Metin Göktepe Elazığ’da anıldı

Polisler tarafından dövülerek öldürülen Evrensel Muhabiri Metin Göktepe Elazığ'da “Medya ve İktidar” konulu panelde anıldı. Emek Gençliği tarafından düzenlenen panele yazarımız Yusuf Karataş ve Elazığ Muhabirimiz Özkan Zülfikar katıldı. Üniversite ve lise öğrencilerinin katıldığı panelde Metin Göktepe cinayeti, iktidarın muhalif medyaya baskısı tartışıldı. 

Zülfikar, “O dönem birçok faali meçhul cinayetler oluyordu. Fakat Metin Göktepe Davası meslektaşlarının ve Evrensel gazetesi okurlarının, halkın da sahip çıkması ile polisler ceza aldı” dedi. Evrensel’in yayın çizgisine değinen Zülfikar şöyle devam etti: “Evrensel Metin'den de aldığı destekle gerçeğin peşinde koşan, gerçeğin sadece görünenden ibaret olmadığını savunan, gerçeği yansıtan bir gazetedir.  Evrensel’in görevi de budur.”

İktidarın muhalif basın üzerindeki baskılarına değinen Yusuf Karataş konuşmasında şunları söyledi: “Burjuva hükümette yasama, yürütme, yargıdan sonra 4. kuvvet olarak medya tarif edilir. Burjuva devlet bunların birbirinden bağımsız olduğunu iddia eder. Medya da bunlardan bağımsız bir araç olarak topluma gerçekleri sunan bir araç gibi anlatılır. Burjuva sistemde medya, egemen sınıfların, tekelci burjuvazinin ihtiyaçlarına, onların çıkarlarına uygun haberler üretir. Genelde İletişim Fakülteleri’nde en çok anlatılan şeydir: ‘Medya bağımsız olmalıdır’ ya da ‘Bu medya bağımsız değil.’ Aslında hiçbir medya organı bağımsız değildir. Ve burjuva sistem dediğimiz bu sistemde, bugün kapitalist devlet diye tarif ettiğimiz devlet içinde medya egemen olan sınıfın ihtiyaçlarına uygun olarak haberler üretir. Bu medya organlarının hiçbirinde bu düzenin sömürü düzeni olduğu, emekçileri ezdiğine dair hiçbir haber göremeyiz. Çeşitli haberler vardır ama bu haberlerde bile sistemin düzeltilmesi gereken yanlarından, yönlerinden bahsedilebilir ama toplam olarak bu sistem aslında olabilecek en makul sistem olarak empoze edilir. Bizi sürekli kabule zorlayan bir yanı vardır medyanın. Yani burjuva sistemde medya bu düzeni olabilecek en iyi sistem olduğuna inandıran, aklayan seçenektir.” 

Türkiye’de basın özgürlüğü olmadığına ve Türkiye'nin en fazla tutuklu gazeteciye sahip ülke olduğuna değinen Karataş şöyle devam etti: “Ben Evrensel Gazetesi yazarı olduğum için silahlı terör örgütü kurucusu olmakla yargılanıyorum ve 22.5 yıl hapis cezası isteniyor hakkımda. Sen yeter ki muhalif ol, sana düzenlenecek düzmece bir iddianame oluyor. Sadece gazeteciler de değil, aydınlar da. Ayşe Öğretmen ‘Çocuklar ölmesin’ dediği için çocuğu ile birlikte cezaevine girdi. Bu sistem kendisi gibi olmayan ve kendi uyguladığı politikaya karşı olan herkesi düşman ilan ediyor. Medya ne yapıyor bu süreçte? Havuz medyası dediğimiz büyük çoğunlukta olanlar ya doğrudan propagandasını yapıyor ya da onlara tamamen biat etmiş durumdalar.” (Elazığ/EVRENSEL)