17 Ocak 2020 13:45
Son Güncellenme Tarihi: 17 Ocak 2020 13:47

Dersim'de Gülistan Doku mitinginin yasaklanması protesto edildi

Dersim Emek ve Demokrasi Platformunun günlerdir bulunamayan Gülistan Doku ve çocuk istismarlarına ilişkin düzenlemek istediği mitingin Valilik kararıyla yasaklanması protesto edildi.

ARŞİV | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Dersim’de çocuk istismarına karşı ve günlerdir bulunamayan Gülistan Doku için Emek ve Demokrasi Platformunun yapmayı planladığı mitinge Valiliğin aldığı 15 günlük eylem yasağı kararından dolayı izin verilmemesi protesto edildi. Karar karşı yapılan basın açıklamasında konuşan HDP Milletvekili Alican Önlü, Tunceli Valisi’nin “Kentin huzurunu bozuyorlar” açıklamasına tepki gösterdi. Önlü, “Öğrenciler, halk, kadınlar istismarlara, tacizlere, tecavüzlere karşı dururken bu kentin huzuru bozuluyormuş, öyle mi” diye sordu.

Seyit Rıza Meydanı’nda düzenlenen basın açıklamasında mitingde yapılacak açıklama okundu. Emek ve Demokrasi güçleri adına konuşan HDP İl Eş Başkanı Nurşat Yeşil, Gülistan Doku’dan günlerdir haber alınamadığını hatırlatarak kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve istismar vakalarında kent tarihinde görülmemiş düzeyde bir artış olduğunu söyledi.

"İSTİSMARLAR MÜNFERİT DEĞİL"

Vakalardaki artışın tesadüf olmadığını belirten Nurşat Yeşil, “Çocuklarımıza yönelik istismar vakaları, istismarcılara af getirme anlayışının ve cezasızlık politikalarının bir sonucudur. İlimizde son beş ayda açığa çıkan 4 ayrı istismar vakası da bu kara tablonun bir özetidir. Geçtiğimiz ağustos ayında yaşanan istismar vakasının faili maalesef ki yine bu cezasızlık politikasının bir sonucu olarak ilk duruşmada tahliye edilmiştir. Ve bu sonuçlar, bu istismar vakalarını münferit olmaktan çıkarıp sistematik hale getirmekte, failleri cesaretlendirmektedir” dedi.

"GİZLİLİK KARARLARI FAİLLERİ KORUYOR"

Pertek’te açığa çıkan ve mağdur sayısının 15’i bulabileceği iddia edilen "nitelikli cinsel istismar" vakasını öfkeyle takip ettiklerini belirten Yeşil, “Bu davada çeşitli kamu çalışanının (kolluk kuvvetlerinin) da adı geçmektedir. Ancak dosyaya getirilen gizlilik kararı nedeniyle dava hakkında yeterli bilgiye ulaşamamaktayız” diye konuştu. Yeşil, bu davaya getirilen gizlilik kararının da mağdurdan çok failleri koruduğunu söyledi.

"HEPİMİZİN İSTEĞİ ETKİLİ BİR SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMESİ VE KAMUOYUNUN AYDINLATILMASIDIR"

Gülistan Doku’nun bulunamamasına dair de konuşan Yeşil “Somut bilgiler çok kısıtlı olduğu için intihar mı yoksa cinayet mi diye bir değerlendirme yapmak çok güç. Ama hepimizin istediği etkili bir soruşturma yürütülmesi, kamuoyunun aydınlatılması ve intihar ettiyse dahi onu intihara neyin sürüklediğinin anlaşılması ve bununla hesaplaşılmasıdır” diye konuştu.

"ÜZERİ KAPATILAN BİRÇOK OLAY VAR"

Dersim’de tacize, istismara, tecavüze ve benzeri olaylara maruz kalıp intihara sürüklenen ya da üstüne gidilemeyip adli mercilere taşınmadan kapatılan birçok olayın olduğunu belirten Yeşil, “Bunların birçoğu üniversite öğrencisi olup, kamu çalışanlarının mevkisel ve maddi güçlerini de kullanarak kadın arkadaşlarımızın duygularını istismar etmelerinden doğan olaylardır. Kurumlarımıza başvuran ya da iletilen olaylarda birçok kadın arkadaşımız, aile ve topum baskısından, hukuka güvenlerinin zedelenmesinden ve daha da fazla mağdur olmak istememesinden dolayı adli mercilere dahi başvurmadan olayın üstünü kapatmayı seçiyor” dedi.

"ÜNİVERSİTE GÖREVLİSİNİN TACİZ İDDİASININ ÜSTÜ ÖRTÜLMÜŞTÜR"

Üniversite çalışanın eylemdeki öğrencileri taciz ettiği, tepki gösteren öğrencilerin tehdit edildiği iddialarına ilişkin de konuşan Yeşil, “Bizler yaptığımız açıklamalarda bu şahsın açığa alınarak şeffaf bir soruşturma yürütülmesini talep ettik, ancak maalesef kamuoyu ile bir şey paylaşılmadan olayın üstü örtülmüştür. Kişi halen üniversitedeki görevine devam etmektedir. Bununla birlikte geçtiğimiz günlerde üniversitede yapılan eylemler sonrasında kimliği belirsiz bazı kişiler üniversite öğrencilerini tehdit ederek bu konuyla ilgilenmemelerini eylemlerde bu kişinin adını ağızlarına almamalarını istemişlerdir” diye konuştu.

"İSTİSMARIN AFFI ANLAMINA GELECEK YASADAN VAZGEÇİLMELİDİR"

“Özellikle kamu görevleriyle ilgili taciz, istismar ve benzeri iddialarda şikayette bakılmaksızın gerekli soruşturmalar yapılmalıdır" diyen Yeşil, caydırıcı cezai işlemler uygulanmasını, indirime gidilmemesini ve çocuk istismarının affı anlamına gelen yasa tasarısından vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.

ALİCAN ÖNLÜ: BU KADAR ŞEY YAŞANIRKEN BU KAMERALAR NEREDEYDİ?

Açıklamada konuşan HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü, açıklamada onlarca polisin görüntü almasını eleştirerek, “Halkın ve üniversite öğrencilerinin gösterdiği tepki sıradan bir tepki değil. Bu yasaklama da sıradan bir yasaklama olarak değerlendirilemez. Bu olayların birinci dereceden sorumluları, mülki amirler, emniyet güçleri, bu kadar kamera; bu şehirde tecavüzler, istismarlar, kadın katliamları yaşanırken neredeydi. Bu kentte bu kadar bu kadar çocuk tecavüze uğrarken bu kadar kamera neredeydi” diye sordu.

"VALİ, AKP-MHP İKTİDARININ İL BAŞKANIDIR"

Önlü, Tunceli Valisi Tuncay Sonel’i eleştirerek “AKP-MHP iktidarının bu ildeki il başkanıdır, Vali değildir. Derhal istifa etmelidir. Bizatihi iktidarın buradaki siyaset yürütenidir. Eylem ve etkinlikleri yasaklama kararında ‘Bu, kentin huzurunu bozmadır’ diyor. Kendi sorumluluğu altındaki şehirde; kadınlar katledilirken bu kent huzurluydu öyle mi? Öğrenciler, halk, kadınlar bu istismarlara, tacizlere, tecavüzlere karşı dururken bu kentin huzuru bozuluyormuş öyle mi” dedi.

"EYLEMLERE KATILAN ÖĞRENCİLER TEHDİT EDİLİYOR"

Açıklamada, Gülistan Doku’nun bulunması için eylem yapan öğrencilerin polisler tarafından tehdit edilmesi de protesto edildi.

Öğrenciler adına açıklama yapan Mahabbet Demir, “Bu konuyu gündemleştiren öğrenci arkadaşların paramiliter unsurlar tarafından tehdit edilmesi, kaçırılmak istenmesi olayın ne denli vahim bir hal aldığının göstergesidir” dedi.

Demir, eylemlere katılan kadın öğrencilerin aranıp, yurttan atılmakla ve burslarının kesilmesiyle tehdit edildiklerini söyleyerek “Gençlerden ne kadar korktuklarını bize bir kez daha göstermişlerdir” dedi. (Dersim/EVRENSEL)


ADANA KADIN PLATFORMU: GÜLİSTAN DOKU NEREDE?

 

Adana Kadın Platformu da Gülistan Doku için eylem düzenledi. “Gülistan Doku nerede” diye sorulan eylemde kadınların sürecin takipçisi olacağı vurgulandı.

Kadın Platformu adına açıklamayı okuyan Zelal Demiray "Gülistan yaşıyor mu, öldürüldü mü, kaçtı mı, kaçırıldı mı, intihar mı etti sorularının cevabı henüz belirsizliğini korumakla birlikte, Gülistan’ın akıbetinin bir an evvel ortaya çıkarılmasını isterken, aynı zamanda soruşturmanın da hakkaniyetli bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini bir kere daha vurguluyoruz“ dedi.

Dersim’de tüm eylem ve etkinliklerin 15 gün süreyle yasaklanması kararını kınadıklarını söyleyen Demiray, "Söz konusu algıların, sis perdelerinin ve soru işaretlerinin önünün kesilmesinin yolu, yetkililerin yasakçı kararlar alıp sessiz kalmaları değil kamuoyunun konuya ilişkin soruşturmanın tüm ayrıntılarıyla doğru ve tatminkar bir şekilde bilgilendirilmesine ilişkin resmi bir açıklamadır" ifadelerini kullandı.

Demiray, yasakçı zihniyetlere karşı Adana’da ve Türkiye’nin farklı kentlerinde "Gülistan nerede" demeye ve olayın takipçisi olmaya devam edeceklerini söyledi. (Adana/Evrensel)


MERSİN KADIN PLATFORMU GÜLİSTAN DOKU VE MERVE KAÇMIŞ’IN AKIBETİNİ SORDU

Mersin Kadın Platformu, yaklaşık iki haftadır Dersim’de kayıp olan Gülistan Doku’nun bulunamamasının ve bulunmasına yönelik talepleri şiddetle bastırıp, 15 günlük eylem yasağı koyan valilik kararını 17.01.2020 tarihinde İnsan Hakları Derneğinde yaptıkları bir basın açıklamasıyla protesto etti. Ayrıca aynı açıklamayla Gaziantep Müze Müdürlüğünde görev yapan sözleşmeli Arkeolog Merve Kaçmış’ın 13.01.2020 tarihinde intihar etmek zorunda bırakılmasının da takipçisi olacaklarını belirttiler.

Basın açıklamasını Kadın Platformu adına Derya Narlı okudu. Narlı, Gülistan’ın neden bulunamadığını sorarak başladığı açıklamasında, kadınlara ve çocuklara yönelik artan şiddetin, tacizin ve tecavüzün münferit olaylardan çıkıp, bir devlet ve iktidar politikasına dönüştüğünden artık hiç kimsenin bir şüphesinin kalmadığının altını çizdi.

Narlı, “Bugüne kadarki neredeyse hiçbir olayda failler ne gerekli cezaları almış ne de önlenmesine dair ciddi politikalar üretilmediği gibi somut çözüm adımları da atılmamıştır. Gülistan’ın kaybolması da hâlâ bulunmaması da kadınları terbiye edip kendi hizasına getirmeye çalışan iktidar politikasından bağımsız değil, biz bunu çok iyi biliyoruz” dedi.

Derya Narlı, “Gülistan’ın bulunmasına yönelik ailesinin, arkadaşlarının ve kadınların taleplerine cevap vermek yerine, ona ne olduğunu soranlara müdahale ederek susturmaya çalışan Valilik, Dersim’de 15 gün süreyle eylem, etkinlik, basın açıklaması, afiş, bildiri dağıtımını yasaklayarak tepkileri baskılamaya çalışmaktadır. Kentine, çocuklarına ve geleceğine sahip çıkan emek ve demokrasi güçleri, siyasi parti ve kurumların yapmayı planladıkları miting engellenmiş adeta bir kent susturulmak istenmektedir” dedi.

Ayrıca Narlı, Gaziantep Müze Müdürlüğünde görev yapan sözleşmeli Arkeolog Merve Kaçmış’ın 13.01.2020 tarihinde intihar ederek hayatına son vermesinin de bu politikalardan bağımsız olmadığını belirtti.

Narlı, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: “Kadınlara yönelik tacizin istismarın, tecavüzün, ölümün olağan hale getirilmeye çalışıldığını biliyoruz. Kaybolmak, öldürülmek, ölüme sürüklenmek erkek egemen iktidarın, eril sistemin kadınlara uyguladığı sistematik politikaların bir sonucu ve gerçekliğidir. Kadınlar olarak buna izin vermeyeceğiz.” (Mersin/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Mesudiyeliler taş ocağına da HES’e de izin vermiyor

SONRAKİ HABER

Sağlıkta şiddet birçok ilde protesto edildi: Caydırıcı yasalar istiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa