09 Ocak 2020 20:52

Sanki bilime alerjileri var!

Ekolojik denge, doğal alan, her yer zarar görecek. Kazanan kim olacak? Rant sahipleri

Paylaş

Sezen BUDAK

Şair Abay Konanbay Anadolu Lisesi

Projenin saçmalığına mı yoksa bu saçmalığa rağmen bilimsel ve kanıtlı verileri, belgeleri eliyle itip hatta bunun bir proje değil de televizyon kanalı olduğunu sanıp destek verenlere mi şaşıralım bilmiyoruz. Sanki belgelere, kitaplara her ne konuda olursa olsun alerjileri varmış gibi. Fakat durum bundan ibaret değil! Mesela 3 Ocak 2020 tarihli günlük Evrensel gazetesinde bir yazı gördüm. “Ya Kanal Ya İstanbul: Katıl Durduralım” pankartı ile soğuk hava ve yağmur şartlarında yürüyüş yapan insanları gördüm. Onlar da emindir ki daha o yürüyüşe katılmayan, katılamayan yüzlercesi vardır. Bunu bilmek mutluluk veriyor. Hadi bir de gelin kısaca ne olduğuna, nasıl felaketlere, nasıl sonuçlara yol açtığına bakalım. Bu insanlar neden yürüyüş yapıyor? gibi soruları cevaplayalım. Bunun zararları nelerdir? Su havzası, tarım alanı, ormanlık alan olarak 36.453 hektarlık alan imara açıldı. Bunun 23 milyon metrekarelik orman alanı, 45 kilometre uzunluğunda ve ortalama 150 m genişliğinde 136 milyon metrekare çok verimli tarım ve orman alanı sonsuza dek ortadan kaldırılmış olacak. Ekolojik denge, doğal alan, her yer zarar görecek. Kazanan kim olacak? Bizim bağımlı olduğumuz ABD ve rant sahipleri. Maliyeti ise 76 milyar TL imiş. Eminim bize söylenen budur ki bu bile dudak uçuklatıyor. Peki, bir tarafta hala bu ülkede saçma bir müfredat, aşırı pahalı ve sağlıksız kantin fiyatları olsa bile üniversiteyi bin bir zorluklarla kazanıp, burs yetmediği için çalışan öğrenciler. Bu yolda heba olan zaman ve emek. Sonuç yine zorluk yine eksiklik. Bir diğer tarafta lise öğrencileri. Okulunda laboratuvar olmayan, bilgisayar sınıfı olmayan, kütüphanesi bomboş sadece dini kitaplarla dolu olan ve yine kantini, okul kıyafeti pahalı liseler. Onu bırak köylerde okula gidemeyen çocuklar var. 2019 yılının eylül ayında deprem oldu. Bizim hazırlığımız sıfırdı. Asgari ücretler işçi bir ailenin yaşayabileceği bir seviyede yükseltilebilir. Asıl sorun aslında işçi ailelerde bitiyor. Çünkü ailesinin geçimini sağlayamayan anne babalar var. Bazıları bu acıya katlanamıyorlar ve canlarına kıyıyorlar. Derslerin saçmalığına ve ailesindeki bu sorunlara katlanamayan binlerce genç var. Bunların da bazıları canına kıyıyor. Psikolojik, fiziksel her açıdan sorun yaşayan bu insanların sorunlarının kökeni, ne olursa olsun yaşam şekillerinin berbatlığı yani yönetim sisteminin bize uyguladığı baskılar olduğunu anlıyoruz. Bir ülkede olması gerekenlerin bu kadar eksik olmasına karşı bu durumu düzeltebileceğimize inananları hakların yerini bulması için örgütleyebileceğimizi düşünüyorum. Çünkü ancak örgütlenerek amaca ulaşılır, emek yerini bulur.

ÖNCEKİ HABER

Okula mı, işe mi, doktora mı?

SONRAKİ HABER

Biyolojik evrimden insanlık tarihi seyrine: Tüfek, mikrop ve çelik

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa