18 Ocak 2020 10:07

Libya Konferansı sonuç bildirisi sızdı: Hedef kalıcı ateşkes ve silah ambargosu

Berlin’de toplanacak Libya Konferansının sonuç bildirisi, henüz toplantı yapılmadan basına sızdırıldı. Taslakta kalıcı ateşkes ve silah ambargosu öne çıktı.

Fotoğraf: Abdul-Jawad Elhusuni/Wikimedia Commons (CC BY-SA 3.0)

Paylaş

YÜCEL ÖZDEMİR
Köln

Berlin’de toplanacak Libya Konferansının sonuç bildirisi, henüz toplantı yapılmadan basına sızdırıldı. BM Genel Sekreteri Guterres tarafından ilgili ülkelere gösterilen taslakta kalıcı ateşkes ve silah ambargosu öne çıktı. General Hafter ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis arasında konferans öncesinde yapılan görüşmenin merkezinde de Türkiye’nin Akdeniz planları olduğu ifade ediliyor.

Almanya’nın ev sahipliği yaptığı Libya Konferansı, yarın Berlin’de toplanıyor. Libya’da çatışan tarafların yanı sıra bu taraflara desten veren ülkelerle BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin katılacağı konferansın öncelikli hedefleri arasında kalıcı bir ateşkesin sağlanması. Bu çerçevede Libya’ya silah ambargosunun uygulanması katılımcı ülkelere önerilecek.

Konferans başlamadan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından, toplantıya davet edilen taraflara gönderilen sonuç bildirisine dayanarak bir haber geçen Alman Haber Ajansı (DPA), söz konusu belgede kalıcı ateşkesin sağlanması ve silah ambargosunun önerildiğine dikkat çekti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, belgenin basına sızdırılması üzerine yaptığı açıklamada, “Bana göre sonuç bildirisi fiili olarak tamamlanmıştır” diyerek durumdan memnun olduğunu ifade etti. Alman Dışişleri Bakanlığı çevrelerinden basına verilen bilgilerde de birçok ülkenin sonuç bildirisinde mutabık kaldığı ifade edildi. Bütün bunlara rağmen ülkelerin nihai tepkisi konferanstan sonra belli olacak.

KİMLER KATILIYOR?

Almanya’nın ev sahipliğini yaptığı ve BM denetiminde yapılan konferansa Almanya Başbakanı Angela Merkel’in yanı sıra Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bizzat katılacak. ABD’yi konferansta Dışişleri Bakanı Mike Pompeo temsil edecek. Ayrıca İtalya, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Çin, Kongo Cumhuriyeti ve Cezayir temsilcileri de konferansta hazır bulunacak. Libya ile karadan ve denizden sınırı olan Tunus ve Yunanistan’ın davet edilmesi ise tepkilere neden oldu. Merkel, gelen eleştiriler üzerine Libya’daki çatışmalara taraf olan ülkeleri davet etmeyi tercih ettiklerini söyledi.

Libya’da savaş halindeki Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin Başbakanı Feyaz Serrac ve ülkenin büyük bir bölümünü elinde tutan General Halife Hafter de konferansta hazır bulunacak.

BARIŞ YERİNE KAOS VE SAVAŞ GÖTÜRDÜLER

2011’deki Arap Baharı’dan sonra Libya’da başlayan protesto gösterilerini gerekçe gösteren ABD, Fransa ve İngiltere, ülkeyi işgal etmeyi gündeme getirmişti. Almanya ve Rusya’nın çekimser kaldığı işgal sürecinde aktif rolü Fransa ve İngiltere üstlenmişti. Ardından 32 yıl boyunca iktidarda bulunan Muammer Kaddafi devrilmiş, sonra da protestocular tarafından linç edilerek katledilmişti. Kaddafi döneminde görece bölgenin en istikrarlı ülkeleri arasında yer alan Libya, sahip olduğu petrol kaynakları nedeniyle refah düzeyi açısından da daha ileri bir konumdaydı. Halen Almanya’ya en fazla petrol satan üçüncü ülke konumunda olan Libya, sahip olduğu petrol kaynakları nedeniyle bütün emperyalist ülkelerin iştahını kabartmış görünüyor. Bu nedenle Berlin’de kurulan pazarlık masasında, bütün ülkeler bundan sonra Libya’da daha etkili olmayı ana strateji haline getirmiş bulunuyor. Alman basınının Fransız kaynaklara dayandırarak verdiği haberlerde Macron da konferansta etkili olmak için yoğun bir çaba içerisinde olacak. Bu nedenle konferans öncesinde Merkel ile bir araya gelerek ortak bir plan konusunda anlaşma olasılığı yüksek. 

Özellikle silah ambargosu kararının konferanstan çıkması durumunda Türkiye’nin Libya’ya asker ve silah göndermesi zorlaşıyor. AB Dışişleri Yüksek Komiseri Josep Borrell ise Der Spiegel dergisine yaptığı açıklamada uzlaşmanın sağlanmaması durumunda AB’nin Libya’da askeri müdahalede bulunmasını gündeme getirdi.

DIŞARIDAN MÜDAHALE ÇOK FAZLA

2011’den bu yana iç savaşın ve çatışmaların egemen olduğu Libya’da dışarıdan müdahale eden ülkelerin sayısı da bir hayli fazla. En az 10 ülke Libya’da süren çatışmalara bir şekilde taraf olmuş görünüyor. Bu nedenle de uzlaşmanın oldukça zor olduğu ifade ediliyor. Son yıllarda Ortadoğu’da etkili hale gelen Rusya, General Hafter’i desteklerken, Türkiye Müslüman Kardeşler çizgisinde olan Serrac’a destek veriyor. Bugüne kadar sadece Serrac hükümetini muhatap alan Avrupa ülkeleri ve BM ise sahadaki gerçekliği kabul ederek Hafter’i muhatap almaya başladılar ve sürece dahil olmasını kabul etmek zorunda kaldılar.

Silahların susması ve politik çözüm sürecinin başlatılmasının hedeflendiği konferansta, çatışan taraflar ve onların arkasındaki ülkelerin uzlaşıp uzlaşmayacağı ise belirsiz. Bu nedenle ev sahibi durumundaki Almanya Başbakanı Merkel, beklentileri alabildiğince düşürdü ve konferansın bir başlangıç açısından önemli olduğuna işaret etti.

TÜRKİYE-LİBYA ANLAŞMASI NE OLACAK?

Konferans öncesindeki diplomasi trafiğine bakıldığında Türkiye ile Libya arasında imzalanan anlaşmanın geleceği de dolaylı bir şekilde ele alınacak. General Hafter’in Berlin’e gelmeden önce özel bir uçakla Atina’ya giderek Başbakan Kiryakos Miçotakis ile bir araya gelmesinin Türkiye ile Serrac hükümeti arasında yapılan anlaşmaya karşı bir hamlenin olduğu belirtiliyor. Türkiye ile anlaşmaya kesin olarak karşı çıkan Hafter’in benzer bir anlaşmayı Yunanistan ile yapıp yapmadığı bilinmiyor. Ancak her iki tarafın da pazarlık masasında Türkiye’nin Libya üzerinde etkili olmasına karşı iş birliği yaptığı tahmin ediliyor.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Türkiye ve Libya arasında Akdeniz’deki münhasır bölge ve güvenlik mutabakatının tanınması durumunda, AB’nin Libya konusunda alacağı bütün kararları veto edeceğini açıklamıştı. Benzer bir vetonun Güney Kıbrıs’tan da gelmesi bekleniyor. Bu nedenle konferansa katılan AB üyesi ülkelerin Türkiye ile imzalanan anlaşmaya karşı çıkması güçlü bir olasılık.

ÖNCEKİ HABER

Sibel Köse davasında sanık indirimsiz 19 yıl ceza aldı

SONRAKİ HABER

Cumartesi Anneleri, 773. haftada Abdullah Canan için adalet istedi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa