Mahkeme Diyarbakır'a kayyumu önce iptal etti, sonra "sehven" diye kararını geri aldı
Diyarbakır'a kayyum atanmasına ilişkin "yürütmeyi durdurma" kararı veren mahkeme, 12 gün sonra "yanlışlık oldu" dedi. Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın kararı, "skandal" olarak nitelendirdi.
Fotoğraf: MA
Meltem AKYOL
İstanbul
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı'nın yerine kayyum atamasına ilişkin açılan davada Ankara 2. İdare Mahkemesi, bir skandala imza attı. Önce yürütmeyi durdurma kararı veren mahkeme ardından kararını "sehven oldu" diyerek düzeltti. Üstelik karar, davanın taraflarından olan Diyarbakır Barosuna da ancak düzeltilince iletildi.
Kararı Evrensel'e değerlendiren Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, "skandal" diyerek, kararın hukuken açıklanamayacağını söyledi. Aydın, "Bu kararlar normalde taraflara aynı anda tebliğ ediliyor, ama bizim hiç haberimiz olmadı, bu birinci yanı, ikinci yanı ise mahkeme yeni bir hüküm kurmuş, idare hukuku açısından bu mümkün olamaz" dedi. Aydın, davaya siyasi müdahale olabileceğinden endişe ettiklerini söyledi.
ÖNCE OY BİRLİĞİ İLE KAYYUM İÇİN "İPTAL" DEDİ
İçişleri Bakanlığının talimatıyla Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı, 19 Ağustos tarihinde görevden alındı, yerine Vali Hasan Basri Güzeloğlu kayyum olarak atandı.
Yaklaşık 3 ay sonra gözaltına alınan Mızraklı ‘terör örgütüne üye olmak’ iddiasıyla tutuklandı. Diyarbakır Barosu, Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum atanması kararı ile ilgili ‘yürütmenin durdurulması ve kararın iptali’ için dava açtı. Ankara 2. İdare Mahkemesi görülen davada 18 Aralık 2019 tarihinde karar çıktı. Mahkeme kararında “Dava konusu işlemin işyerinin kapatılmasına ilişkin olması ve her an uygulanabilecek ve uygulanmakta etkisi tükenebilecek nitelikte bulunması nedeniyle, davalı idarelerin savunması ve ara karar cevabı alınıp ya da savunması ve ara kararına cevap verme süresi geçip yeni bir karar verilinceye kadar dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına, savunma ve ara karara cevap süresinin (30) gün olarak belirlenmesine oy birliği ile karar verildi” dedi.
SONRA "SEHVEN" DİYEREK İPTAL ETTİ
Önce yürütmenin durdurulması yönünde karar veren mahkeme, daha sonra İçişleri Bakanlığının itirazı ile kararın yanlış alındığını açıkladı. Yeni kararda, "Atama işleminin durdurulması ve iptali için İçişleri Bakanlığına karşı açılan davada mahkememizin 18 Aralık 2019 tarihli kararında, davalı idare tarafından dava konusu işlemin Büyükşehir Belediyesi'ne başkanvekili atanması işlemine ilişkin olduğu ancak alınan kararın iş yeri kapatılmasına ilişkin olduğu görülmüştür. Bu nedenle yanlışın düzeltilmesi istenmiştir. ‘Yürütmenin durdurulması ve iptali’ istemiyle açılan davada, mahkememizin 18 Aralık tarihli karında ‘YD savunma ve ara kararından 30 gün sonra’ kararın verildiği, ancak kararın yazımında sehven hüküm fırkasının iş yeri kapatılmasına dair karar örneği olduğu anlaşılmıştır" denildi.
AYDIN: BAKANLIĞA GİDEN KARAR BİZE GELMİYOR
Kararlara ilişkin Evrensel'e konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, mahkemenin 12 günde verdiği iki ayrı kararı eleştirdi. Kararı nasıl açıkladıklarını sorduğumuz Aydın, "Skandaldır, açıklayamıyorum" dedi.
İlk kararın kendilerine tebliğ edilmediğinin altını çizen Aydın, “Bizim Diyarbakır’a atanana kayyum için yürütmeyi durdurma talebimiz vardı, mahkeme 18 Aralık 2019 tarihinde bizim ‘yürütmeyi’ durdurma’ talebimiz kabul etmiş. Bizim ne talep ettiğimiz çok açık belli, ama kararda, ‘dava konusu işlemin işyerinin kapatılmasına ilişkin olması’ diyerek karar vermiş. Her nasıl olmuşsa İç İşleri Bakanlığı bu karara itiraz etmiş ama bizim bu karardan haberimiz yok. Bizim dün haberimiz oldu, yani ikinci kararla birlikte. Bu kararlar normalde taraflara aynı anda tebliğ ediliyor, biz Diyarbakır’dayız onlar Ankara’da elimize bir iki gün geç ulaşmış olabilir ama... Bizim hiç haberimiz olmadı” diye konuştu.
"İDARE HUKUKU AÇISINDAN BU MÜMKÜN OLMAZ"
Bakanlığın, kararın hüküm kısmına itiraz ettiğini söyleyen Aydın, “Bakanlık ‘kararın hüküm kısmını iş yerinin kapatılması diye yanlış yazmışsınız, dava konusu kayyum atanması’ demiş, mahkeme de ‘siz doğru söylüyorsunuz, biz yanlış yapmışız’ deyip yürütmenin durdurma kararını kaldırmış ve yeni bir karar vermiş. Burada iki şeyi tartışmamız lazım, bir bu karardan neden bizim haberimiz olmuyor, neden sadece Bakanlık haberdar ediliyor, bunu bilmiyoruz. İki evet, mahkeme dava konusunu tanımlama konusunda maddi hataya düşmüş, Bakanlığın da itiraz ettiği şey, ama sadece hüküm kısmındaki itiraz edilen bölüm düzeltilmeli diye itiraz edilebilirdi. Bu kararın tamamını mahkeme bu şekilde ortadan kaldıramaz. Anladığımız şey bu, maddi hata dediğiniz ya yazım hatası olur ya hesaplama hatası ya da bizim kararda olduğu gibi davanın tanımlanması hatası olabilir. Buna itiraz edebilirsiniz ama mahkeme yeni bir hüküm kurmuş, hukuk tekniği açısından, idare hukuku açısından bu mümkün olamaz, doğru da olmaz” dedi.
"MÜDAHELE OLABİLECEĞİNDEN ENDİŞELENİYORUZ"
"Siyasi müdahale mi var?" diye sorduğumuz Aydın, "Türkiye’deki hukukun genel durumu, iktidarla olan ilişkisi genel olarak göz önüne alındığında bir müdahale olabileceği konusunda endişeliyiz" diye yanıtladı.
KARAR ÇIKTIKTAN SONRA BAKACAĞIZ
Aydın, "Şu an itibarıyla yapabileceğimiz bir itiraz yolu yok, dosya şu anda Ankara 2. İdare Mahkemesinde. Mahkeme ikinci düzeltmede kararında taraflardan bilgi ve belgeleri istemiş. Dolayısıyla şimdi dosya hala o mahkemede, oradan çıkan karar sonrası ne yapacağımıza bakacağız" diye konuştu.
HDP’Lİ BEŞTAŞ "YANLIŞLIĞIN DÜZELTİLMESİ KARARI"NI SORDU
HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, konuyu soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı.
Beştaş, önergesinde şu ifadeleri kullandı:
"30.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi ifadeleri yer almış. Ancak mahkeme kararın istemin özeti kısmında açık bir şekilde davacı tarafın, kayyum atama kararının yürütmesinin durdurulması ve iptalini talep ettiğimizi belirtmiş olmasına rağmen diğer kararında istemin işyeri kapatma olduğu hususuna değinmiş olduğundan bahisle Bakanlıkça düzeltme talep edilmiştir. Buna rağmen mahkeme sehven yapılan bu yazım yanlışının düzeltilmesi yerine yürütmeyi durdurma kararından dönmüştür. Oysa düzeltme, maddi hataların yani yazım yanlışlarının düzeltilmesiyle olur ve bu bağlamda mahkeme kararını değiştiremez. Fakat mahkeme, sadece yazım hatası gibi maddi hatalar kısmını değiştirmek yerine kararı tümden değiştirerek hukuk skandalına imza atmıştır. Mahkemenin vermiş olduğu bu ikinci karar ise yargıya açık müdahale yönündeki iddialara ve toplumda oluşan yaygın kanıya açık bir emsal teşkil etmektedir" dedi.
CEVAPLANDIRILMASINI İSTEDİĞİ SORULAR
- Ankara 2. İdare Mahkemesinin 18.12.2019 günlü kararı ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine kayyum atanmasına dair Diyarbakır Barosu tarafından yapılan itiraza ilişkin yürütmenin durdurulması yönünde bir karar vermiş olup neden idari işlemin yürütmesi durdurulmamıştır?
- Ankara 2. İdare Mahkemesi tarafından verilen iki karar arasında 12 gün olup, bu 12 gün boyunca neler yaşandı?
- Yürütmeyi durdurma kararını tebliğ alan İçişleri Bakanlığı neden mahkeme kararını uygulamamış ve işlemi iptal etmemiştir?
- İçişleri Bakanlığı yürütmeyi durdurma kararını tebliğ aldığı andan itibaren hangi girişimlerde bulunmuştur?
- İdari yargının “yanlışlığın düzeltilmesi” yönündeki kararı İçişleri Bakanlığının talimatı üzerine mi verilmiştir?
- Ankara 2. İdare Mahkemesi 30.12.2019 günü vermiş olduğu “Yanlışlığın Düzeltilmesi Kararı”nı hangi saikle vermiştir? Yanlışlığın düzeltilmesi kararında ifade hatasının düzeltilmesi yerine yürütmeyi durdurma kararından dönülmesinin gerekçesi ve izahı nedir?
- Ankara 2. İdare Mahkemesi tarafından verilen yürütmeyi durdurma kararının değiştirilmesi yönündeki talimatı kim verdi?
- İdare mahkemeleri tarafından verilen yürütmeyi durdurma kararlarının ardından “yanlışlığın düzeltilmesi kararı” verilmesi şeklinde başkaca emsal bulunmakta mıdır?
- İdare mahkemesi sehven yazılan “işyeri kapatma” ifadesini düzeltmek yerine neden kararı tümden değiştirmiştir?
- Hukuken Ankara 2. İdare Mahkemesinin yasalara uygun şekilde ve oy birliği ile almış olduğu yürütmeyi durdurma kararının değiştirilme gerekçesi davacı tarafın Halkların Demokratik Partisi’nin belediye başkanı olması mıdır? Söz konusu davada taraflar farklı olsa idi mahkeme aynı refleksle mi hareket edecekti?
- Ankara 2. İdare Mahkemesi tarafından yapılan hukuki yanlışlığın düzeltilmesi sağlanacak mıdır?
- Ankara 2. İdare Mahkemesinin “yanlışlığın düzeltilmesi kararı” ile yol açtığı hukuksuzluk nedeniyle mahkeme üyeleri hakkında açılmış bir soruşturma var mıdır? Yoksa soruşturma açılacak mıdır?
- Ankara 2. İdare Mahkemesi üyelerinin yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını yok sayan bu uygulamasına yönelik bir yaptırım uygulanacak mıdır?
- Ankara 2. İdare Mahkemesinin vermiş olduğu bu karar açık bir ayrımcılık değil midir?
- Ankara 2. İdare Mahkemesinin vermiş olduğu bu karar, hakim ve savcıların yasaları değil, iktidarın kurallarını uygulamakla görevli olduklarının kamuoyuna ilanı mıdır?
- Mahkeme tarafından verilen taraflı bu karar aynı zamanda halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu içermiyor mu?
- Mahkemelerin hukuksuz kararlara imza atması ülkede adalete ve hukuk sistemine olan güveni sarsmıyor mu?
- Ankara 2. İdare Mahkemesi tarafından yaratılan bu açık hukuksuzluğa dair kamuoyuna bir açıklama yapacak mısınız?
- Ankara 2. İdare Mahkemesi tarafından verilen “yanlışlığın düzeltilmesi kararı”nın hukuken bir hükmü olmadığından hareketle, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı hakkında görevden uzaklaştırma ve kayyum atanmasına dair kararın yürütmesi durdurulacak mıdır?
- Mahkemeler açıkça hukuksuz kararlara imza atarak yurttaşların haklarını hukuki yöntemlerle ve yargıya başvurarak arama yöntemlerinden vazgeçmelerine sebep olmayacak mı? Yurttaşların haklarını savunmak ve haklarını aramak için yargı yerine başka yöntemlere başvurması halinde bu kaosun sorumlusu kim olacaktır?