19 Ocak 2020 00:18

Temsa işçileri: Ekmeğimiz için her şeyi yaparız

Temsa’da çoğu 30 yaşını aşkın, 5-15 yıllık kıdemi olan 1500 işçi, etkili eylemler yapılmasını ve sorunun bir an önce çözülerek üretimin başlamasını istiyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Aydın YİĞİT
Adana

Haciz ve üretimin durdurulmasıyla gündeme gelen Temsa’da işçiler, işlerine sahip çıkmak için her mücadeleye hazır. Bunu da üyesi oldukları Özçelik-İş’in karar aldığı eylemlere katılımlarıyla gösteriyorlar. İşçiler, etkili eylemler yapılmasını ve sorunun bir an önce çözülerek üretimin başlamasını istiyor.

İşçiler kararlılıklarını geçtiğimiz çarşamba günü sendikanın çağrısıyla yapılan eylemde de gösterdi. 13.00’te başlayacak eylem için bir saat önce gelen işçiler, aileleriyle birlikte hazır bulundular. “İyi şeyler olacak inşallah. Sendikanın eylem kararının arkasındayız”, “Daha önce eylem falan hiç yapmadık. Bugünkü eylemi yapmamız lazım tabii. Geç bile kaldık ama ekmeğimiz için yapmayacağımız şey yok” sözlerinde karşılık bulan umutlu bekleyişleri, eylem sonunda ise kızgınlığa döndü. Sendika Genel Başkanı Yunus Değirmenci’yi eleştiren bir işçi şöyle özetledi: “Konuşmada işverene karşı esti gürledi. Sonra hiçbir şey olmamış gibi, ‘İşveren davet etti, yanına gideceğiz’ diyor. ‘Hesap sormaya gidiyorum. Burada bekleyin, görüşmemiz ardından açıklama yapacağım’ desene. Biz her şeye hazırız zaten.” İşçiler eylem sırasında da sendikacılar tarafından atılan sloganlarda en çok “Direne direne kazanacağız” sloganına eşlik etmesi de, eylem bitiminde otoparka D-400 Karayolu üzerinden sloganlar eşliğinde yürümesi de bunun ifadesi.

AKP’YE TEPKİ BÜYÜYOR

Temsa’da çoğu 30 yaşını aşkın, 5-15 yıllık kıdemi olan 1500 işçi çalışıyor. Ve 30 günü aşkın bir süredir üretim yapılmıyor. Hükümet kanadından Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yaptığı “Konu gündemimizde kısa süre sonra Temsa’dan güzel haber alacaksınız” sözlerinin ise gereği yapılmış değil. Adana’nın temel gündemi haline gelen Temsa’yla ilgili suskunluğunu bozmayan AKP’ye ise tepki büyüyor. “Her şey onların elinde”, “Seçim dönemi biz oy verdik onlara, şimdi ise yanımızda değiller” gibi sözler AKP seçmeni işçilerin dilinde. Çeşitli basın organları, patron örgütleri, siyasi partiler tarafından işçileri beklentiye sokacak açıklamaların arkasının gelmemesi ise hem umutsuzluğu, hem de tepkiyi artırıyor. “Eğer işsiz kalırsak kendi borçlarımızı ödeyemeyecek hale geleceğiz. Temsa’nın bankalarla sorunu çözülmezse bu sefer işçilerle bankalar sorun yaşayacak” diyor işçiler.

FABRİKAYLA İLGİLİ İDDİALAR

Patron cephesinden ise üretime ara verildiğine, bankalar tarafından haciz işlemi başlatıldığına ve konkordato ilan edildiğine dair yapılan kısa açıklamalar dışında ses çıkmıyor. Bu süre içerisinde fabrikaya ilişkin iki iddia çok sık dile getiriliyor. Kâr eden, işleyen ve üreten bir fabrika olduğu da bilinen Temsa’nın yaşadığı haciz krizini şirketin yeni yönetimi tarafından kötü idare edilmesine bağlayanlar olurken, bu sürecin fabrikanın Ethem Sancak’a ait BMC’ye satılması için bu noktaya getirildiği görüşünde olanlar da var. Özellikle ikinci iddia eylem sırasında görüştüğümüz pek çok işçi tarafından özellikle söylendi. Ama işçiler için patrondan çok fabrikanın geleceği önemli. Bir işçi şunları söyledi örneğin: “Bizim için patronun kim olduğunun pek bir önemi yok ama bu süreçte bizi bilgilendiren, tatmin edici açıklama yapan da yok. Ne bankalar ne de işveren... Fabrika kimin olursa olsun biz işe başlamak istiyoruz. Son bir ayda çalışmadan maaşımızı ödediler ama bir sonraki ayın garantisi yok.”

İŞÇİLER BİR GÜN KENDİNE KALAN GÜNLER PATRONA ÇALIŞIYOR

Üretimde önemli bir yer tutan Temsa’da, 2016’dan belirli elektrikli otobüs üretimi yapılıyor. İşçiler şunu söylüyor: “Geçenlerde yerli ve milli otomobil tanıtımı yapıldı. Biz zaten elektrikli otobüs ile yıllardır yapıyoruz bunu. Bu fabrikanın kapatılması demek ekonomik olarak ülkeye de zarar verir. Devlet tarafından buna izin verilmemesi gerekir.” Temsa, günde ortalama 10 otobüs ve midibüs, 30 civarı kamyonet üretimi yapılan bir fabrika olarak aynı zamanda metal iş kolunda da önemli bir yer tutuyor. Fabrikada işçi ücretleri bir ayda yalnızca 10 otobüse denk geliyor. Yani bir günde üretilen otobüs rakamıyla işçi ücretleri ödenirken kalan iş günlerinde işçiler patrona çalışmış oluyor.

ÖNCEKİ HABER

Savcılık, Sagopa Kajmer'in YouTube klibini inceleme için RTÜK'e gönderdi

SONRAKİ HABER

Erdoğan: İstanbul'un projeleri mahalli yönetimlere bırakılamayacak kadar hayatidir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa