Kraliyet öldü, yaşasın soytarılar!
Asıl mesele, Britanya işçi sınıfının böylesi saçmalıklarla meşgul edilmesi. Brexit ile işçi sınıfının kendi gündeminden uzaklaşmasına, kraliyetin soytarıca çağa yenik tartışmaları eklendi.
Fotoğraf: Dinendra Haria/AA
Cihan Korel TOPAL
Londra
Britanya’da 8 Ocak günü, “Royal Sussex” familyası yani diğer bir deyişle medyatik çift Prens Harry ve Düşesi Meghan Markle, kraliyetten ayrılacaklarını açıkladıklarında İngiliz basını, kraliyetin aşağılandığını belirterek “Nükleer düğmeye basıldığını” yazıyordu.
Pazartesi günü, Kraliçe 2. Elizabeth, Prens Charles, Prens Harry ve Prens William ile Sandringham Malikanesi’nde yaptıkları zirvenin ardından yayımladığı yazılı açıklamada “Harry ve Meghan’ın yeni bir yaşam yaratma arzusunu desteklediğini” ve şimdi bir “geçiş döneminin” başlayacağını söylediğinde söz konusu durum, biraz da olsa hafiflemişti.
Açıklamada Sussexlerin “Tam zamanlı çalışan aile mensupları” olduğu belirtiliyordu ki, Britanya İmparatorluğunun en büyük rüyası “Güneşin hiç batmadığı” toprak sınırları ülküsünde, güneşin altında hiç çalışmamış, yapabileceği en iyi iş elini cebine koyup gezmek olan, kraliyet tahtının 6. sıradan varisi; yani kral olamayacağı matematiksel olarak kanıtlı Prens Harry’nin, “Benlik bir durum yoksa çıkıyorum” demesi, soytarılıktan öteye giden bir hamle değil.
2018’de evlenmelerinden bu yana medyanın gündeminden düşmeyen çift, büyük bir geleneği yıkarak Kensington Sarayı’ndan ayrılmış, Londra’nın batısındaki Frogmore Kır Evi’ne taşınmışlardı. Sadece Kır Evi’nin yenilenmesi için yaklaşık 3 milyon sterlin harcanması, halk içinde büyük tartışmalara yol açmıştı. Çift, özellikle medyanın kendilerini çok yıprattığını belirtmişti ve Kraliyetten ayrılmalarını bunun üzerine gerekçelendirmişlerdi. Sekiz aylık oğullarını ise “Kraliyet gelenekleriyle” büyütmek istediklerini belirten çift, Kraliçe 2. Elizabeth’e tam bağlılıklarını sürdüreceklerini söylüyor.
Ekonomik olarak özgür olmak istediklerini belirten çiftin ayrılması ülkede politik bir tartışmayı beraberinde getirdi: Ne kadar özgür olabilirler?
HALKIN SIRTINDAN GEÇİNEN PARAZİT TABAKA: KRALİYET AİLESİ
Sadece yıllık güvenlik masraflarının 650 bin poundu bulan Harry-Meghan çifti ile oğullarının, mali açıdan kraliyetten ayrılmaları imkansız gözüküyor. Kraliyet ailesi üyelerinin ultra lüks yaşamlarından gittikleri yerde özel törenle karşılanmalarına kadar bütün masrafları Britanya halklarının vergileriyle karşılanıyor.
Britanya kapitalist sınıfı, monarşinin ihtişamı ve durumunu, yetkisini düşük olarak tutsa da sembolik olarak kullanmaya devam ediyor. Brexit süreci Britanya siyasetini sarsarken, çıkarları emperyalizmin çıkarları ile paralel olan kraliyetin sembolikliği emperyalizm ile çöküşe yol alıyor.
88 milyar doları aşan kraliyet ailesi varlıklarının, tarih boyunca kendi halkının sırtından toplanmış vergilerle, yağmaladığı zenginlikle elde edilmiş olması, bugün kapitalist sınıfın neden kraliyet ailesine sahip çıktığını ve bu “parazit ihtişamı” yaşatmak istediği gerçeğini gözler önüne seriyor.
Asıl mesele, Britanya işçi sınıfının böylesi saçmalıklarla meşgul edilmesi. Brexit süreciyle işçi sınıfının kendi gündeminden uzaklaşmasına, kraliyetin soytarıca çağa yenik tartışmaları ekleniyor. Böylesi bir asalak tabakanın neden hâlâ var olduğunu sorgulayanların sayısı ise her geçen gün artıyor.
Her koşulda, Britanya işçi sınıfı, kraliyet ailesinin bütün mensuplarının kraliyetten ayrılmasını memnun bir şekilde karşılayacak.