Şişli'de Kanal İstanbul tartışıldı: Rezerv yapı alanları da tehlikede
İstanbul Şişli'de Evrensel okurları tarafından Çevre Mühendisleri Odası yöneticisi Selahattin Beyaz ve yazarımız Bülent Falakaoğlu'nun katılımıyla Kanal İstanbul konulu söyleşi düzenlendi.
Fotoğraf: Evrensel
Kanal İstanbul tartışmaları sürerken İstanbul Şişli'de Evrensel okurları tarafından Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube Su ve Atıksu Komisyonu Başkanı Selahattin Beyaz ve Evrensel Ekonomi Yazarı Bülent Falakaoğlu'nun katılımıyla, "Kanal İstanbul: Yalanlar ve Gerçekler" başlıklı söyleşi düzenlendi.
Pangaltı'daki Nostalji Kitap Kafe'de, Çevre Mühendisi Medet Güney'in moderatörlüğünde düzenlenen söyleşide, Kanal İstanbul ile rezerv yapı alanlarının da yapılaşmaya açılma tehlikesi olduğu belirtildi.
"3 YIL BOYUNCA MÜCADELEYİ SÜRDÜRME ŞANSIMIZ VAR"
Özellikle İstanbul'daki su havzalarını derinden etkileyeceği ve Marmara Denizi'nin yapısını bozacağı öngörülen proje için Selahattin Beyaz, önümüzdeki 3 yılın mücadele için kritik olduğunu söyledi. Beyaz, "İhalesinin yapılması halinde 'Hayırlı olsun' dense bile, bizim 3 yıl boyunca bu mücadeleyi sürdürme şansımız var" ifadelerini kullandı.
"PROJEYİ ENGELLEYEN YASALAR DEĞİŞTİRİLDİ"
Selahattin Beyaz, kanalın asıl hedefinin, kanal ve çevresindeki rezerv yapı alanlarını yapılaşmaya açmak olduğunu söyledi. 2011 yılından bu yana rezerv yapı alanlarının planlarının askıda olduğunu ve en son aralık ayında projeyi engelleyen yasaların değiştirildiğini belirten Beyaz, "Bu değişikliklerle İstanbul'daki su havzalarında yapılaşmanın önünün açılması da Kanal İstanbul hazırlık sürecinde oldu" dedi.
Avcılar, Başakşehir, Arnavutköy'ü etkileyecek su yolunun gerekçesi olarak Boğaz'daki kazaların gösterildiğini ifade eden Beyaz, "Ancak son 13 yılda bir tane ölümlü kaza oldu. Fakat hükümetin özellikle iş cinayetlerine olan yaklaşımını düşününce bile bu kazaları engelleme gibi bir amacının olmadığı görülüyor" açıklamasında bulundu.
"120 MİLYAR LİRA HARCANACAK"
Projenin yapımında 15 milyon metreküp beton kullanılacağını ve bölgede 6 tane taş ocağı öngörüldüğünü aktaran Beyaz, "Ancak daha çok olacak. Dolar bazında değerlendirirsek 120 milyar TL harcanacağını düşünebiliriz" ifadelerini kullandı.
"İSTANBUL'U CİDDİ BİR SUSUZLUK BEKLİYOR"
Kentin su havzalarının, Sazlıdere ve Terkos barajlarının da tehlikede olduğunu anımsatan Beyaz, "İstanbul'u çok ciddi bir susuzluk bekliyor. Melen Barajı'na güveniliyor ancak bu da güvenilir değil. DSİ'nin de belirttiğine göre acil durumlarda kullanılacak suların kullanılamaz hale geleceği kaçınılmaz. Trakya bölgesine kadar suyu etkileyecek ciddi bir durum oluşacak" dedi.
"İKTİDAR, KİTLESİNİN DAĞILMAMASI İÇİN PROJEYİ KULLANIYOR"
Evrensel Gazetesi Ekonomi Bülent Falakaoğlu da projenin rant odaklı olduğuna dikkat çekti. "Dert bilim değil, orada büyük bir rant var" diyen Falakaoğlu, bu rantın elde edilmesinde engel çıkmaması için başkanlık sistemine ihtiyacı olduğunu söyledi.
İktidarın içinde bulunduğu durumdan çıkmak için çözüm yolu üretemeyince elindeki mega projeye sarıldığını ve bunu "Türkiye'nin kalkınması için gerekli" diye anlatıldığını belirten Falakaoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"İktidar, Kanal İstanbul sayesinde 'Hem dünya ticaretinde söz almalıyım hem de para kazanmalıyım' diyor. Bir yandan da ulusalcılar 'Yeni dünya düzeni Çin, Rusya ve Türkiye'den oluşacak' diye anlatıyorlar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da Batı cephesinde kaldığını vurguluyorlar."
İktidarın iç politikayı dizayn etmek için projeye yaslanmış durumda olduğunu belirten Falakaoğlu, "İktidar, bunu kitlesinin dağılmaması için elinde bir araç olarak bunu kullanıyor. 'Çatlasanız da patlasanız da bunu yapacağız' diyen bir iktidar var. Siyasi bir dava gibi sunuyor hikayeyi. Kanal İstanbul faydalı mı değil mi sorularını sormaktan ziyade bu kimin projesi diye sormaya başlıyorlar" dedi.
"SONUCU BORÇ OLUR"
Muhalefetin de projeye milliyetçilik üzerinden karşı çıkmasının doğru olmadığının altnı çizen Falakaoğlu, şöyle devam etti:
"Aslında kanal değil de rıza inşası örüyor. Kanaldan önce çoktan rıza inşası yapmaya çalışıyor. Yerli otomobil de bunun araçlarından biri. Kitleleri seçmen profilinden çıkartıyor, derhal taraftar profili olsun istiyor iktidar. Asla büyük hikayeyi görürken küçük ayrıntıları önemsizleştirmemek lazım. Betonla büyük hikaye yazılmıyor. Bu proje korkunç bir bağımlılık yaratır, büyük Türkiye projesinin sonucu da borç olur." (İstanbul/ EVRENSEL)