Sabah 8 akşam 6 yolları
“Asgari ücretin artması maaşımıza gelen cüzi bir zam olduğu için biraz tebessümden ibaret kaldı.”
Metin SEVİM
Ankara
2006 yılında Koç Holding’in “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” olarak yürüttüğü bu politika, on binlerce meslek lisesi öğrencisinin hayatına dair verilmiş karar olarak görülebilir. Sıkça Genç Hayat dergisinin sayfalarında da okuduğumuz üzere vasıflı işçi yaratma yerleri olarak var olan meslek liseleri, sermayenin ihtiyaçlarına göre üretime nitelikli işçi yaratma hedefindedir. Bir meslek liselinin de lise hayatını inceleyecek olursak sosyal alanda da bunun böyle olduğunu göreceğiz. Son sınıfta stajyer olarak üretimde asıl yerini alan öğrencilerin durumunu anlamak üzere Türk Taktör fabrikasında staj yapan bir arkadaşımızla sohbete koyulduk.
MARATON İÇERİSİNDE İŞ ÖĞRENMEK
Sohbetimize “Türk Traktör gibi köklü bir fabrikada çalışmak elbette ilerleyen zamanlarda yararlı olacaktır. Sonuçta kendini kanıtlamış bir fabrika. Çalışma koşullarım her ne kadar yorucu olsa da bu mesleğin doğasında yorulmak var. İş öğrenme konusuna gelirsek başka bir firmada nasıl bilmem ama Türk Traktör gerçekten stajyerine değer veren, iş öğreten bir fabrika.” Diyerek başlıyor. Ardından sohbetimizi fabrika içerisindeki koşullara dair ilerlettiğimizde “Türk Traktör’de çalışma koşulları bir stajyere göre gerçekten yorucu olabiliyor ama işi öğrenmek ve bir yerlere gelebilmek için elbette emek sarf etmek gerek. Bu yüzden bu yorucu maratona katılıp bir şeyler öğrenmeye çalışıyoruz.” diye ekliyor. Fabrikada ve sonrasında nasıl vakit geçirdiğini merak ediyor ve soruyorum. “Şimdi şöyle, sabah 8 de fabrikada oluyorum. 9’a kadar mavi yakalılar ve müdürlerle toplantı yapıyoruz. Öğle yemeği sonrası 15.00’e kadar aralıksız çalışırız, 15 dakikalık moladan sonra 18.00’e kadar aralıksız çalışırız. Farklı yerlerde de çalıştığımız için kendime hiçbir şekilde vakit ayıramıyorum. Sosyal hiçbir faaliyetim yok.” diyerek bitiyor sözlerini.
YETMEYEN ÜCRET, YETERSİZ ZAMLAR
Stajyer öğrencilerin dertlerinden bir tanesi de aldıkları ücret oluyor. Bir de ekonomik kriz koşullarını düşündüğümüzde aldığı ücreti nasıl değerlendirdiğini merak ediyor ve soruyorum. “Valla fazla paradan kimse çekinmez. Haftanın üç günü sabah 8’den akşam 6’ya kadar çalışıyorum. Günlüğüm 48 TL’ye denk geliyor. Tek sosyal faaliyetim de sigara olduğu için bu para sigarama yetiyor sadece. Bunun dışında hiçbir alanım kalmıyor.” diyor. Son olarak asgari ücret tartışmalarını merak ediyoruz. “Asgari ücretin 2324 TL olması ne değiştirdi hayatında?” sorusunu soruyoruz ve hemen cevap alıyoruz. “Asgari ücretin artması maaşımıza gelen cüzi bir zam olduğu için biraz tebessümden ibaret kaldı. 100 TL’yi 30 güne bölünce günlük 3 TL 33 kuruşa denk geliyor. Yaşam kalitemizi arttırmış oldu, tabii ki iyi oldu.” diyerek gülüyor ve sohbetimizi bitiriyoruz.
Lise hayatı boyunca sürekli bir fabrika içerisindeymiş gibi eğitim alan meslek lisesi öğrencileri, fabrika içerisindeki duruma da hızlıca alışabiliyor olduğunu görüyoruz. Çalışma koşulları, sosyal yaşantı ve aldığı ücret geçmişten bugüne stajyerlerin ve en genelde meslek lisesi öğrencilerinin tartıştığı temel noktalar olduğu ve dolayısıyla görmezden gelinemez bir noktada durduğunu da söyleyebiliriz.