.A. arka plana kaydedilen soruların Bekir Şimşek'e, ÖSYM'de yaklaşık 10 yıldır çalıştığını bildiği S.S. tarafından verildiğini anlattı.
İ.P. ise sınav sorularında son anda yapılan değişikliklerin bile cemaat üyelerinin eline geçtiğini söyledi. İ.P, "Soruların sızdırılması, sunucu üzerine yapılan yedekleme konfigürasyonu veya program parçacığı ile sistemi yöneten kişilerin soruları istedikleri başka yere atması şeklinde oluyordu. Bu işlemi yapan kişilerin tamamının 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kurumla ilişiği kesildi. Soruları çalan kişilerin S.S, M.E.A, ve S.S.K. olduğunu düşünüyorum" dedi.
"DEMİR DÖNEMİNDE İŞE ALINDILAR"
İddianamede, soru hazırlanması ve güvenlikle ilgili kritik birimlerde çalışırken hakkında "FETÖ"den işlem yapılan kişilerin ya Ali Demir döneminde işe alındığına ya da başka birimlerdeyken Demir'in onayıyla bu birimlerde görevlendirildiklerine değinildi.
İddianamede Ali Demir'in, 2012 KPSS'ye giren bir kişide cevap anahtarı yakalayan öğretmen S.Ö'yü evinde ziyaret ederek kopya olayını örtbas etmeye çalıştığına da yer verildi.
DEMİR, SUÇLAMALARI REDDETTİ
İddianamede ifadesine yer verilen Ali Demir ise üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi, cemaatle ilgisinin bulunmadığını öne sürdü. ÖSYM'nin kendi döneminde kurumsal bir kimliğe kavuştuğunu savunan Demir, sınav güvenliğine ilişkin de tedbirler aldıklarını söyledi. Demir, "ProNMS ve Lumension" adlı programların TÜBİTAK'ın onayıyla alındığını, personel alımlarının ise istihbarattan bilgi edinildikten sonra gerçekleştirildiğini söyledi.
İddianamede, Demir hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "zincirleme şekilde görevi kötüye kullanma" suçlarından 18 yıl 6 ay hapis cezası istendi.
İddianame Ankara 2'nci Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
ERDOĞAN, ALİ DEMİR'İ NASIL SAVUNMUŞTU?
2011'de YGS'de şifreli kopya skandalı sonrası Türkiye genelinde on binlerce öğrenci sokaklara dökülerek Ali Demir'i protesto etmiş ve Demir'in cemaatile bağlantısına dikkat çekmişti.
Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın bu tepkilere verdiği farklı zamanlardaki yanıtlar şöyle olmuştu:
"ÖSYM Başkanı'nın yapmış olduğu açıklamalardan ben tatmin oldum. Şu anda da zaten Danıştay'ın verdiği karar da ortada. Bu arada bir şey çok açık, net belli herhalde birilerinin tezgahı bozuluyor ki bu işten çok rahatsızlar..."
"Gençlerimiz, kendilerini istismar edenleri, iddiaları fırsatçılığa çevirenleri de lütfen çok iyi görsünler, tanısınlar. Taksim'de bin kişiyi, iki bin kişiyi yürütmek, iki bin genci yürütmek problem değil. Onlar YGS sınavının karşısında tavır ortaya koyduklarını açıklarken, biz de kalkarız onların karşısına 5 bin, 10 bin tane genci koyarız. Ama biz bu ülkede gerilimden yana değiliz. Bırakın kurumlar işini yapsın. Bırakın kurumlar görevini yapsın. Hiç kimsenin asla ve asla hakkı yenemez. Buna müsaade etmeyiz." (HABER MERKEZİ)