Libya tezkeresi muhalefetin itirazlarına karşın TBMM'de 325 oyla kabul edildi
Libya'ya asker gönderme tezkeresi için TBMM’de görüşülüyor. Siyasi partilerin tezkere üzerine konuşmaları sonrası oylamaya geçildi. Tezkere 184'e karşı 325 oyla kabul edildi.
Fotoğraf: Volkan Furuncu/AA
Libya’ya ilk etapta hava savunma sistemi ve eğitim amacıyla asker gönderilmesini içeren tezkere TBMM'de kabul edildi. Tezkere TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmesinin ardından jet hızıyla Resmi Gazete'de yayımlandı. Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan TBMM Kararı'na göre; hudut, kapsam, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek şekilde, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) ülke sınırları dışına gönderilmesi ve bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanının belirleyeceği esaslara göre kullanılması için 1 yıl süreyle izin verildi. Libya’ya ilk etapta hava savunma sistemi ve eğitim amacıyla asker gönderilmesi planlanıyor. Tezkerenin kabulü sonrası Türkiye uluslararası anlaşmalar hariç ilk kez kara sınırı olmayan bir ülkeye asker göndermiş olacak.
TBMM Genel Kurulu, Libya tezkeresini görüşmek üzere Meclis Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında toplandı. Oturumda Libya’ya asker gönderilmesine ilişkin cumhurbaşkanlığı tezkeresi görüşüldü. Cumhurbaşkanlığı tezkeresi okunduktan sonra, partiler adına konuşmalara geçildi. Partiler adına yapılacak konuşmalar sonrası oylama yapıldı. Oylamaya 509 milletvekili katılırken; tezkere 184'e karşı 325 oyla kabul edildi.
SP’Lİ VEKİLLER TEZKEREYE KARŞI
Saadet Partisinin şartlı 'evet' oyu verme kararına karşın Meclis'te bulunan Saadet Partili milletvekilleri tezkere kararına karşı çıktıklarını söyledi. SP Milletvekili Cihangir İslam oylamaya katılmayacağını açıkladı. İslam, “Mısır ve Suriye'den sonra üçüncü bir yanlışa kapı açılabilir. Çok dikkatli olunmalı" dedi.
SP Milletvekili Abdulkadir Karaduman ise tezkereye karşı olduklarını açıkladı. Karaduman, “Biz bu vebale ortak olmayı kesinlikle düşünmüyoruz” dedi.
Görüşmenin başında CHP, usûle ilişkin itirazda bulundu. Şentop ise anayasanın 93’üncü maddesine göre toplantı çağrısını yaptığını söyledi.
İYİ PARTİLİ ÇIRAY: HAYIR DİYECEĞİZ
İYİ Parti adına konuşan Aytun Çıray, “Mavi vatan mutabakatı Libya’ya asker gönderme karşılığında mı imzalandı? İYİ Parti olarak biz milli güvenliğimizi tehdit altında olmadığı bir yerde Mehmetçiklerimizin Rusya’dan Mısır’a, en önemlisi bu ülkelerin desteklediği General Hafter güçlerine kadar bir ittifakın açık hedefi haline getirilmesinden sorumlu olamayız ve bu tezkereye hayır diyeceğiz” dedi.
ÇEVİKÖZ: TSK KİMSENİN ÖZEL GÜVENLİK GÜCÜ DEĞİL
CHP grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz tezkere için, “Bugün önümüzde bulunan tezkere metni, önceden planlanmış, Saray’ın siparişi ile Silahlı Kuvvetlerimizi Libya çöllerinde savaşa göndermek üzere hazırlanmış bir felaket çağrısıdır” dedi. Tezkerede “milli güvenlik” yerine “milli çıkar” ifadesi kullanıldığına dikkat çeken Çeviköz, şöyle devam etti:
“Burada ulusal çıkarların ne olduğu belli olmadığı gibi, gönderilecek askeri unsurlarımızın ‘şümul, miktar ve zamanı da Cumhurbaşkanınca takdir ve tayin olunacak şekilde’ ifadesiyle ucu açık, muğlak ve belirsiz bırakılmıştır. Yani sipariş listesi Saray’ın elindedir. Silahlı Kuvvetlerimiz kimsenin özel güvenlik gücü değildir, vatan evlatları Libya çöllerine bu şekilde sorumsuzca sevk edilemez. Libya’dan bir şehit haberi gelince ne yapacaksınız? Aileleri sıradan bir kazaymışçasına, oğlunuzun ölümü ‘kader’ diyerek mi teselli edeceksiniz?”
“Libya’da ne işimiz var” sözünün dar bir bakış açısı değil, bizzat dış politikanın temelini oluşturan “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesinin bir gereği olduğunu belirten Çeviköz, “Bu tezkere neyi göstermektedir biliyor musunuz; AKP iktidarının Suriye’de yaşananlardan hiçbir ders almadığını, İhvan saplantısıyla yoluna devam ettiği ve bunun bedelini Türkiye ve bölge halklarına ödetmeyi de umursamadığını göstermektedir” dedi.
‘İKTİDAR, SURİYE’DE BM’NİN TANIDIĞI HÜKÜMETİ MEŞRU GÖRMÜYOR’
Hükümetin dış politikasında “ikircikli” davrandığını söyleyen Ünal Çeviköz, “İktidarın, ikircikli, taraf tutan, ideolojik, mezhepçi dış politikası Libya’daki UMH’ni BM tanıyor diye meşru kabul edip, Suriye’deki Şam yönetimini BM tanıdığı halde meşru kabul etmemesinden bellidir. Ama Suriye’deki muhalefeti tüm dünya meşru olarak görmezken bunu destekleyen, bu muhalefeti oluşturan paralı askerleri himaye eden, nasıl bir tarif ise bunlara Suriye Milli Ordusu yakıştırması yapan aynı iktidar, Libya’daki Libya Ulusal Ordusu’nu ‘sözde’ diye küçümseme gayreti içindedir” diye konuştu.
Türkiye’nin BM’ye barış gücü oluşturma çağrısını yapmasını öneren Çeviköz, “Madem ki Libya’da UMH’yi BM’nin tanıdığı meşru hükümet olarak görüyorsunuz, o zaman BM’yi göreve davet edin. İşte o zaman siz de saygın bir uluslararası aktör olarak kabul edilebilirsiniz” dedi.
HATİMOĞULLARI: BU REJİM BAYRAKTARLARI ZENGİN ETMEK İÇİN LİBYA’YA SEFERE ÇIKTI
HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Libya tezkeresinin “işgal” anlamına geldiğini belirterek, “Bu rejim silah sanayisini güçlendirme, Bayraktarları daha da zengin etme, pazar alanını genişletmek için Libya’ya sefere çıkmıştır” dedi.
Türkiye’nin Suriye politikasının sonuçlarından örnekler veren Hatimoğulları, “Bu yayılmacı siyasetin ta kendisidir. Bu uluslararası hukukta işgal, iç müdahale demektir. Türkiye Doğu Akdeniz’de gerilim yaratarak inisiyatif elde etmek istiyor. Ama şuan Türkiye başka bir şeyi zorluyor. Gerilimi tırmandırıyor ve iç siyasette beslenmek istiyor” diye konuştu.
Hatimoğulları, konuşmasını şöyle sürdürdü: “BM Konseyi’nin Libya’da her iki tarafa silah ambargosu kararı var ama bunu ilk delen Türkiye. Yıllardan beri Türkiye İhvancı Trablus hükümetine her anlamda destek sağladığını biliyoruz. Tezkere mevcut desteği meşrulaştırmak için yapılmaktadır. Paramiliter güçlerin savaşacağı bir dönemi Türkiye’nin bu savaşla birlikte resmen başlatacağının görmüş durumundayız. Türkiye’de yoksul halk çocuklarından oluşan askerleri ve orada kanlarının akmasının önü açılıyor. Bu rejim tıkanmıştır. Bu rejim silah sanayisini güçlendirme, Bayraktarları daha da zengin etme, pazar alanını genişletmek içi Libya’ya sefere çıkmıştır.”
TİP GENEL BAŞKANI ERKAN BAŞ: ANKARA’DA LİBYA ASKERİ GÖRMEK İSTER MİSİNİZ?
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş da TBMM Genel Kurulunda Libya tezkeresine tepki gösterdi.
TİP’in ilkesel olarak herhangi bir ülkenin başka bir ülkeye dönük her türlü askeri operasyonuna karşı olduğunu söyleyen Baş, “Tarih bize Türk dış politikasının bir kuralını gösteriyor. Türkiye ne zaman emperyalist emellerle bir savaşa sürüklenmek isterse, aslında iktidar ülkemizi emperyalizme daha bağımlı bir hale getiriyor” dedi.
AKP’yi Türkiye tarihinin gördüğü en Amerikancı hükümet olarak niteleyen Baş, “Bu, Libya haritası, arkadaşlar, bugünkü Libya haritası. Anlaşma yaptığımız iddia edilen, bizi çağırdığı iddia edilenlerin bölgesi, şu küçücük yeşil bölge. Çok açık söyleyeceğim; biz bu iç savaşta bir taraf değiliz, siz bizi taraf yapmaya çalıştığınız için karşı çıkıyoruz. Ankara'da Libya askeri görmek ister misiniz? Türkiye'deki Amerikan askerlerinden memnun musunuz?” diye sordu.
KILIÇDAROĞLU: ANNELERE YEMEN TÜRKÜLERİ YAKTIRMAYIN
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Twitter hesabından tezkereye ilişkin değerlendirmede bulundu.
“Yaklaşık yüzyıl önce anneler, 'Yemen bizim neyimize?' diye sormuş, 'Gitme Yemen'e' türküsünü yakmıştır. Yüzyıl sonra annelerimize yeni Yemen türküleri yaktırmayın.”
TEZKEREDE NE VAR?
Tezkerede, Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının Libya’daki görev süresi, bir yıl olarak belirlendi. Libya’ya gönderilecek asker sayısı ve kapsamı, askerin hangi bölgede görev yapacağı ise Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek. (HABER MERKEZİ)