ABD-İran gerilimi ABD’deki savaş karşıtı hareketi yaygınlaştırdı
ABD’de düzenlenen “İran’la savaşa hayır” eylemlerinde Evrensel’e konuşan Demokratik Sosyalistler’den Sepehr: “İşçileri birbirine düşüren tüm savaşlara karşı olmalıyız” çağrısı yaptı.
Fotoğraf: Ekim Kılıç
Ekim KILIÇ
New York
İran Devrim Muhafızlarına bağlı Kudüs Gücü’nün Komutanı Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi örgütünün Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el Mühendis’in ABD tarafından öldürülmesi ve akabinde gelişen olaylara karşı ABD’de halkın eylemleri sürdü.
Geçtiğimiz hafta başkent Washington olmak üzere ABD’nin 180 yerleşkesinde farklı savaş karşıtı grupları öncülüğünde halk ABD’nin İran’a yönelik saldırılarının olası bir savaşı başlatabileceği kaygısıyla sokaklara çıktı. İran’ın ABD saldırısına misilleme olarak geçtiğimiz hafta başında gerçekleştirdiği saldırılar ertesinde halktaki gerilim yüksek raddelere vardığı ABD’de, çarşamba akşamı New York Times Meydanı’nda gerçekleştirilen eylemde de çeşitli ilerici ve antiemperyalist gruplar yer aldı.
“HEM SUİKAST DÜZENLEYİP HEM BARIŞ DİYEMEZSİNİZ”
Eylemin çağrısına uyarak gelen kesimler önceki protestolardaki gibi “milenyum gençliği” ağır basıyordu. ANSWER isimli savaş karşıtı koalisyonundan profesyonel dansçı Gabriela Silva (28) “İran’la savaşa hayır” dediklerini söyledi. Gabriela, milenyum kuşağından birçok genç gibi bütün hayatı boyunca ABD’nin savaşlarıyla büyümüş olmasından öfkeli. Savaşın zenginlere kâr getirmekten başka bir işe yaramadığını söylüyor ve işçi sınıfının savaştan kazanacak bir şeyi olmadığını ekliyor. Başkan Trump’ın Beyaz Saray’dan Ulusa Sesleniş konuşması yaptığı İran’la “barış” vurgusunu öne çıkardığı konuşmaya yönelik ise “Büyük bir komutana suikast düzenleyip sonra da ‘barış istiyoruz’ diyemezsin” dedi. Gabriela birçok ABD başkanının benzer bir dil kullandığı ve ABD müdahalelerinin “barış için, demokrasi için” olduğu propagandasının daha önce de yapıldığını hatırlattı.
“İRAN DEVLETİNİ YÜCELTMEDEN SAVAŞA KARŞI ÇIKMALIYIZ”
Bir diğer eylem de Demokrat Parti’nin 2020 seçimleri için başkanlık aday adaylarından olan Senatör Bernie Sanders destekçilerinin ve adları liberal koalisyonlarla anılan isim ve örgütlerin yer aldığı perşembe günkü eylemdi. Eylemin örgütleyiciliğini aslında çoğunlukla Arap, İranlı ve genel olarak Müslüman aktivistler üstlenmişti. Kadın aktivistlerin önde olması da dikkatlerden kaçmadı. Eylemdeki konuşmalarda aktif savaşa karşı çıkmanın yanı sıra ABD’nin ekonomik ambargosunun, ‘ABD solu’nda rastlanabilen Süleymani-İran övgüsünün ve Trump karşıtı görünen ABD liberal medyasının eleştirilmesi dikkat çekti.
İranlı Feminist Kolektif’ten Saara Azadi, “Bitmek bilmeyen savaşlardan usandık. Şimdi yeni bir savaş karşıtı hareketi kurmanın zamanı. Trump’ın, Süleymani’yi öldürmesi emperyal bir kışkırtma hamlesidir. İran devletini yüceltmeden savaşa karşı çıkmalıyız. Ekonomik yaptırımlara da karşı çıkmalıyız” diyerek erkek egemenlikle militarizmin el ele gittiğine de dikkat çekti.
Konuşmalardan bir diğeri de Amerika’nın Demokratik Sosyalistleri’nin (DSA) Savaş Karşıtı Çalışma Grubu’ndan Sepehr Makaremi (26) tarafından yapıldı. Makaremi, New York’un dondurucu akşam soğuğunda titreyen sesiyle ABD liberal medyasının Trump’ın saldırıdan önce Kongre’den neden yetki almadığı yönündeki eleştirisini teşhir etti: “Yetki al veya alma, bu bir suçtur”
“İŞÇİLERİ BİRBİRLERİNE DÜŞÜREN TÜM SAVAŞLARA KARŞI OLMALIYIZ”
Amerika’nın Demokratik Sosyalistleri’nin (DSA) Savaş Karşıtı Çalışma Grubu’ndan Sepehr Makaremi ile eylemdeki konuşmasının ardından sohbet ettik. Sekiz yıl önce İran’dan ABD’ye geldiğini söyledi. Konuşmasında özellikle liberal medyaya neden dikkat çektiğini sorduk, “Hiç kimse egemen bir ulusa yapılan bir saldırının yetkilendirilmesiyle ilgilenmiyor. Kongre’dense de yanlış, ABD yönetimindense de yanlış. Ve biz buna muhalif olacağız. Demokratlar, liberaller ve şirketler medyası gerçekten tartışmamız gerekenlerden konuyu saptırıyorlar. Bu konu savaştır. Savaş yanlıştır. Ekonomik yaptırımlar kötü ve yanlıştır. İnsanların bu stratejiye artık kandığını sanmıyorum. Ama biz buna hala işaret etmeliyiz.”
Amerikalı mücadele arkadaşları ve buradaki savaş karşıtı hareket konusunda bir göçmen olarak ne düşündüğünü sorduğumuzda ise “Bizi birleştiren ortak noktalarda buluşmalıyız” diyor.
Evrensel okuyucularına da “Her ülkenin işçi sınıfı başka ülkelerdeki işçi sınıflarıyla dayanışma içerisinde olmalı. Bizlerle, ABD işçi sınıfıyla, İran işçi sınıfıyla dayanışma içerisinde olmaya ve işçi sınıfını birbirine düşüren bütün savaşlara karşı durmaya çağırıyorum. Bizim bizleri soyan zenginlere ve muktedirlere karşı vermemiz gereken tek mücadele sınıf savaşıdır” mesajını gönderdi.