Mektup: Hedefte ODTÜ'nün birliği var
Demir Dikkan, ODTÜ'de “Tarihte vatan ve hürriyet: Namık Kemal” konulu etkinliğin iptalini ve sonrasında yaşananları yazdı.
Fotoğraf: MA
Demir DİKKAN
ODTÜ
ODTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) binasındaki bir amfide, 26 Aralık Perşembe günü Avrasya Topluluğu, Savunma Sanayi Topluluğu ve Türkçe Topluluğu “Tarihte vatan ve hürriyet: Namık Kemal” isimli bir etkinlik gerçekleştirmek istedi. Yapılması planlanan etkinliğin izni bir gün öncesinden fakülte topluluklarından olmayan bir grubun yine fakülteden olmayan hocalarla bir etkinlik gerçekleştirmek istemesi sebebiyle İİBF dekanlığı tarafından iptal edilmişti. Etkinlik günü kendilerini Türkiye Gençlik Birliği, Öncü Gençlik, AKP Gençlik Kolları ve Ülkücü Gençlik olarak tanıtan bir grup polis eşliğinde okul içerisine girerek İİBF A binası önünde toplandı ve burada çeşitli sloganlar atarak bekleyişlerini sürdürdüler. Etkinlik onayının bozulmasına rağmen burada bulunmayı sürdüren ve bir ODTÜ öğrencisine saldıran grup, esas hedeflerinin bir etkinlik veya anma olmadığını, yapılmak istenenin ODTÜ’deki özgür düşünce ortamına karşı sermaye ve AKP-Erdoğan iktidarının ideolojik alanını yaratmak olduğunu gösterdi. Ardından sosyal medyada başlayan fakülte dekanı ve dekan yardımcısını doğrudan hedef gösteren ve tehdit eden açıklamalara öğrenciler sessiz kalmadı. İktisat, Uluslararası İlişkiler, Mimarlık ve Biyolojik Bilimler öğrencileri konu ile ilgili açıklamalar yaparken İİBF’ye bağlı Dış Politika ve Uluslararası İlişkiler Topluluğu, Siyaset Bilimi Topluluğu, Ekonomi Topluluğu ve Münazara Topluluğu ortak bir bildiri yayımladılar. Medya Topluluğu, Felsefe Topluluğu ve Biyoloji ve Genetik Topluluğu da konu ile ilgili açıklama yaptı.
Öğrencilerin açıklamalarında öne çıkan noktalar hocalara yönelik teşhir ve okul öğrencisi olmayan grubun okul içerisine polis eşliğinde sokulması oldu. Yapılmaya çalışılanı provokasyon olarak değerlendiren ODTÜ öğrencileri ve toplulukları saldırıların arttığı bu dönemde okulun savunulması gerektiğini vurguladılar.
ODTÜ’de geride bırakmak üzere olduğumuz dönem boyunca bu gibi provokasyonlarla karşı karşıya kaldık. Daha önce de yürüyüş ve etkinlik içerisine girmeye çalışan bu grupların ODTÜ’ye yönelik bu saldırıları ülke genelindeki baskı ve kuşatma politikalarından bağımsız değerlendirmek doğru olmayacaktır. Bu gibi etkinliklerle esas hedeflenen eşit, özgür, demokratik ve özerk bir üniversite yapısıdır. Amaç, ODTÜ öğrencilerinin birliğini ve mücadelelerini bozmaktır. Bu gibi saldırıların yoğun bir biçimde devam ettiği bugünlerde bizlere düşen görev, ODTÜ öğrencileri ve topluluklarının yaptığı açıklamalardaki gibi birlikteliklerimizi her alana yaymak, genişletmek, tüm ODTÜ bileşenleri olarak bir araya gelerek mücadelemizi büyütmektir.
