Çineli işçiler silikozis kabusuna karşı birleşiyor
Çine ve yöresindeki maden işletmelerinde çalışırken sağlıksız çalışma koşulları nedeniyle silikozis hastalığına yakalanan ve işten çıkarılan işçiler çözüm aramak için bir araya geldi.
Fotoğraf: Özer Akdemir
Özer AKDEMİR
Aydın Çineli silikozis hastası işçiler birleşiyor. Çine ve yöresindeki maden işletmelerinde çalışırken sağlıksız çalışma koşulları nedeniyle silikozis hastalığına yakalanan ve işten çıkarılan işçiler sorunlarının gündeme gelmesi için seslerini daha çok yükseltme kararı aldılar.
Geçtiğimiz günlerde Çine Yaşam Platformu (ÇİYAP), Eğitim Sen Çine Temsilciliği ve Genel Maden-İş Sendikası tarafından düzenlenen toplantı Çine Eğitim Sen Temsilciliğinde yapıldı. Toplantıda bir araya gelen silikozis hastası işçiler ve aileleri çalışırken yaşadıkları sorunları, işten çıkarılma süreçlerini, sağlık durumlarını, ekonomik ve sosyal sorunlarını tartıştılar. Aralarında halen çeşitli maden işletmelerinde çalışan işçilerin de olduğu toplantıya yaklaşık 50 kişi katıldı. Toplantının açılışında konuşan Eğitim Sen Çine Temsilcisi Alp Özerdem, Çine’de önemli bir maden sektörü ve işçi kitlesi olduğunu belirterek, “Ama konuşulmayan, dokunulmayan, tedavi edilmeyen bir yara vardı. İşçilerin çalışma koşulları, özlük hakları, örgütlenme sorunları gibi birçok alanda problemler var. Artık bu sorunların konuşulması, tartışılması için belli bir yol katedildi” dedi.
"DEVLET EMEKLİ ETMİYOR, BAŞKA İŞE DE ALMIYORLAR"
Toplantıda konuşan silikozis hastası olduktan sonra işten çıkarılan İlyas Tekin, kendisi gibi silikozis oranı yüzde 10 gibi düşük olanların da başka işlere giremediğini söyledi. Bir işe girmek istediklerinde sağlık raporunda akciğerde toz çıktığını, bu nedenle işe alınmadıklarını belirten Tekin, “Devlet emekli yapmıyor biz de işe giremiyoruz. Buna bir çözüm bulunması lazım. Biz çalışmazsak nasıl yaşayacağız?” dedi. Her işletmede iş güvenliği uzmanı olmasına rağmen bunların ücretlerini doğrudan şirketten aldıkları için işlerini gereği gibi yapamadıklarını belirten Tekin, “İş güvenliğinin adı var kendi yok” diye konuştu.
"TOZ ÖLÇÜM CİHAZI TAKIP TEMİZ ORTAMA GÖNDERİYORLAR"
Tekin gibi silikozis hastası olduktan sonra işten çıkarılan Uğur Aydoğdu, “Benim ciğerlerimdeki silikozis oranı yüzde 16 ve ben de hiçbir işe giremiyorum. Aylar sonra bulduğum işten de geçenlerde FOX TV’ye konuştuğum için çıkarıldım. Çalışmadığımız için borçlarımız var, kredilerimizi ödeyemiyoruz. Belediye benim suyumu kesmek istedi bugün, rica minnet bir gün daha beklettik” dedi. İşyerlerindeki toz oranının ölçümü için işçilerin üzerine toz ölçme cihazı bağlandığını aktaran Aydoğdu, “Üzerimize cihaz bağlandıktan sonra bize dışarı gidin ya da çay ocağında oturun diyorlardı. 8 saat çay ocağında oturuyorduk. Ya da cihaz içeride bir yerdeyse üzerine naylon kaplıyorlar, toz yok. Müfettiş zaten haberli geliyordu. Onlar gelmeden her tarafı tertemiz yapıyorlar” dedi.
"AYLARDIR ÖRGÜTLENME MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR"
Çeşitli işletmelerde çalışan işçiler de hâlâ tozlu ortamda çalışmaya devam ettiklerini, sağlık ve diğer hakları için örgütlenmeye çalıştıklarında ise patronun baskıları ile karşılaştıklarını anlattılar. Madenlerde çalışan 96 işçinin Genel Maden-İş Sendikasında örgütlendiğini, yetkiyi alacak sayıya ulaşmalarına rağmen bakanlığın halen yetki göndermediğini belirten işçiler, “Aylardır hukuk mücadelemiz sürüyor. Mahkememiz de sürekli erteleniyor. 6 Ocak’ta mahkememiz vardı 30 Mart’a ertelendi. 20 kadar arkadaşımız sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldı” dedi. İşçiler, engelli kadrosunda çalışan arkadaşlarına da yapmamaları gereken işlerin yaptırıldığını ifade etti
KADIN İŞÇİLER VE İŞÇİ EŞLERİ DE KATILDILAR
Toplantıya katılan kadın işçiler ve işçi eşleri de kendilerinin de çok zor koşullarda, tozlu, sağlıksız ortamlarda çalıştırıldıklarını söylediler. Yıllık izin haklarının verilmediğini, fazla mesailer nedeniyle 10 saatin üzerinde çalıştırıldıklarını söyleyen kadın işçiler, “Bu koşullara rağmen sesimizi çıkaramıyoruz. Eşlerimizi hasta edip işten çıkarıyorlar bizler de çalışmazsak kim bakacak çocuklarımıza” dedi.
KAMPANYA BAŞLATIYORLAR
Toplantı sonunda işçiler taleplerini maddeler halinde belirlerken, bu taleplerin gerçekleşebilmesine dönük çeşitli kararlar aldılar. Öncelikle sorunlarının ve bu insani taleplerinin kamuoyuna duyurulması için 15 Ocak Çarşamba günü (bugün) Çine Belediye Meydanı’nda bir basın açıklaması yapmayı kararlaştıran işçiler, daha sonra çeşitli yerlerde imza masaları, silikozis hastası olan işçilerin durumları ile ilgili bir çalıştay ve dayanışma kampanyası başlatma kararı aldı.
SİLİKOZİS İŞÇİLERİN KABUSU
Silikozis hastalığı Çine’nin Madran ve Gökbel dağlarındaki kuars ve felspat madenlerinde çalışan işçilerin yıllardır en büyük kabusu durumunda. Geri dönüşü ve tedavisi olmayan, çalışma ortamındaki tozların akciğerde yol açtığı tahribattan kaynaklanan silikozis hastalığı yıllardır Çine’de yüzlerce işçi ve ailesini etkiliyor. Silikozis hastalığına yakalandıkları çekilen filmler sonrası anlaşılan işçilerin birçoğu patronlar tarafından “meslek hastalığı” kapsamına girmemesi için farklı gerekçelerle işten çıkarılırken, birçoğu hasta olduğunu başka bir işe girmek istediklerinde çekilen akciğer filmleri sonrası öğreniyorlar. Çine ve çevresindeki ilçelerde ne kadar silikozis hastası işçi olduğuna dair net bir sayı verilemezken, ÇİYAP bu sayının yüzlerle ifade edildiği görüşünde. ÇİYAP şimdiye kadar en az 50 işçinin silikozis nedeniyle yaşamını yitirdiğini açıkladı.
"YÜZLERCE SİLİKOZİS İŞÇİSİ ARAMIZDA DOLAŞIYOR"
Çine Yaşam Platformu Sözcüsü Ahmet Uslu, Çine Yaşam Platformunu (ÇİYAP) silikozis hastası işçilerle kurduklarını dile getirerek, “Yüzlerce hastanın Çine’de aramızda dolaştığını biliyorduk. Bu noktada bu 4-5 arkadaşın attığı cesur adımlar zamanla büyüdü. Şu aşamada 40 kadar silikozis hastasını isim isim biliyoruz. Daha ulaşamadığımız yüzlerce işçi olduğunu biliyoruz. Yani bu başlangıç” dedi. Yöredeki madenlerin sadece içinde taş öğütmediğini kaydeden Uslu, “Ormanı, doğayı, insanlığı, işçileri öğütüyor madenler. Çine’de katliam yaşanıyor yani. Hem doğa, hem orman, hem su, hem işçi katliamı...” diye konuştu.
"SİLİKOZİS KADER DEĞİL"
Toplantıda halen çalışmakta olan maden işçilerinin olduğunu ve silikozis hastası arkadaşları ile yan yana oturduğunu belirten Uslu, “Birbirinizin yüzlerine bakın. Eğer bu koşullar devam ederse bende bir şey yok diyen işçi aynı sonu yaşayacak. Bu bir kader değil. Bu bilerek, yaşanan, yaşatılan bir olay. Bu 30 yıldır gündemde” diye konuştu. Ellerinde net sayı olmamasına rağmen silikozis nedeniyle 50’nin üzerinde işçinin öldüğünü tahmin ettiklerini belirten Uslu, “Bu ölümleri durdurabiliriz. Size verilen boyacı maskeleri sizin işinize yaramaz. Bunlar sizi aldatmak için. Bu maskeler bile daha birkaç yıl önce, bizlerin bunu ısrarla gündemde tutmasından sonra verilmeye başlandı. Silikozis hastaları çok ciddi oranlara varan iş göremez raporlarına rağmen emekli edilmiyor. Tedavileri yapılmadan, kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalıyorlar. Bu meselede Türkiye’ye duyuracağımız bir kampanya düşünüyoruz. ‘Emeklilik hakkımızı istiyoruz’ diyeceğiz. Mezarda emekli olmak istemiyoruz diyeceğiz. Dünyaya sesimizi duyuracağız. Bugünden itibaren omuz omuza verip, kenetlenip birlikte mücadele edeceğiz” dedi.